Zamanı maddiyat da değil…
Mana da ve anlamda yakalamak gerekir. O vakit manadan rahmaniyete yolculuğumuz başlasın.
Namaz hakikatin de manaya inmek gerekir. Kıyama durmuş bir beden, doğrultusu ölçüsünde, dik açıda ve doğrusal biçim de haram sınırına; Haremeyn’i Şerif yönündedir.
Fakat ritüel de beşeriyetin hukukundadır. Nizam ve ölçü kısası mevcuttur.
Mana da saygı ve destur vardır. Eller ve duruş haramın helal sektesinde uzuvların hakkaniyet de gerçek şahit olduğunu gösterir. Semavi dinlerde ölçü kitaptır lakin inançsal boyut da doyum ibadettir.
Hû lafzının mana da açılış kalıplarına yolculuk edeceğiz!
Hû beşerdir. Beşer de afyon (Nefsi ziyan), keder(gam) eş güdümlü olarak Şîfa vardır. Beşer onuriyet de varlık sebebidir. Varlık da huşu saati vardır, kısaca eşref saati...,
Arş-ı saat de hükmü zulh de kısas; fetret de şifayı aramaktır.
Zulh gerçeği kederiyet de afyon miktarındadır. Nefsi kat kat arındıran hakikatte de olgun ruhaniyet vardır. Bunu şu örnek ile gösterebiliriz:
Ne zaman haşhaşın dozu, yetişmiş hali pozitif anlam da işlenirse; o hekim reçetesi olur. Lokmanı arayan ruhuna ulaşsın!
Ne zaman akça kararı zillete teslim olup, tecelli ederse zehirden başka bir şey değildir.
Açlığını, açıklığını alemden aleme nesil de arayan bürünür, vuslata bürünür. Aramayan doyumsuzluk da zillete bürünür.
Dünyaya tabi olan da zarar, zarar da Talât’tır. Oysaki hamurun mayasına çalınmıştır. Mürşidi ilim, vardır kalpten rahmete mürşidi kâmil!
Rahmaniyet de beşer, mana da ve kâmil sıfat da boyutu geniş bir deryayı alem vardır.
Mümin de iman-takva-itikat ölçüsü büyük niteliklerdir.
Namaz da perdeyi kaldıran rahmetin, inancın da büyük secdeler vardır.
İlmi mukadder olan perdeyi mana ile kaldırandır. Sığınmak, arınmak ve teslimiyet tevekkülün hası, has iman da kâinat vardır. Kâinatın özünde enerji vardır. Yeryüzü ihya da hoşnut olduğu müddetçe kâinat beşere hediye kılınır.
Mananın ötesi Allah-u Teâlâ’ya tevekkül et, tefekkür et, istiğfar da bulun; kâinat senin olsun!
Amenna!
Vesselam…
Muhittin Taha Çalık