Bir sloganla, bir profille siyasetin akışı değişti…
Yatağında akan nehir, çağlandı ve taştı… 16-17 yıllık iktidar yönetimi mutlak ve merkezi konumunu, güç zehirlenmeleriyle yitirdi. Güç ve güçlü olmanın otoritesini, milletiyle keskin bir bıçakla kesip attı. En son 31 mart seçimlerinde; Samimiyet, tevazu ve adalet nakaratları boşa çıktı. Bir Hadis-i Şerif’te der ki:
Gururluya gururlu, kibirliye kibirli olmak sadaka-i cariyedir der… Şimdi neden böyle söylediğime gelirsek:
Yıllardır o kadar hizmet ve yatırım anlayışını göz eden iktidar; son yıllar da halkın da: ‘’ EVET BU BİZİM DAVAMIZDIR’’ diyecek sözleri yitirmiştir. Etki tepki sonucu 31 mart yerel seçimlerinde, CHP büyük bir kazançla çıkmıştır. Tabi bunu söylerken, Millet ittifakı adı altında bir konsorsiyumla sağlamıştır. Ama siyaset çok denklemli ve çok söylemlidir. İttifakların oluşması gayet doğaldır.
Etki tepki dedik ya sert söylemler( zillet), ekonomik dalgalanmalar, siyasi anlayışın millet de ki karşılığının eksiye doğru gitmesi, yanlış politikalar, Ak parti camiasının içinde ki AKP’liler, rant çıkar meseleleri, atamalar da yapılan yanlış seçimler, milyonlarca damlacığın birikmesi sonucu büyük bir patlamadır.
Bu patlama 31 Mart Yerel Seçimlerinde ve 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Seçimlerinde gerçekleşmiştir.
Bundan sonra, her şey güzel olacak ya da her şey daha da güzel olacak mantığının bir anlamı yoktur. Önemli olan Türkiye’nin yolunda emin adımlarla ilerlemesidir. Önüne bakan didişmeyen, keskin virajlı siyası temellerden ve toplumun dinamiğini ve işaretini algılayacak politikalar izlenmelidir.
Eğer Ak parti geleceğe yürümek isterse şunlara dikkat etmelidir:
- Gençliği Ak Parti Gençlik kollarından ibaret zannetmemelidir. Gençlik bu toplumun en büyük hayat kaynağıdır. Hayat kaynaklarından faydalanması için GENÇ-TÜRKİYE ORTAKLIĞINI harekete geçirmelidir.
- Dış ilişkilere bağlı döviz çalkalanmalarının önüne ve ekonomik sarsıntılara bir dur demelidir.
- Toplumun muhacir ve Ensar anlayışı Suriyeli vatandaşlara olduğu kadar kendi insanına da olmalıdır.
- Bizim mahallenin çocukları varken, bizden olmayana yer verilmemelidir. Onlar davayı da gözetmez, ehliyeti ve liyakati hiç gözetmez.
- Ak parti kendi yol arkadaşlarına sahip çıkmalıdır. Küstürmemelidir. Onlar da ahde vefa vardır…
Şimdi diyorum ki:
Değişim şart, kendine gelme şart, 2023 Türkiye’sinin yoluna yürümek için tekrar ‘’Heyecan’’ şart!..
Korkarım ki:
AK PARTİ BİR GÜN YIKILIRSA YİNE YIKACAK AKP’DİR!..
Vesselam…
Muhittin Taha Çalık