İletişim Bilimi Tipolojik Deneme
İletişim, bilimden ötedir. Doğanın büyük paydaşlarından olan, insanoğlu ve evrenin bağ tablosunda ki, karmaşık yapıya sahip olmasına rağmen; İletişim Bilimi ve tüm alt dallarına , baktığımız zaman, Bir platoda gezinmeye örnek gösterebiliriz. Bunu iletişim uydusu olarak görmeli, terimsel olarak Platon ve iletişimin, açlık hissini; söyleşi, söyleşim ve etkileşim olarak tanımlayabiliriz.
İletişim, düşünmekten geçer. Beynin sağ ve sol bütün haritalamasına baktığımız da insan; felsefe, duygu ve fikir yönünden büyük bir deryadır. Dolmayan bir derya ve büyük zihin yolculuğu olarak da tanımlayabiliriz. Aristo ve Zeus, büyük iletişim kaynaklarından geçer. Kabullenmek ve reddetmek, sayısız kalıpsal yöntemlerin sorgulayışa, arayışa; sevk etmesi, Red noktası, bakış açısı reddi ve olgu. İletişim bir olgudur. Bu olgu, nesnel, öznel ve bunların ışığında somut olandır. Kabullendiklerimiz öznelerimizdir, bize aittir. Nesneller, evrenseldir. Bir çok kitlenin ona tutunuşu örnek olarak gösterilebilir. Ne kadar çok konuşma eylemi sergilenirse, iletişimin Matematiksel kuramı gerçekleşmiş olur. Tüm bunlara bağlı olarak da bir insanın, boğaz gırtlak endeksinde;ne kadar ses frekansı üretmesi, o kadar matematiksel kuram içerisinde iletişim kurmasıdır.
İletişim tarihine baktığımızda, iletişimini açlığını başlatan insanlar, Neolitik çağlardan itibaren Madde nesne ilişkisi içerisindedir. İlk insanlardan itibaren birçok araç ve gereç, iletişimin bütün boyutlarında kullanılmıştır. 20. ve 21. yüzyıla gelindiğinde ise teknolojinin, ilerleyen ve durmayan enerjisi sistematiğin de karşımıza büyük bir çerçeve çıkmıştır. Siber Çağlar, kendini gösterdiğinde büyük kaynaklı ve büyük ölçekli, iletişim, kitle iletişim araçlarına ve dinamiklerine gidilmiştir. Medya birçok faktörü göz önüne alarak görsel ve işitsel hafızaya dayalı; gazete, televizyon, dergi vs. kitle-buluşma portföyünü kullanmıştır. Buna bağlı olarak da siber kaynaklı, sosyal medya programları gelişmiştir. Medyatik, Dış politikaya, yönelik dünyayı etkileşim haline getirmek adına; WhatsApp, İnstgram, Facebook, Twitter gibi büyük sosyal platformlar kurulmuştur. İlk Siber konsorsiyum oluşmuştur. Tüm bu programlar ve yazılımlar, iletişimin kodlanmış konsolları'dır. İşlevsel olarak iletişim, davranış ve hareket metodunu etkilemektedir. Belli başlı alt dallar ve terimsel ifadeler kullanılmaktadır. Kim, kime, neye, hangi kanalla, hangi yetkiyle söylüyor? Tüm bu soruların ışığında, iki aşamalı, iletişim akışı modeli görülmektedir. Kullanıcılar ve açlığın hissinde, kullanımlar ve doygunluk perspektifidir. En büyük etkiyi gündem belirleyici kitle, halk ve insanlar oluşturuyor. Ve medya kuramı, iletişim aktarım sorununda büyük yankılara sebep oluyor. Açlık ve açlığın ne gibi boyutlarda olduğunu tam manasıyla yansıtamıyor. İletişimi dil boyutunda işlemek gerek. İşlevselliğinin bir gözden geçirmek gerekir.
İletişimi tarihçesinde değil, söylem ve ulaştığı platform da incelenmeliyiz. Boğaz ve gırtlaktan çıkan tüm frekansı ele almamız gerekir.
Psikolojik ve etniksel boyutta, o halkın tüm yapı taşlarına, yapıcı ve yapısalcı dil boyutuna bakarak çözümlemeliyiz. İletişim olgusu eğitim ve öğretim hayatının yol haritasındaki çizelgesidir. Eğitmek eğitilmek, öğrenmek öğretilmek, Tüm bu çizelgede büyük etkileşim vardır. İletişim çözümlemektir. Çözümlenmesi gereken, pragmatik ve edinilmiş bilinçaltı ve zihindir. Her tarama da inci ince incelemek gerekir. Konuştukça, konuşan bir insanı öznel olarak ruhsal yapıda inceliyor muyuz ya da nesnel boyut da onun ruh dünyasını ve bedenin de ki etkileri çözümleye biliyor muyuz? işte karşımızdaki en büyük soru ve sorun budur. Toplumsal, ayağındaki bağlam ve bağdaştırıcıları bunun üzerinden, kurucular ve akımlar üzerinden Avrupa, Paris vs. gibi ülkelerin ve şehirlerin gösterge de ki ciddi boyutunu düşünmek gerekir. İletişim, açısından çeşitlilik çok büyük önem arz eden bir kavramdır. Dilsel çeşitlilik büyük bir havuzun bambaşka balıkları ve bu balıkların büyük yaşamsal birlikteliğidir. Balıklar ve su, tüm bunlar birbirini tamamlayan büyük bir resimdir. Etkileşimler de dilsel olarak pratikler kazandırılması gereken ciddi araştırma inceleme ve yönetim haritası geliştirilmelidir. İletişimi bir etnoğrafya Müzesi olarak görecek, grafiksel ve etno-iletişim, metotları uygulanmalıdır. Büyük söylem ve çok seslilik ve işte iletişimin büyük pozitif enerjisi budur. İletken olan etkileşim ve iletişimi etkin olan Evren. Tüm gerçek iletişim!
Yetiler, sözcükler, mantık, ritüeller ve ilke Metodolojisi; çizelgesinde düşünmenin, iletişimin ne kadar pozitif veya ne kadar bağlayıcı olduğunu görmekteyiz.
Büyük çerçeveden dünyayı gözlemlemek büyük iletişim açlıkları ve büyük iletişim yolculukları gerekir. Saptamak anca böyle olacaktır.
Muhittin Taha Çalık