BU OLUŞUMA 3 ŞEY GİRMEZ 1 SİYASET 2 MAKAM MEVKİİ ŞAN ŞÖHRET 3 PARA MADDİYAT..
"Herşeyin menfaat olarak düşünüldüğü bu devirde,gerçekten ve tüm samimiyetimle sadece birlik ,beraberliğe atılmış ilk adım olarak kabul ediyorum.Sivil toplum kuruluşu olarak hem akraba ,hem tüm seyyid ve şerifleri, siyaset makam mevki, para şan şöhret, katmadan ,yapacağımız hizmetleri düşünüyoruz.Sadece ve sadece Allah'ın rızasını dûstur edinmiş değerli ve bilgili büyüklerimizin desteği bize güç verecektir. Organize olmayan yek vucut olmayı başaramamış topluluklar sadece kalabalık olmaktan başka bir kıymeti harbiyesi olmayan cılız seslerin ara ara yükseldiği topluluklardır. Ama organize olmayı gençlerin cevval bir yol göstericinin delaletiyle becerebilmiş, başarmış topluluklar hayatın her kademesinde başarıyı yakalar.
Siyaset, politika, sosyal statü, konum, mevki, makam, şan, şöhret, para, pul, mal, mülk, saltanat.Dünyalık olan şeylerin, Allahü teâlâ indinde hiç kıymeti yoktur. Ahkam-ı İslamiyeye uyarak kazanılan ve kullanılan rızk, dünyalık olmaz. Dünya nimeti olur.Dünya peşinde koşan kimse, şüpheli şeylere, sonra mekruhlara, sonra haramlara, hatta küfre dalar. Geçmiş ümmetlerin, Peygamberlerine inanmamalarına sebep, dünyaya düşkün olmaları idi.Mevki ve şöhret sahibi olmak arzusu, insanlarda üç şeyden hasıl olur:
Birinci sebep, nefsin arzularına kavuşmaktır. Nefs, arzularının, haram yollardan elde edilmesini ister. İkincisi, kendinin ve başkalarının haklarını zalimlerden kurtarmak ve müstehap olan mesela, sadaka vermek için ve hayrat, hasenat yapmak için yahut mubah olan işler yapmak için, mesela, iyi yemek, iyi giyinmek, iyi evlerde oturmak ve çoluk çocuk sahibi olup, rahat ve mesut yaşamak için veya ibadetlerine mani olacak şeylerden kurtulmak için ve İslam dinine ve Müslümanlara hizmet için mevki sahibi olmak istenir. Bu niyet ile mevkiye kavuşurken, riya gibi ve hakkı bâtıl ile karıştırmak gibi, İslamiyet'in yasak ettiği şeyleri yapmazsa ve vacipleri, sünnetleri terk etmezse, bunun mevki sahibi olması caizdirHadis-i şerifte, (Hak ve adalet üzere bir gün hakimlik yapmayı, bir sene devamlı gaza etmekten daha çok severim) buyuruldu. Bir hadis-i şerifte, (Bir saat adalet ile idarecilik yapmak, altmış sene nafile ibadet yapmaktan daha iyidir) buyuruldu. Riya ile ve hakkı bâtıl ile karıştırarak mevki sahibi olmak caiz değildir. İyi niyet ile olsa da, caiz değildir. Çünkü, haramları ve mekruhları, iyi niyet ile de yapmak caiz değildir. Hatta, bazı haramların iyi niyet ile yapılması, daha büyük günah olur.
Meşhur olmak değil, meşhur olmayı, parmakla gösterilmeyi istemek afettir. Bununla beraber din veya dünya işlerinde meşhur olan kimsenin afetten kurtulması zor olur.“Mevki ve şöhret sahibi olmak arzusu, insanlarda üç şeyden hasıl olur:Birinci sebep, nefsin arzularına kavuşmaktır. Nefis, arzularının, haram yollardan elde edilmesini ister.Eğer ziynet, süslenmek için, zengin olup Müslümanlara gösteriş niyetinde ise, Cehennem yolundadır..Bu sebeple çok mal ve mevki sahibi olunca, kalbini karartıp Allahü teâlâyı unutmamalı ve malına, rütbesine güvenip de, ibadetten geri kalmamalıdır. Şunu da unutmamalıdır ki, malı az olan, daha fazla Allahü teâlâyı hatırlar ve Ona daha fazla bağlanır.Dünya malı sevgisini bırakan bir kimseye, aynı şekilde; şan şöhret sevgisini de bırakıp çıkmak vâ-cib olur. Zîrâ bu ... Allah cümlesinin sa'y ve gayretlerini meşkûr etsin. Onlar bu ... İlmini; mevkî, makam ve övünmek için vesîle eden âlimlerden, aslandan kaçar gibi kaçın. ... “Yanlış i'tikad ve amelden muhafaza buyur Allahım!
.”DÜNYA SEYYİD VE ŞERİFLERİ TOPLULUĞU DERNEĞİ BAŞKANLIĞI..SELAM VE DUA İLE..