Özü Sözü Bir Olmak..
Verdiği sözleri tutan dürüst kimse,Düşünceleri, söyledikleri ve yaptıkları bir olan, ne düşünüyorsa onu söyleyen, içi dışı bir olan kimse."Özü sözü bir olan insanlara rastlamak gittikçe zorlaşıyor."
İnsan önce kendi dürüstlüğünü, doğruluğunu, vicdan sahibi olduğunu, yaptıkları ile konuştuklarının birbiri ile örtüştüğünü tasdik etmeli.
Müslüman İslâm'ı güzel temsil etmeli¸ insanlara tavsiye ettiği şeyleri önce kendi uygulamalıdır. Müslüman'ın diğer insanlara anlatacağı şeyler¸ hep yaşadığı şeyler olmalıdır. Evet¸ o¸ başkalarının yaşaması gerekli olan şeyleri değil¸ kendi yaşadığı hayatı anlatmalı ve muhataplarını da böyle bir hayata davet etmelidir.
Nitekim Müslümanlar için en güzel örnek olan Hz. Peygamber (s.a.v.)¸ başkalarına dediklerini ilk önce kendi nefsinde yaşamış ve her zaman dediklerinin canlı bir misali olmuştur. Onun için de her sözü¸ kitlelere tesir etmiş¸ söyledikleri hep kabul görmüş ve tatbik edilmiştir. İnsanları Allah'a kulluğa çağırırken¸ en ufak noktada bile¸ hep en güzel kulluğu temsil etmiş ve bu hal üzere davetini yapmıştır:
Netice olarak şunu diyebiliriz ki¸ eylem söylem uygunluğu İslâm'ın emrettiği güzel ahlâkî erdemlerden biridir. Günümüzde her türlü beşerî ilişkide azami ölçüde bu prensibe uymak gerekmektedir. Aksi takdirde dünyevî ve uhrevî anlamda başarıya ulaşmak ve insanlara faydalı olmak mümkün olmaz. Çünkü sözleriyle davranışları birbirine uymayan insanlara¸ toplum güven duymaz. O türlü insanlar toplum tarafından sevilmez ve sözlerine itibar edilmez.
İdeal bu olunca da dürüstlük falan çok lüks kalıyor tabi.
Dürüstlüğe talipli olmak ise zor zanaat. Nefsin arzularına tabi olmak ise çok kolay.
Eskiler der ki; “Marifet iltifata tabidir; iltifatsız marifet zayidir.” Bir şeyin değerini biraz da gördüğü ilgi belirler. Arz talep meselesi yani. Aranmayan, sorulmayan bir dürüstlüğü, bir güvenilir insan olmayı kim ne yapsın?(!)
Dürüstlük, erdemlilik; bugünkü insana adeta fazlalık olarak görülen, ‘lüks kavramlar’ haline geldi. Kimsenin bunları ne aradığı var, ne sorduğu!
Kendisinde aramıyor ki başkasından da sorsun!
Manevi değerlerimizle ilgili hassasiyetlerimiz o kadar aşındı ki artık kendimizi tanımakta güçlük çekiyoruz. Çekmeliyiz de!...
İdeal bu olunca da dürüstlük falan çok lüks kalıyor tabi.
Dürüstlüğe talipli olmak ise zor zanaat. Nefsin arzularına tabi olmak ise çok kolay..Selam ve dua ile