Ben demiştim sözcükleriyle başlayan cümlelerden pek hazzetmem. Nedenine gelince ‘ben demiştim’de biraz enaniyet biraz kibir vardır.
Lakin cemaat-hükümet arasında yaşanan ve dershane kapatılması tartışmasıyla ayyuka çıkan güç kapışması sürecinde, geleceğe dönük cemaatin atabileceği adımlar ile ilgili tahminlerimin doğru çıkması maalesef ben demiştim noktasına geldi.
12 Kasım 2013 Salı günü Timetürk’te yayımlanan ‘Ankara gündeminde kabine ve tasfiyeler’ başlıklı yazımda; “Eğer gelen haberler doğruysa ve tasfiye daha çok ismi hizmetle özdeşleşmiş bir cemaati hedef aldıysa önümüzdeki günlerde çok belirgin bir karşı koyuşun işaret fişeklerinin yakılmasını beklemek boşuna olmayacaktır.” demiştim.
Evet, cemaat tasfiye alarmını duyunca reaksiyoner bir tepkimeye girişti.
12 Kasım 2013 Salı tarihli yazımda ifade ettiğim, önümüzdeki günlerde çok belirgin bir karşı koyuşun işaret fişekleri, birer birer ateşleniyor. Mesela cemaat, kendisi dışındaki dershane sektörünü bu kavgada yanına çekmek olağanüstü gayret gösteriyor.
Cemaatin bu alandaki rakipleri ise başlarına gelen bu musibetin müsebbibi olarak cemaati sorumlu tuttuklarından cemaatin gazına pek gelmek istemiyor. Hükümeti incitmeyen, kızdırmayan, daha temkinli bir direnişe taraflar.
Cemaatin kışkırtmaya çalıştığı bir başka kesim atanamayan öğretmenler. Dershane öğretmenlerinin Milli Eğitim Bakanlığı’nda istihdam edileceği ancak atanamayan binlerce öğretmen varken bunun nasıl olabileceği soruları ortaya atılarak zaten mağdur olan bu kesim daha muharrik bir hale getirilmek isteniyor.
Cemaat, tabanını bu kavgada diri tutmak için başka işaret fişekleri de yakıyor.
Dershane tartışmalarının gölgesinde cemaate yakınlığıya bilinen Aktif Eğitim Sendikası (Aktif Eğitim-Sen), yeniden kuruldu. Geçtiğimiz yıl kurulan ve 9 ay gibi kısa bir sürede yaklaşık 35 bin üyeye ulaşmasına rağmen yenilenmek için kendini fesheden Aktif Eğitimciler Sendikası (Aktif Eğitim-Sen), eğitime taze kan olarak geri dönüyor.
Kısa sürede faaliyete geçmeye hazırlanan sendikanın temel prensibi siyasî ve ideolojik hiçbir yapıdan beslenmemek. Sendikanın hedefi sendikasız öğretmenler başta olmak üzere eğitimdeki temel sorunlara çözüm bulmak.
Ancak daha önce kapatılan sendikanın hükümetin dershane kapatma kararının ardından yeniden kurulması ve güncellenmesi, cemaatin hükümete destek gördüğü her türlü yapılanmanın dışında kalma çabası olarak yorumlanabilir.
CHP’nin dahi şimdiye kadar Ak Parti ile özdeş tuttuğu cemaate, destek çıkması beklenen bir kabullenmenin yanı sıra seçimlerdeki bir işbirliğinin göstergesi aynı zamanda. Cemaatin yeni anayasanın hazırlanmamasından rahatsızlığı zaten biliniyor.
Cemaat tabanına, hükümet ile yaşadıkları asıl sorunun yeni anayasanın hazırlamamasından kaynaklandığını söylüyor.
Bu konuda cemaate en büyük destek Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’tan geldi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, KTO Karatay Üniversitesi tarafından Mevlana Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada; “Seçim yaklaşıyor. Bu milletin huzuruna nasıl çıkacaklar.
2011 yılında söyledikleri, verdikleri sözlerin izahını nasıl yapacaklar bunlar. Ben doğrusu kendimizi evlenme vaadiyle kandırılmış insanlara benzetiyorum” dedi.
Zaman gazetesinden Ahmet Dönmez’in AK Parti Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek’le gerçekleştirdiği söyleşi çok önemli. 24 Kasım 2013 Pazar günü yayımlanan bu söyleşide, AK Parti Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek, Abdullah Gül’ün tekrar AKP’ye dönüş yapması halinde başbakan olabilmesi için istifa edeceğini açıkladı.
Durup dururken bu özveri de neyin nesi? Bu arada dikkatimden kaçmayan bir ayrıntıyı ‘haber hür yorum serbest’ klişesinde sizlerle paylaşmak istiyorum.
Cumhurbaşkanının bazı Karadeniz illerini kapsayan ziyaret programında İçişleri eski bakanı İdris Naim Şahin hemen hemen her resimde yer aldı.
Acaba bu mesaj kime hiç düşündünüz mü?
Eski bakan kendisinin takip edildiğini açıklayıp duruyor.
Kendisini kim takip ettiriyor?
Sayın bakan partisinin grup toplantılarına neden katılmıyor?
Sahi Başbakan Trabzon’da topladığı kalabalık ile kime cevap verdi?
Yoksa şunu mu demek istedi; “Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten”
Ömür Çelikdönmez