Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle dikkatler Sayın Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan’a çevrilmiş durumda.
Hemen her konuşmalarından, her hareketlerinden bir anlam çıkarılmaya çalışılıyor.
Türkiye’de görev yapan diplomatlardan tutunda yabancı gazetelerin, ajansların muhabirlerine kadar birçok insan Cumhurbaşkanlığı seçimini merak ediyor.
Abddullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan’a farklı misyonlar yüklendiği için, her blok kendine yakın bulduğu ismin Köşke çıkmasına sıcak baktığından, ülkeler arası isim tercihinin gizli servisler arasında çatışma potansiyeli barındırması da söz konusu.
Bu konuda İngilizlerin açık ara diğerlerine nazaran daha açık sözlü olduğu görülebilir.
Nitekim Gül’ün İskoçya ziyareti sırasında, Guardian gazetesinden Simon Tisdall’a verdiği mülakatta ikinci dönem için aday olup olmayacağı sorusunu yanıtlarken “henüz karar vermek için erken olduğunu” belirttiği ve sorunun yinelenmesi üzerine aday olma olasılığını dışlamadığı ve “seçeneklerini açık tuttuğu” yayımlandı.
Bu bilgilerden hareketle İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün gelecek yaz yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başbakan Erdoğan’a rakip olabileceğini yazdı.
Daha öncede Financial Times’da yazan Daniel Dombey, ‘Türkiye’nin geleceği iki kişinin anlaşmasına bağlı’ başlıklı ve 7 Ekim 2013 tarihli makalesinde, Türkiye’nin geleceğinin, Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkenin yönetimi konusunda varacakları anlaşmaya bağlı olacağını belirtmişti. Daniel Dombey BBC Türkçe’de 2 Ekim 2013’te yer verilen bir başka tahlilinde, TBMM’nin yeni yasama yılının açılışında yaptığı konuşmasında Cumhurbaşkanı Gül’ün, Başbakan Erdoğan’a alternatif bir siyasi yaklaşım sergilediği izlenimi uyandırdığından söz etmişti.
Bu yorumunda Cumhurbaşkanı Gül’ün daha uzlaşmacı bir görünüm çizdiğini vurgulayarak “ FT: Gül iktidar hırsı sinyalleri veriyor” başlığını ön plana çıkarmıştı.
Daha ilginç olanı ise yine, 7 Haziran 2013’te BBC Türkçe’de yer alan bir haber. İngiliz Economist dergisi “Demokrat mı sultan mı?” başlıklı kapağında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, gelecek seçimlerde AKP liderliği ve icra yetkilerini Abdullah Gül’e devretmeye davet etmişti.
Anlaşılan İngiliz cenahı tercihini mevcut Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’den yana kullanıyor. Ak Parti içindeki siyasi de dengeleri bozabilecek bir tercihten yana oldukları kesin.
Gül karşıtlarının en büyük kozu ise Sayın Cumhurbaşkanının sağlık durumu.
Ayrıca cemaatin yani hizmetin yani Fethullah Gülen Hoca Efendi grubunun Sayın Gül’ü yeniden Köşkte veya Başbakan olarak görmek istediklerine dair kendilerince kuvvetli delilleri var.
Anlaşılan Türkiye kamuoyunun farkında olmadığı bir restleşme İngilizlerin çoktan bilgi dağarcığına girmiş.
O nedenle olsa gerek yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendilerini açığa çıkaran tercihlerini deklare etmekten çekinmiyorlar.
İslamcı camiada ise temkinli bir yaklaşım söz konusu.
Her iki isme de hatırı kırılmayacak gözle bakıldığından hangisi ön plana çıkarsa onun peşinden gidilir mantığı hâkim.
Ömür Çelikdönmez