Olayları önceden okumanın bir bedeli oluyor mutlaka.
Kimi zaman takdir kimi zaman da tekdir olarak size dönebiliyor.
Cemaati’n Ak Parti iktidarına dikleşmeden dik durmak adına neler yapabileceğini zaman zaman burada sizlerle paylaşıyor, cemaatin verebileceği tepkileri yazıyorum.
Çok şükür şimdiye kadar yanılmadım.
Cemaati’n iktidarla çarpışacağını, partileşme temayülüne girdiğini yazdım, cemaatin kamuda örgütlü olduğunu hatta istihbarat ağına dahi sahip olduğunu kaydettim.
Hakan Şükür’ün Ak Parti’den istifası sürpriz olarak değerlendirildi hiçte öyle değildi.
Yakın siyasi tarihi iyi bilmek gerekiyor.
CHP ile koalisyon kurmak ve 1974 affı, MSP yönetimi ile Nurcuları ilk kez karşı karşıya getirdi. MSP’li Nurcu milletvekilleri “komünistlerin salıverilmesini” istemiyordu.
Sadece TCK’nın 163’üncü maddesinden cezaevine konan şeriatçıların salıverilmesini istiyordu!
MSP’deki Nurcuların lideri Hüsamettin Akmumcu idi.
O da Said-i Nursi’nin talebesi olan ve Buca Cezaevi’nde yatan Ispartalı ve Hayrat Vakfının kurucusu, tevafuklu Kur’an-ı Kerim’in hattadı Hüsrev Altınbaşak’ın emirlerine göre adım atıyordu.
Nurcular, Milli Nizam Partisi kurucusu, Ege Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Saffet Solak’ı, Necmettin Erbakan’ın yerine genel başkanlığa hazırlıyorlardı.
A. Tevfik Paksu, Hüsamettin Akmumcu, Reşat Saruhan, Ali Acar, Ahmet Akçael, Vahdettin Karaçorlu, Rasim Hancıoğlu, Cemal Cebeci, M. Hulusi Özkul, Abdurrahman Ünsal, Gündüz Sevilgen, Emin Acar, Yahya Akdağ, H. Cahit Koçkar, Sabri Dörtkol ve Hüseyin Abbas bir metin hazırlayıp Erbakan’a gönderdi.
Erbakan’ın kabul etmemesi üzerine MSP’den birer gün ara ile istifa ettiler.
Önce İdris Bal, sonra Hakan Şükür, sonra başkaları tıpkı MSP’de yaşanan yaprak dökümü misali Ak Parti ile yollarını ayıracaklar.
Geçmişte bu talimatı merhum Hüsrev Altınbaşak vermişti, bugün de Fethullah Gülen Hocaefendi veriyor. Yani değişen bir şey yok. Belki bu istifa kervanına önümüzdeki dönem Ak Parti’den milletvekili olamayacak bazı isimlerin katılması da söz konusu olabilir.
Cemaat Ak Parti’yi ayrıştırmak için farklı sosyolojik kimyevi solüsyonlar kullanıyor.
Kiminin Risale-ii Nur müktesebatından kiminin siyasi gelecek kaygısından kiminin milliyetçilik damarından yararlanmak istiyor.
Belki kumar borcu olanından tutunda gayri meşru ilişki yaşayanlara kadar başka bir taifeyi de şantaj demeye dilim varmıyor hadi siz anlayın yani bilindik yöntemlerle Ak Parti’den istifaya zorluyor olabilir.
Benim asıl endişem bu değil.
BBC şimdiden kolları sıvadı ve Hakan Şükür istifasını neredeyse hükümet krizine dönüştürmenin yollarını arıyor.
BBC Hakan Şükür’ün istifasını, Adalet ve Kalkınma Partisi ile Gülen cemaati arasında kamuoyu önünde yaşanan gerilimin en dikkat çekici halkasını oluşturduğu şeklinde yorumluyor.
Yetmez ama evet diyorsanız, Guardian gazetesinin bugünkü başyazısında Başbakan Erdoğan’a yönelik sert eleştirilerini okyanus ötesinden gâvurun kalemiyle verilen/verdirilen mesaj olarak okuyabilirsiniz.
Bazı bakan çocuklarının başbakanın talimatıyla Ali Ağaoğlu’nun da dahil olduğu bir operasyonla gözaltına alınmasının perde arkasında ne var sanıyorsunuz?
Yine tekrar ediyorum asıl endişem bu değil..!
Mısır örneğinden hareketle cemaatin düşebileceği bir kumpasa dikkat çekmek gerekiyor.
Cemaat 70’li yıllardan itibaren Türk Silahlı Kuvvetlerine kendi yetiştirdiği müntesiplerini istihdam etmeye çalıştı.
Bu faaliyetleri hep gizlilikle Sırran Tenevverat usulüyle yaptı.
Kimileri deşifre oldu kimileri kendilerini gizleyerek çekirdek kadroları oluşturdular.
Yakalananlar ve ordudan ihraç edilenler bilinki cemaatin bu kurumdaki çok da bel bağlamadığı isimlerdir.
Hatta bazı isimlerin deşifre olmaması için bazı isimlerin gözden çıkarıldığı dahi iddia edilmişse de doğruluğunu ancak yüce Rabbimiz bilir. İhvan’ın efsanevi mürşidi Hasan El Benna’yı öldürten Kral Faruk, 1952’de Hür Subaylar darbesiyle devrilince yerine General Necip geçmişti. İhvan bu darbeye seyirci kalmadı, General Necibi destekledi. Lakin Necip’te diğerlerinden farksızdı.
Onun da defteri bir başka firavun adayı Cemal Abdünnasır tarafından dürüldü. Böylelikle İhvan için en korkunç yıllar başladı.
Yüzlerce ihvan mensubu idam edildi, binlercesi işkence gördü, hapse atıldı. 1970’te Nasır ölünce Enver Sedat Mısırın yeni firavunu oldu.
Kardeşlere yönelik baskılarda değişiklik olmadı.
İsrail ile meşhur Camp David anlaşmasını imzalaması ecelini çağırdı.
İstanbullu bir Türk aileden geldiği için adı da Halid El İstanbuli (İslambuli) olan bir subay tarafından 1981 yılından canlı yayında ve askeri tören sırasında öldürüldü.
Allah korusun bazı fitne odakları cemaati Mısır örneğinde görüldüğü gibi bir yanlış yola sürükleyebilir mi? Müslüman Kardeşlere göz açtırmayan Kral Faruk’u askeri darbeyle iktidardan uzaklaştıran General Necip misali cemaate göz kırpıp onların desteğini almaya çalışanlar olabilir mi?
Bazı sosyal paylaşım sitelerinde, internet ortamında dolaşan bilgiler, bu endişeyi haklı çıkarmayı maalesef başarıyor.
Cemaate yakın isimlerin dolaşıma çıkardığı bu malumatlar sözde TSK bünyesindeki Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi’nin (TUSHAD) Genelkurmay’da b derin strateji çalışması yaptığı, Muharebe Arama Kurtarma (MAK) biriminin Özel Kuvvetlerin en seçkin birimi olduğu, 4 bin elemanı ile 24 bölgede fişleme yapanların özel harpciler olabileceği, MİT’in çok güçlü hale getirilmesinin kamuoyu adına bir yem, bir aldatmaca olduğu, esasen MAK ve TUSHAD’ın güçlendiği, Yeni Türkiye’yi onların kurduğu, ÖKK ve MAK’ta yasadışı bir yapılanma olduğunun MİT tarafından hep inkar edildiği, Ergenekon benzeri Göktürk yapısının bu şekilde saklandığını içeriyor.
Bu kadar bildiklerine göre ya bakın bizimle uğraşmayın asıl tehlike bunlar, bunlarla uğraşın mesajını hükümete vermek istiyorlar, ya da bakın biz bunları biliyoruz, bunlarla iç içeyiz istesek bunları sizin başınıza musallat edebiliriz.
Ayağınızı denk alın mı demek istiyorlar?
Cemaatin istihbaratı var dediğimde bazı okuyucular beni tehdit ettiler, hakaret ettiler.
Biz gönül diliyle konuşuruz, bize bühtan etmeyin gayretullaha dokunur dediler.
Bu mahrem kapsamındaki bilgiler uluorta kamuoyuna saçıldığına göre demek cemaat hakikaten bir istihbarat ağına ve operasyon birimlerine sahip.
Allah’tan dileğim şer güçlere destek vermezler, küfrün kumpasına düşmezler.