ABD ile Çin'in dijital ve savunma alanında ki savaşında neler oldu

Merhabalar efendim.

Missouri, St. Louis'deki bir federal mahkeme, dün Kuzey Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin (DPRK veya Kuzey Kore) 14 vatandaşını, ABD yaptırımlarını ihlal etmek, elektronik dolandırıcılık, kara para aklama ve kimlik hırsızlığı gibi suçlar nedeniyle gözaltına alındıklarını duyurdu. Bu kişiler, Çin Halk Cumhuriyeti (PRC) ve Rusya Federasyonu'nda (Rusya) bulunan DPRK kontrolündeki Yanbian Silverstar ve Volasys Silverstar şirketlerinde çalışan komplocular olarak, ABD ve diğer ülkelerin sahte, çalınmış ve ödünç alınmış kimliklerini kullanarak Kuzey Kore kimliklerini ve yabancı konumlarını gizlemeyi başarmışlardır. Ayrıca, ABD şirketleri ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar için uzaktan bilgi teknolojisi (BT) çalışanı olarak istihdam edilerek, yaklaşık altı yıl süren bir komplo sonucu en az 88 milyon dolar kazandıkları tespit edilmiş.

ABD'ye bu kadar derinlemesine sızan teknoloji hırsızlarının diğer ülkelere de aynı şekilde sızmadıkları, ya da vasıfsız ve işe yaramaz sözde bilgisayar ve yazılım uzmanlarının kimlere hizmet ettiği ya da edemedikleri halde sadece maaş alıp, sözde teknoloji şirketi personeli olarak binlerce liralık kamu kaynağının israfına neden olduklarını düşünün.

Tabi dava konusunu görünce ABD ile Çin'in dijital ve savunma alanında ki savaşında neler olduğuna dair bir güncelleme ile başlamak istedik.

Çin, ABD ile olan askeri rekabetini dijital dünyada daha da derinleştirerek devam etmektedir. Örneğin, U-Tenet adı verilen bir sistem, askeri stratejik karar alma ve otonom operasyonları destekleyen yapay zekâ (AI) modelleri geliştirmektedir. Bu sistemler arasında, operasyonel planlama ve istihbarat analizi için bulut tabanlı bir "karar alma beyni" olan Tianji, durumsal farkındalık sağlamak için çok sayıda kaynağı entegre eden gerçek zamanlı bir istihbarat deposu olan Tianwang ve entegre bir savaş alanı istihbarat sistemi olan Tianjian yer almaktadır. Çinli dijital araştırma ve danışmanlık firması Ifenxi'ye göre, U-Tenet AI uygulamaları, bir milyondan fazla yüksek kaliteli belge ve 300 terabayttan fazla askeri görüntü içeren tescilli bir askeri istihbarat veri tabanıyla oluşturulmuştur.

Xi Jinping, 4 Aralık'ta yaptığı bir konuşmada, ordunun güçlendirilmesi ve savaşların kazanılması açısından ağ bilgi sistemlerinin önemine vurgu yaparak, bu stratejik gücün iyi bir şekilde inşa edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Xi, ağ bilgi sistemlerinin örgütsel yapısının yeniden inşa edilmesi ve savaş hazırlığı için hizmet destek yeteneklerinin hızlandırılması gerektiğini belirtmiştir.

ABD Ordusu ise teknolojik savaşta ilerlemeye devam etmektedir. Gerçek zamanlı istihbarat sağlamak amacıyla, küçük, sırt çantasında taşınabilir drone'lar konuşlandırmaya odaklanan Kısa Menzilli Keşif (SRR) Programı, Karşı-İnsansız Hava Aracı Sistemleri (C-UAS) ve Küçük İnsansız Hava Aracı Entegre Sistemi (LIDS) gibi gelişmelerle, elektromanyetik müdahale yoluyla insansız hava aracı sürülerini etkisiz hale getirmek için Epirus Leonidas gibi yüksek güçlü mikrodalga silahları geliştirmektedir. 2007'de imzalanan bir sözleşme kapsamında, X-47B adlı insansız savaş uçağı tasarlanmış ve bu uçak, 2013'te ilk kez bir uçak gemisinde iniş ve kalkış yapabilmiştir. Nisan 2015'te ise X-47B, insansız uçaktan insansız uçağa ilk otonom hava yakıt ikmalini (AAR) gerçekleştirmiştir.

Bir diğer önemli gelişme ise Model 437 Vanguard uçağıdır. Scaled Composites ve Northrop Grumman tarafından geliştirilen bu uçak, Northrop ‘un "Dijital Pathfinder"ı olarak tanımlanmaktadır. Uçağın en belirgin özelliği hem otonom hem de pilotlu uçuşa elverişli olmasıdır. Resmi açıklamalara göre, uçakta bir pilot bulunmasının, ulusal hava sahasında otonom bir uçağı uçurmak için özel izin almaya gerek kalmadan birçok avantaj sağladığı belirtilmiştir. Ayrıca, bu uçağın modüler yapısı sayesinde, iki adet uçağın bir konteyner içinde kolayca taşınıp uzak operasyon bölgelerine gönderilmesi mümkündür. Uçak, çevredeki uçaklara uydu bağlantısı, görüntü veri aktarımı ve emir-girdi bağlantıları sağlayarak bir komuta merkezi işlevi görebilir. Gerekirse, uçak uzaktaki bir komuta merkezine geri dönebilme yeteneğine sahip olacaktır.

Bu gelişmeler, dijital teknolojilerin ve yapay zekanın askeri alanda nasıl devrim yarattığını ve uluslararası rekabetin dijitalleşmeye nasıl evrildiğini göstermektedir.

Nasipse bundan sonra makalelerimize, hangi etken güç merkezleri ve rekabet/çatışma alanlarının, gerçek bilgiler ışığında tespitlerinin yapılmasına, müstakbelde yüzleşmek zorunda kalınacak olayların ön tespitlerini de yaparak gelişmeleri önceden görmeye ve göstermeye gayret ve devam edeceğiz.

Tolga Eşref GÖKTÜRK / Haber Şanlıurfa