Her insan farkında olur veya olmaz dünyaya kendi penceresinden bakar.Başka bir ifadeyle ,kendi gözlüğüyle bakar.İnsanlar,hangi kimliğini öne çıkarmısa gelişmeleride bu kimlikle görür,düşüncesini bu doğrultuda ifade eder.
Hepimiz öne çıkardığımız kimliklerimiz farklıdır.Hangi kimlik önde ise düşünce dünyamıza ,o kimlikle değerlendiririz.Kimliklerimizden Kürtlük,Türklük,İslamcılık,Alevilik,kadınlık,erkeklik,sosyalistlik,kapitalistlik,libarellik,faşistlik,milliyetçilik,eşcinsellik,memleketçilik(yörecilik),sınıf eksenli,particilik,demokratlık vb.Onun içindir ki,bazı değerlendirmeler bize çok acaip gelir.Bazen,aynı ülkede mi yaşıyoruz ? aynı havayı mı soluyoruz ? diye şüpheye kapılırız.
Şuan Irak’da olup piteni ,hepimiz izliyoruz.İŞİD’in ilerleyişi,İran’nın tutumu,merkezi hükümetin gerileyişi,Kürtlerin Kerkük’e girişi,Rusya’nın tutumu,Amerika’nın tutumu,Türkiye’nin bekleyişi.Bu durumu, hepimiz ayarı ayrı değerlendiriyoruz.Bundan daha doğal birşeyde olmaz zaten.Türkiye de homojen bir toplum değiliz.Etnik ve inançsal olarak çeşitlik arz eden heterojen bir toplumuz.
Demokrat bir Kürt olarak kendimi ifade ederim,ama velakin,önemli olan karşıdakinin sizi nasıl algıladığı.Yeni gelişen olaylara karşı düşüncelerimiz, haliyle Kürt gözlüğüyle bakıyorum.
Yıl 2007’nin Nisan ayında oniki günlük Irak Kürdistan Federatif Bölgesel Yönetiminde bulundum.Üç arkadaş Kürdistan hükümetinin enfarmasiyon bakanlığının misafiri olarak gitmiştik.Gezi,gözlem,araştırma,merak hepsi vardı.Dolu dolu oniki gün,hemen hemen tüm kurum ve kuruluşlarla görüşdük.Kendi açımdan şahane oniki gün.Saddece bir anımı anlatayım.Kürdistan Parlemento binasında meclis başkan yardımcısı Kemal Kerküki ile üç saatlik bir sohbetimiz oldu.Sohbetinimizin bir yerinde Kemal Kerküki “Biz enerjimizin %90’nını Kerkük’e harcıyoruz,Kerkük’ü sınırlarımıza katmadan biz bir hiçiz”.
Gerçi 1975 ‘ler de okumuşdum Méllé Mustafa Barzani “Kerkük dılé Kürdistaniye” (kerkük kürdista’nın kalbidir) diye.
Ünlü bir söz var”her iyiliğin içinde bir kötülük,her kötülüğün içinde bir iyilik vardır”.İŞİD’in ilerleyişi genel anlamda kötü ifade edilebilir.Bu arada Kürtler’in Kerkük’e girişi de iyilik olarak yorumlamak gerekmez mi ? Ortadoğu’nun doğal sınırlarına ,kavuşması olarak yorumlamak gerekmez mi?
Öncelikle benzetmekde hata olmaz diyerek.Hani kız istemekde denirya Allahın emri ,peygamberin Kalvilye kızınızı oğlumumuza istiyoruz.Bunu örnek alarak Amerika’nın emriyle,Türkiye’nin izniyle Kürdistan’ı bölgemize istiyoruz.Liberal arkadaşlarımın dediği gibi “herşeyi piyasa belirler” veye “herşeyi ekonomi belirler”.Dünyanın en kaliteli petrolunun çıktığı Kerkük de çıktığına göre.Bu ara Türkiye ile Kürdistan elli yıllık petrol antlaşması yapmışken.Koşar adım Bağımsız Kürdistan’a doğru gidiyoruz beyler…
Turan SARITEMUR
23-Haziran-2014 İstanbul