Hewler(Erbil) de yapılması tasarlanan tüm Kürtleri kapsayacağı söylenen Kürt konferansı 25 Kasım da toplanamayacak ve belirtilmeyen bir tarihe ertelendi.
Hewler de düşünülen Kürt Konferansı dört yıldır erteleniyordu.
2013 yılında da tarihler verilerek üç kez ertelendi şimdide belirsiz bir tarihe.
Oysa ki Konferans Kürtler için ulvi amaçları olduğu kulaklara fısıldanılıyordu.
Kürt Konferansında alınacak bir çok kararlardan sadece bir tanesi Kürtlerin Birleşmiş Milletler de temsiliyet başvurusu buna benzer Kürtler için ekmek su kadar hayati meselelerde kararlar alınacaktı.
Ama nerdeeeeeeeeeee!
.Kürtlerin kulağına bir kar suyu damlatılmış 21.yüzyıl Kürt yüzyılı olacak.Ortadoğu’da da gelişmeler direk veya dolaylı olarak Kürtlerin lehine gelişince.örgüt parti gruplar kimisi ön almak kimisi yer edinmek için kolları sıvadı.Kürt ve Kürt Coğrafyası çıkarları yerine örgüt parti grup çıkarları peşine düştüler.
Herkes modern aşiret gibi davranmaya başladı.
Bu ortamda da Kürtler daha uluslaşmış bir halk topluluğu görünümünden kurtulamıyor. Oysa Kürtlerin durumu daha “Bismillah” aşamasında desem Kürtlerin durumunu çok mu küçümsemiş olacağım.
Rojawa (Batı) Suriye Kürtlerinin durumu pek iç açıcı değil Rojawa’yı Devrim diye milleti gazladılar.
Gelinen nokta Esat tarafından tezgahlanan bir taktik.
Salih Müslim in son açıklaması Devlet özerklik vb bir talebin olmadığı Suriye’nin bütünlüğü içinde demokratik haklar Türkiye sınırına da Suriye bayrakları asacağı beyanı.
Bu ara Salih Müslimin PYD si kendi dışın da diğer Kürt gruplarını yok saydı bazı ölümler tutuklamaların da yapıldığı iddia olundu.
Hani derler ya Kürdü Kral yapmışlar ilk işi babasını asmak olmuş.
İran Kürt Coğrafyasına baktığımızda Kürt örgütü tek taraflı ateşkes ilan etmiş mücadeleyi bırakmasına rağmen İran merkezi hükümeti Kürtleri bol bol asıyor.
Ne hak ne hukuk, durduk yerde de Kürtler katlediliyor.Kağıt üzerinde de bir Kürdistan Eyaleti var.
Bu da Ortadoğu’da Acem politikasının büyüklüğü.
Yalnızca o kadar mı İran’ın PKK ve PYD üzerindeki etkisi ayrıcı Irak Kürtlerinde de bir iki grubun üstün de etkisi azımsanmayacak kadar var.
Türkiye’de ki Kürtlerin durumu hakkında ne desek inan şaşırıyorum.
Sanki her şey bitmiş pasta bölüşülecek dindar Kürtlere saldırılıyor yoksa dindar Kürtler mi seküler Kürtlere saldırıyor.
90’lı yıllara dönülen bir hava.
Burada en büyük hareket olan PKK ilk gündem beri kendi dışındaki Kürt gruplarını yok saydı biraz sesi çıkanı da hain ilan etti.
Bir müddet sonra da ittifak adına içine alıp eritmek istedi.Her şey çok hızlı değişiyor şimdi ne yapacak merak konusu kendi açımdan.
Hizbullah-PKK çatışması uzak bir ihtimal değilmiş gibi görünüyor.
Çatışmasızlık halinde PKK ve türevlerinin hakimiyeti çok çok zor.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi kendi halinde kalsa bir yol haritasında gidiyor.
Ama velakin çevre soydaşlarının hallerinin perişanlığı.
Kürt yönetiminin haliyle iç dış politikasını daha da hassas dengeler üzerinde götürmek zorunda.
Kürt yönetimi ne yapsa komşu soydaşlarını memnun edemiyor.
İran Suriye Türkiye’de ki Kürtler Kürt Yönetimini hem beğenmiyor hem sallamıyor.
Hewler’deki Kürt Konferansının yapılamaması tamamen erken güç mücadelesi.
Gruplar Kürt ruhu yerine ilkel aşiretler gibi çıkar peşinde koşmaları Kürt Rüyasını geciktiriyorlar.
Zannetmesin kimse Kürt halkı uyuyor.
Olup biteni takip ediyor en ince ayrıntısına kadar. Kimlerin Kürtlük yaptığını kimlerin Kürdümsü davrandığını.
Gelişmeleri fazla detaylandırmadım kırıp dökmeyelim tüm hassasiyetimiz Kürtlüğe zarar vermemek.
Yoksa söylenecek çok söz var.
Zamanlama hatasına düşmemektir gayemiz.
İşlerin hafiften bir tozunu alalım dedik.
Turan SARITEMUR