Daha önceki yazımda ”Baş giderse gövde dağılır” bir kaç merkez sağ lider için fotoğraflamaya çalıştım.Bana göre genel doğruyu üç Kürt lider için uygulamaya çalışsak nasıl olur diye düşündüm.Bu arada Kürt liderlerin bir ortak özelliğine de dikkat çekmeye çalışacağım.Bu arada,herhangi bir lideri övmek veya yermek diye bir çabam yok.Sadece yaşanmış olaylara birde kendi penceremde bakmaya çalıştım.Resim yapmak değil,fotoğraf çekmeye çalışacağım.
1925 Şeyh Said ayaklanması (bana göre erken doğum yaptırılmış bir vaka) olarak bilinen vakanın liderini ele alalım.1925 vakası adını da verdiği üzere lider Şeyh Said.Yargılanırken hep uzlaşma yolunu aramış.Mahkemede hep anlaşmacı ,uzlaşmacı tavrını sürdürmüş.Ta ki idam sehpasına kadar.İdam sehpasında geriye dönüşün olmayacağını görünce.İdam sehpasında son sözleri —- ”Dünya yaşantımın sonu geldi.Ulusum için kurban edildiğimden dolayı,pişmanlık duymuyorum.Yeter ki torunlarımız,bizi düşmanlarımızın önünde mahcup bırakmasınlar…” Baş (lİder) ve arkadaşları asılınca gövde de dağılır.Hareket sonlandırılmış olunur.
1937-38 dersim isyanı (Bana göre operasyon) olarak sunulan vakanın lideri Seyit Rıza’yı ele alırsak.Seyit Rıza da iki yıl boyunca hep uzlaşma ve antlaşma taraftarı.Seyit Rıza da idam sehpasına gidene kadar hep uzlaşma ,antlaşmayı zorlamış.Ta ki idam sehpasına kadar.İdam sehpasının da dönüşü olmayan safha olduğunu görünce.İdam sehpasında —- Bizler Kerbelanın çocuklarıyız…Günahsızız…Ayıptır Cinayettir…”Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim…Bu bana dert oldu…Ama bende sizin önünüzde eğilmedim,Buda size dert olsun…”dersim vakasında sembol isim ortadan kaldırılınca operasyon sonlanmış olur.Yine Baş gitmiş gövde dağılmıştır.
1984 ilk kurşun olarak adlandırabileceğimiz PKK hareketinin lideri Abdullah Öcalan. Yakalanmadan öncede barış, uzlaşma,antlaşma kelimelerini çok kullanırdı.1999 da Türkiye’ye teslim edilince ,hepimizin şahit olduğu gibi dozu yüksek miktarda uzlaşma,antlaşma barışma moduna girdi.Şayet asılma kararı infaz edilme kararı uygulanmaya konsa idi.İdam sehpasında Abdullah Öcalan da Şeyh Said ve Seyit Rıza gibi anlamlı tarihi cümleler kuşkusuz söylerdi.
Abdullah Öcalan uzlaşmacı tavrından mı başarılı oldu.Yoksa Abdullah Öcalan’ı Türkiye’ye teslim edenler mi başarılı oldu.bu tartışılacak başka bir konu.PKK’nin başı gitmedi PKK’nin de gövdesi dağılmadı.
Abdullah Öcalan’la sürdürülen görüşmeler,konusuna bir pencere açmak istiyorum.Devletin üst düzey emekli bir bürokratıyla sohbet ederken bir cümlesi çok manidardı.
—-”Biz Abdullah Öcalan’ı kullanmak istedik,on yıl sonra o bizi kullandığını fark ettik.”Aslında çaresizce ve acemice bir değerlendirmeydi.İlacı ne yaparız hastalığa karşı kullanırız.İmralı’yı yönetenler,Abdullah Öcalan’ı ilaç,Kürt meselesini Hastalık olarak gördüler.öyle davrandılar.Tahmin edemediler bazen ilaçların yan etkisi ,esas nedenin önüne geçer.Kalp ilacı olarak kullanılan viagra ,bir baktılar ki yan etkisi cinsel problemlere yaradı.Kürt meselesini hastalık görüp, Abdullah Öcalan’ ilaç olarak kullanılmaya çalışıldı.Hesap edilmeyen yan etki,
VİAGRA ETKİSİ yaptı.
Abdullah Öcalan kullanalım ,yerine faydalanalım denilseydi her şey daha güzel olurdu.Faydalanma derken ortak projeler üzerinde mutabakat sağlanarak adım adım gidebilme.Kör düğüme dönüşen Kürt meselesi inşallah bir daha yanlış yapılmaz temennisiyle…
Turan SARITEMUR 23-Kasım-2015 İstanbul