Dün Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşen operasyon haberlerini çoğumuz Yemen Şebeği gibi şaşkınlıkla izledik.Ben değil! Çünkü seçimler yaklaştıkça iktidara bel altından vurmak için hazırlık yapan odakların gizli kapaklı faaliyetlerini az çok tahmin ettiğimden şaşırmadım.Sadece operasyon haberlerini dut yemiş bülbül haleti ruhiyesin de yorumlamaya çalışan iktidar yetkililerinin çaresizliğine şaşırdım biraz.Nasıl olur da kendisi de mülkiye bürokrasisinden gelen bir içişleri bakanı hem de en yakınının gözaltına alındığı bir operasyon hakkında bilgi sahibi olamaz?Meclis Başkanından Başbakana kadar iktidar kanadının operasyondan haberlerinin olmadığı, dün gündeme bomba gibi düşen yolsuzluk operasyonu çerçevesinde 5 polis müdürünün bugün görevden alınmasıyla tescillendi.Asıl fırtına ABD menşeli diplomatik belge sızıntısının basında yer almasıyla başlayacak. İsveç merkezli bir uluslarararası organizasyon olan WikiLeaks, Türkiye’de 9 şiddetinde yıkıcı politik sarsıntılara yol açabilecek hükümetlerin ve diğer organizasyonların hassas belgelerini, Türkiye’de birilerine servis edebilir.Etmiş de olabilir. Bu iş kimin işi derseniz ilk akla gelen fail olarak hemen cemaat gösterilebilir, gösteriliyor da. Ancak Halk Bankası ve İran’a satılan altın meselesi olaya biraz uluslararası boyut kazandırıyor.Ama bunun bir iz örtmece olabileceği de ihtimaldir.Cemaatin etme bulursun inleye inleye ölürsün formatında olaya yaklaştığı anlaşılıyor.Zamanın bugünkü manşeti de o cinsten. ‘Türkiye’yi sarsan rüşvet ve yolsuzluk operasyonu’ başlığını okurken Hocaefendi’nin bazı vaazlarında sık kullandığı, ‘merdi kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler’ atasözünü hatırlamadan edemedim.Operasyon haberlerinin cemaate yamanmasında Emre Uslu ile Önder Aytaç’ın tweetleri de etkili oldu biraz.Uzun süredir “Cemaat’in verdiği talimatla tweet atıyorlar” şeklinde ithamlarla karşılaşan Emre Uslu ve Önder Aytaç birbirine çok yakın zaman dilimlerinde aynı tweeti atınca deyim yerindeyse medya maymunu gözünü açtı.Çünkü önce Emre Uslu sonra da Önder Aytaç, “Operasyonun göstermelik olduğunu düşünüyorum.Buradan bir Cemaat operasyonu çıkmaz, AKP operasyonu çıkar” şeklindeki tweeti, neredeyse birebir aynı olarak girdiler.Bununla birlikte operasyonun cemaate mal edilmesi hususunda Fehmi Koru’nun uyarıları cemaati kollama refleksinden kaynaklanmış olsa da gözardı edilmemesi gerekir.Dün gece Habertürk’te konuşan Koru, “Benim yakından izlediğim, bildiğim cemaatin bu güne kadar böyle bir operasyon yaptığını görmüş değilim.O yüzden doğrudan cemaat yapmıştır demek bana şahsen güç geliyor” dedi.Operasyonun, devlet kanalıyla değil başka bir kanal aracılığıyla yürütüldüğünü iddia eden Koru, cemaatin devletten tasfiye edilmediğini, halâ bazı kanalların kullanıldığını söyledi.Koru farkında olmadan bir ithamda bulunuyor olabilir mi?Demek ki yolsuzluk operasyonunu gerçekleştiren yargı-emniyet ekibi Koru’ya göre devletin yani resmi makamların yani hükümetin talimatı ile değil de cemaatin tasfiye edilemeyen bazı kanallarının talimatı ile operasyon yürütüyor.Ebru Gündeş’in eşi İranlı iş adamı Reza Zerrab ismine dikkat! Bu ismi bürokraside kim kolladı, neden kolladı, yetkililerle kim tanıştırdı?Reza Zerrab’ın İran gizli servisiyle diyaloğu nedir?Bu ilişkilerinde iz bırakacak şekilde tedbirsiz davranması acaba başka yabancı istihbarat örgütlerinin işini kolaylaştırmak için mi?Bu istihbarat örgütleri Mossad veya İngiliz Gizli Entelijans Servisi olabilir mi? İran’a ambargo konulmasına rağmen Türkiye’nin İran’a para aktarmasının İsrail tarafından tepkiyle karşılandığı zaten yazılıp çizilmişti.İran’dan alınan petrole ödenen paraların, ABD ve AB ambargosu nedeniyle İran’a altın olarak yollanması ve bu süreçte Halk Bankası’nın yer almasının bir sonucu olarak bu operasyonun gerçekleştirildiği ifade ediliyorsa, cezalandırılan mevcut iktidar ve hükümet değil mi?Acaba operasyon konusunda başka ihtimaller geçerli olabilir mi? Yani bu operasyon tıpkı Ergenekon davası sürecinde olduğu gibi, şok dalgalarla devam edecek ve şok dalgalarla cemaatin paralel yönetim/paralel devlet yapılanması mı çökertilecek?Bu iddia sahiplerine göre; Hükümet tarafından 7 Şubat krizi olarak bilinen MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağırılması konusunda bir soruşturma yürütülüyordu.Kamuoyunda yine Cemaat operasyonu olarak değerlendirilen ve Başbakan’ın sert şekilde karşı çıktığı bu olaya dâhil olanlar, söz konusu soruşturmanın sonunda silahsız örgüt kurmak suretiyle anayasal düzeni yıkmaktan sorgulanacaktı.İşte o ekipler karşı atağa geçerek bu süreci sebote mi ettiler? Sanırım biraz da öyle çünkü Gazeteci Cengiz Çandar’ın BBC’de yer alan yorumuna göre; “Yargı, yanına bazı emniyet güçlerini de katarak, iktidarın kalbini hedef aldı. Bunun geçmişte bir emsali yok. Bu artık bir iç savaş.” Eyvah desenize şimdiden her yer F Tipi herkes F Tipi…Ömür Çelikdönmez
GÜNDEM
18 Aralık 2013 - 22:52
Güncelleme: 28 Mart 2023 - 14:34
Efsane geri döndü şimdi her yer F tipi
Dün Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşen operasyon haberlerini çoğumuz Yemen Şebeği gibi şaşkınlıkla izledik.
GÜNDEM
18 Aralık 2013 - 22:52
Güncelleme: 28 Mart 2023 - 14:34