CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Türkiye’de bağımsız gazetecilik yapmanın ateşten gömlek giymekle eşdeğer olduğunu belirten Tanal, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nin 2022 sonuçlarına göre Türkiye’nin 180 ülke içerisinde 149'uncu sırada yer aldığını hatırlattı. Tanal, söz konusu endekste Türkiye’nin durumunun “kötü” olarak nitelendirildiğine dikkat çekti.
CHP’li vekil Mahmut Tanal, uluslararası insan hakları kuruluşu Özgürlük Evi’nin (Freedom House) 2022 yılı “İnternette Özgürlük Raporu”nda da Türkiye’nin 34 puandan 32 puana gerilediğini, “İnternetin özgür olmadığı ülkeler” kategorisinde konumlandırıldığını dile getirdi.
GAZETECİLİĞİN SUÇ SAYILMADIĞI BİR TÜRKİYE VAADİ
Basın özgürlüğü konusunda kötü gidişata dur denilmesi gerektiğini kaydeden Tanal, 2023 seçimlerini işaret ederek, halkın haber alma hakkının engellenmediği, gazeteciliğin suç sayılmadığı, medya mensuplarının yazmaktan korkmadığı, basın emekçilerinin işsiz bırakılmadığı, vatandaşların ‘başıma bir iş gelir mi’ diye endişe duymadan sosyal medya paylaşımı yaptığı, internet özgürlüğünün kısıtlanmadığı, yerel medyanın yaşatıldığı bir Türkiye vadettiklerini belirtti.
GERÇEK GAZETECİLER CEZALANDIRILIYOR, YANDAŞLAR İSE…
Mevcut iktidar döneminde Türkiye’nin yandaş gazetecilik anlayışıyla tanıştığını ifade eden Tanal, “AKP iktidarında, kimsenin etkisi altında kalmadan sadece gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışan gazeteciler cezalandırılıyor. Gazeteciliğin hakkını veren basın emekçileri ya cezaevine atılıyor ya da işsiz bırakılıyor. Basın Meslek İlkeleri’ne riayet etmeden yalnızca iktidarın hoşuna giden yazılar kaleme alan Yandaş Gazeteciler ise el üstünde tutuluyor. Gerçek Gazeteciler ağır bedeller ödeyerek, bir kuru ekmeğe muhtaç hale getirilirken, yandaş gazetecileri ise uçaktan uçağa atlarken, yalılarda, saraylarda sefa sürerken görüyoruz. Yine iktidara muhalif televizyon kanallarının ekranları karartılıyor, astronomik para cezaları kesiliyor. Aynı şekilde muhalif gazeteler de ilan ve reklam yönünden cezalandırılıyor, tekziplerle, tazminat davalarıyla uğraşmak zorunda kalıyor. Yandaş TV ve gazeteler ise hiçbir cezayla karşılaşmadıkları gibi ödüllendiriliyor. Basın açısından bu çarpık anlayışa son vereceğiz” dedi.
