Zeytinyağı, soframızdaki gıdalardan sağlık ürünlerine kadar geniş bir yelpazede kendisine yer buluyor. Birçok hastalığa karşı kalkan görevi görmesi, zeytinyağını sağlığımız için vazgeçilmez besinlerden biri haline getiriyor. Zeytin açısından oldukça zengin bir coğrafyada yaşıyor olmak da zeytinyağından faydalanmak için büyük avantaj sağlıyor. Ancak bu faydayı maksimum düzeyde sağlamak adına zeytinyağı alırken, saklarken ve tüketirken bazı kurallara uymak gerekiyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Nihan Yakut, zeytinyağı kullanımında dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. Kaliteyi asitlik derecesi belirliyorEvimizin ve kültürümüzün vazgeçilmez parçası zeytinyağının natürel, natürel birinci, organik natürel, erken hasat, soğuk sıkım, rafine, riviera gibi birçok çeşidi bulunmaktadır. Doğru seçimi yapabilmek adına bilinmesi gereken şeyler aslında oldukça basittir. Zeytinyağı oleik asit denen yağ asidinden zengin bir besindir. Oleik asidin yağ içerisinde birçok formu bulunur ancak serbest formu, ne kadar az olursa zeytinyağının lezzeti ve kalitesi o kadar çok olur. Zeytinyağı kalite kriterlerinde başta gelen asitlik derecesi, serbest oleik asit formu ile belirlenmektedir. Riviera zeytinyağı tercih etmeyin
- Natürel sızma zeytinyağı, tadında ve kokusunda kusur olmayan asitlik derecesi yüzde 0,8 oranında olan, yemeklerden salatalara kadar tüm gıdalara eklenebilen sınıfının en kaliteli versiyonu olarak bilinmektedir.
- Rafine zeytinyağının asitlik derecesi % 0,3’tür. Zeytinin ham yağının bozulmadan farklı metotlarla rafine edilmesi ile elde edilir. Yemeklerden daha ziyade kızartmalarda tercih edilmektedir.
- Riviera zeytinyağı, rafine zeytinyağı ile farklı zeytinyağlarının karıştırılması ile elde edilmektedir. Yani tek çeşit saf ürün değil karışım ile oluşturulmaktadır. Asitlik derecesi ortalama %1,5 oranındadır. Kişilerin tercihine göre yemeklere eklenebilir.