Ömür Çelikdönmez
Görevden alınan yedi bin okul müdürünün hoşnutsuzluğu bir kenara Türkiye’de iyi şeyler oluyor. Müdür kalırsan makam koltuğunu kaptırmazsan iktidar iyi, görevden alınırsan iktidar kötü. Yok, böyle bir şey… Birilerinin çıkıp söylemesi lazım; tebdili makamda ferah vardır. Atamayla gelen atamayla gider. Seçimle gelen seçimle devam eder veya seçimle gider. Bakın 11 yıldır başbakanlık yapan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de ilk kez halk tarafından seçilen cumhurbaşkanı oldu. Kim ne diyebilir?
Dün de muhteşem organizasyonla Ankara Arena Spor Salonu’nda gerçekleştirilen AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde, Türkiye’nin 12’nci Cumhurbaşkanı olarak seçilen Recep Tayyip Erdoğan, ‘genel başkan’ sıfatıyla partililere son kez seslendi. Erdoğan, AKP 1.Olağanüstü Kongresi’nde yaptığı konuşmada ”Adalet ve Kalkınma Partisi’ni yani aşkımı, tutkumu, kavgamı da önce Allah’a sonra sizlere emanet ediyorum. Yeniden görüşmek, yeniden kavuşmak umuduyla kalın sağlıcakla diyorum” dediğinde bir görmeliydiniz, salon alkıştan yıkıldı, çoğu kimse gözyaşlarını tutamadı.
Uzun adamın uzun yoldaki refakatçileri onunla aynı yola baş koymanın gururunu yaşıyordu. AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde Prof Dr Ahmet Davutoğlu, bin 382 delegenin oyunu alarak AK Parti Genel Başkanı seçildi. Seçimden önce bir konuşma yapan Davutoğlu, ‘manifestosu’ olarak nitelenebilecek hedefler koydu. Uzun lafın kısası dostlar sevindi, düşmanlar yerindi, kıskananlar çatladı.
Şimdi gelelim yazının başlığına. Amerika’nın Tayyip Erdoğan’la derdi ne? Şimdi durup dururken bunu da nerden çıkardın dediğinizi duyar gibiyim. Bazı çevrelerin BOP eş başkanı, Amerika’nın adamı yaftasını yapıştırdıkları Türkiye’nin 12’nci Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ABD yönetimi, Avrupa Birliği kurucu ülkelerinden Almanya, Fransa, İngiltere, Suudi Arabistan, İran ve hatta İsrail çekiniyor, sevmiyor korkuyor, tırsıyor.
Bunun en önemli göstergesi bugün düzenlenen törene katılım seviyesidir. İsrail zaten törene davetli değil. Ama gözler, bazı İslamcıların toz kondurmadığı İran İslam Cumhuriyetinin, cumhurbaşkanını veya başbakanını arıyor maalesef göremiyor. Özel uçağı ile eli kanlı katil Sisi’yi tebrik için Kahire hava alanına giden Suudilerin meflûç kralı da yok. Ayıp olmasın diye dışişleri bakanını göndermiş.
Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de yemin ederek görevine başlayacak. Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Erdoğan’ın yemin etme ve devir teslim törenini, 90’ı aşkın ülkenin üst düzey temsilcileri de izleyecek. 16 ülke devlet başkanı seviyesinde, 8 ülke de başbakan düzeyinde katılacak. 16 ülke Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı yemin törenine devlet başkanı ya da emir düzeyinde temsilci gönderecek.
Türkmenistan, Benin, Ukrayna, Bulgaristan, Kazakistan, Moldova, Katar, Makedonya, Arnavutluk, Somali, Kosova, Gambiya, KKTC, Togo, Etiyopya, Bosna-Hersek ve Libya törende devletin zirvesiyle temsil edilecek. Uluslararası kuruluşlardan da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Şanghay İşbirliği Örgütü ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) genel sekreterlerini yolluyor.
Amerika’ya gelince; Obama yönetimi, Erdoğan’ın bugünkü cumhurbaşkanlığı devir teslim törenine ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jess Baily’nin gönderileceğini açıklamıştı. ABD yönetiminin bu tavrının kasıtlı olduğuna dair bazı yorumların medyada yer alması üzerine paldır küldür açıklama yapmak zorunda kalan Amerika Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki; Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı yemin törenine yalnızca Ankara’da görevli maslahatgüzarın katılıyor olmasının, Ankara’ya gönderilen ‘kasıtlı bir mesaj olmadığını’ söyledi.
Psaki, “Başbakan Erdoğan’la yeni cumhurbaşkanı olarak da birlikte çalışmayı arzuluyoruz. Başkan Obama birkaç hafta önce kendisiyle konuştu, verimli söyleşi yaptı ve kendisini tebrik etti,” demeyi de ihmal etmedi. Bununla da yetinmeyen Amerikalı sözcü ayrıca “Türkiye’yle ortaklığımızı güçlendirme ve birlikte çalışabileceğimiz alanlarda işbirliğini sürdürmede kararlıyız” dedi. Onlar kararlı olmasına kararlı da Türkiye’nin niyeti ne? Zamanla göreceğiz?
ABD yönetimi aklı sıra Türkiye’ye destur veriyor. Türkiye’nin Irakta ABD ve hempalarına verdiği destur, akıllarını başlarından almış olmalı. Taraf gazetesinin haberine göre, Kilis Öncüpınar sınır kapısının Suriye tarafındaki denetimi, Eylül 2013’te IŞİD örgütü güçlerinin eline geçtikten sonra, bu tarihten itibaren Türkiye’nin Suriye’ye ihracatı yüzde 79 artmış. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanı Gerd Müller’de işini gücünü bırakmış IŞİD’i finasn eden ülkelerin peşine düşmüş. Hangi sonuca ulaşmış biliyor musunuz? Neymiş efendim Irak-Şam İslam Devleti’ni Katar finanse ediyormuş.
Almanya’da, ZDF isimli kanalın programında konuşan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanı Gerd Müller, Irak-Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) arkasında Katar’ın olduğunu söylemiş. “Bu tip hikayelerin her zaman bir geçmişi vardır” diyen Müller, “Bu militanları kim finanse ediyor? İpucu: Katar” ifadelerini kullanmış. Suriye ve Irak konusunda uzman isimlerin başında gelen Yezid Sayigh’e göre IŞİD’de devlet aklı varmış.
İngiltere polisinin dün yayınladığı bir istatistikte, bu ülkeden Irak ve Suriye’deki terör örgütlerine katılanların sayısının 5 misli arttığını kaydedilmiş. Suudi Arabistan’a giden İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İİT Genel Sekreteri İyad Medeni ile bir araya gelerek, İslam dünyasının sorunları, radikal eylemlerin artması ve Siyonist rejimin Filistin halkına yönelik saldırıları konusunda görüş alışverişinde bulunmuş.
Yani dostlar, dünyanın jandarması ABD yönetimi Türkiye’nin bölgesel ve küresel aktör rolünden rahatsız. Türkiye’nin İsrail’e taviz vermeyen tutumundan hoşnut değil. Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin çözüm sürecini başarıyla sonuçlandırılmasını, kendi çıkarları açısından doğru bulmuyor. Irak’ta Kürtlerin bağımsızlığını ilan etmesine destek vermesi muhtemel Türkiye’nin varlığını hazmedemiyor. Türkiye’nin diplomatlarını rehin tutan IŞİD’e karşı Türkiye’nin radikal kararlar almamasını, kendi egemenliğine karşı saldırı olarak yorumluyor. Şimdi anladınız mı Amerika’nın Tayyip Erdoğan’la derdi ne?
Yazının kodlarını çözmek isteyenlere birkaç ipucu. Katar’ın Suudilerle başı belada, elinden gelse her iki tarafta birbirini bir kaşık suda boğacak. Katar’da ABD üsleri mevcut. Suudiler Allah’ın arzında utanmadan üzerinde güneş batmayan imparatorluk iddiasında bulunan Britanyalı uzun bacaklılarla iş tutmayı seviyor. İran’da malûm.
Twitter:@oc320c39
[email protected]
Bunu beğen:Beğen Yükleniyor...