Emil Gustav Friedrich Martin Niemöller, 1892-1984 yılları arasında yaşamış Alman rahip. Yahudilere karşı soykırıma karşı olmamış ve daha sonra pişmanlığını dile getirmiş bir şahsiyet. ‘Susma sustukça sıra sana gelecek’ içerikli bir ünlü bir anlatımı var.
Şöyle der; “Naziler önce Komünistler için geldiler, bir şey demedim çünkü Komünist değildim. Sonra Yahudiler için geldiler ve bir şey demedim çünkü Yahudi değildim. Sonra sendikacılar için geldiler ve bir şey demedim çünkü sendikacı değildim.
Sonra Katolikler için geldiler ve bir şey demedim çünkü Katolik değildim. Ve sonra benim için geldiklerinde ise çevremde benim için bir şeyler diyecek kimse kalmamıştı.”
Dershane kapatma tartışmalarının alevlendiği bu günlerde, oh deyip el ovuşturanların büyük bir çoğunluğu şimdi Emil Gustav Friedrich Martin Niemöller’e ait bu olayı fıkra gibi anlatıp Cemaatin şimdiye kadar hep güçlüden yana tavır koyduğunu, hatta 28 Şubat sürecinde yurt dışındaki okulları dahi askerlere teslim etmeyi bizzat Hocaefendi’nin kendi ağzından dile getirdiğini söyleyerek şimdi sıranın bunlara geldiğini belirtiyorlar. Hasımlıkta hızını alamayanlar, bunlar değil miydi 28 Şubat’ta İmam Hatip Liselerinin orta kısımlarının kapatılmasına ses çıkarmayanlar? diyerek bugün dershane kapatılma kararını alan iktidara destek çakıyor.
BBC Türkçe servisinin Gezi olayları ile ilgili gündem oluşturan çalışmaları aylar sürmüştü. Gezicilere kıyak olsun diye albüm bile hazırlanmış, sosyal medyadaki tartışmalara kör göze parmak dercesine yer verilmişti. Şimdide mal bulmuş mağribi gibi balıklama atladıkları yeni bir konuları var. Bu konu Sosyal Meydan bölümünde ‘Dershaneler kapatılmalı mı?’ başlığı altında sözde masumane bir üslupla “Türkiye’de eğitim sisteminin önemli bir parçası haline gelen dershaneler kapatılacak mı? Tartışma bugün Zaman gazetesinin manşetinde yer alan bir haberle yeniden alevlendi.
Gazete Milli Eğitim Bakanlığı’nın “dershaneler, etüt merkezleri ve tüm kursların kapatılmasını” öngören bir yasa taslağı üzerinde çalıştığını bildiriyordu.
Kısa sürede geleneksel ve sosyal medyada pek çok karşıt görüş ortaya atıldı, taraflar birbirine sert ithamlarda bulundular. Habere bakanlıktan da kısmen yalanlama geldi.
Bugünkü Sosyal Meydan’da hem bu tartışmaları aktaracağız, hem de soracağız: Dershanelerin kapatılması konusunda siz ne düşünüyorsunuz? Hükümetin istediği gibi dershanelerin özel okula dönüştürülmesi ve eğitimde özelleştirme neler getirir, neler götürür?” açıklamalarıyla boy gösteriyor. Bakalım, BBC ve diğer yabancı medya kuruluşlarına bu tartışmadan ekmek çıkacak mı?
Geçenlerde Ahmet Hakan yazmıştı, dershane tartışmalara girmeyeceğim çünkü her iki tarafta kalkıp bu kriz bazı köşe yazarlarının fitnesi derler neme lazım ben bu topa girmem mealinde sözler sarf etmişti. Haklıymış! Cemaat yeni taktikle direniyor.
Hükümetle tartışmayı sadece dershaneler üzerinden götürüyor. Tabana verilen mesaj, ‘hükümetle aramızda sorun yok, kesinlikle hükümet diğer konularda eleştirilmeyecek sadece çevrenize dershanelerle ilgili konularla konuşacaksınız.’ Yaklaşan yerel seçimler nedeniyle Ak Parti’nin oy kaybına yol açar endişesiyle cemaate ilişkin bu tasarruflarında çark etmesini bekleyenler hayli fazla.
Ancak konunun sadece dershaneler ile sınırlı olmadığı da malum. Ancak Başbakanın kamuoyu araştırması yaptırdığı ve cemaatle girilen bu tartışmanın ne kadar oy kaybına yola açabileceğinin tahmini faturasının çıkarıldığı konuşuluyor.
Başbakanın tavrı tam da Demirel’in dediği gibi ‘kargadan korkan bahçeye darı ekmez!’
Ömür Çelikdönmez