MHP davasında Agâh Oktay Güner “kendimiz hapiste fikrimiz iktidarda” demişti. Benzeri söz biraz değiştirilerek merhum Erbakan için söylenebilir; “kendisi mevta ama mefkûresi hayatta”. Neden mi? Suudi Arabistan’ın aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 33 ülkeyle birlikte, ‘Teröre karşı İslam ittifakı’ oluşturduğunu açıklaması, benim aklıma Erbakan Hoca’nın ideallerini getirdi. Milli Görüş lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan lider ülke Türkiye hedefinin gerçekleşmesi için dış politikaya yönelik planlarını Türkiye’nin liderliğinde Dünya İslam Birliği örgütlenmesi üzerine inşa ediyordu. Erbakan Hoca“Müslümanlar olarak bu sömürü düzenini yıkmak için şu mekanizma ve teşkilatları kurmak zorundayız: BM yerine İslâm Birleşmiş Milletler Teşkilatı, Avrupa Birliği yerine İslâm Ortak Pazarı, NATO yerine İslâm Ortak Savunma Paktı, UNESCO yerine İslâm Eğitim ve Kültür Birliği, Sterlin-Dolar-Euro yerine İslâm Ortak Para Birimi” diyordu. Erbakan Hoca’nın ruhu şad mekânı cennet olsun. Şimdi hocanın bu hedefleri birer birer gerçekleşiyor. Suudi Arabistan, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 33 ülkeyle birlikte ‘Teröre karşı İslam ittifakı’ oluşturduğunu açıkladı. Bu ittifakın Türkiye’nin bilgilendirmesi ve yönlendirmesiyle teşkil edildiğini söyleyebiliriz. Yeni Kralın Suud yönetimine çizdiği rota, Türkiye’nin dış politik tercihleri ve ulusal çıkarları ile örtüşüyor. Suudi Arabistan öncülüğünde geçen Mart ayında Arap Birliği bünyesinde “Ortak Arap Gücü” kurulması kararı faaliyete geçirilemeyince Suud Kralı Selman Bin Abdülaziz El-Suud’un “İslam Ordu Gücü” fikrini devreye soktuğu ileri sürüldü. Askeri ittifaka dâhil olan ülkelerin arasında Mısır, Ürdün, Katar ve Pakistan da mevcut. Suudi Arabistan Savunma Bakanının merkezi Suudi Arabistan’da bulunacak olan askeri ittifakın; uluslararası örgütler ve küresel ittifaklarla koordinasyon içerisinde hareket edeceğini vurgulaması önemli. Çünkü Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Muhammed bin Selman’ın sözlerinden anlaşılacağı gibi uluslararası güç odaklarıyla çatışmadan, güç göstermenin bir yolu bu. Savunma Bakanı Prens Muhammed bin Selman, ‘Teröre karşı İslam ittifakı’ olarak adlandırılan yeni yapının sadece Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı değil, karşılaşılan tüm ‘terörist’ gruplara yönelik olarak mücadele edeceğini belirtiyor. Bunun anlamı şu; İslam coğrafyasında ortaya çıkan terör olaylarına ve terörist gruplara, bölgeden olmayan diğer devletler ve NATO gibi uluslararası askeri organizasyonlar değil, İslam coğrafyasının bağrından neşet eden Birleşik İslam Ordusu müdahale edecek.Bundan böyle Avrupa ülkeleri, ABD ve Rusya ve hatta Çin ve hatta Hindistan; İslam ülkelerinde ortaya çıkabilecek terör olaylarını bahane edip askeri operasyonlar yapamayacak ve bunun yasal ortamı adı geçen devletlere tanınmayacak. Birleşik İslam Ordusu’nun öncelikle inisiyatifi ele alacağı yerler arasında, Yemen, Suriye ve Irak bulunuyor. Suudi Arabistan, 34 İslam devletinin dâhil olacağı teröre karşı askeri bir koalisyon kurulduğunu açıklamıştı. Koalisyonda yer alan ülkeler ise şunlar: Suudi Arabistan, Ürdün, BAE, Pakistan, Bahreyn, Bangladeş, Benin, Türkiye, Çad, Togo, Tunus, Cibuti, Senegal, Sudan, Sierra Leone, Somali, Gabon, Gine, Filistin, Komor İslam Federal Cumhuriyeti, Katar, Fildişi Sahili, Kuveyt, Lübnan, Libya, Maldivler, Mali, Malezya, Mısır, Fas, Moritanya, Nijer, Nijerya, Yemen. Suudi Arabistan’ın öncülüğünde aralarında Türkiye, Mısır, Pakistan ve Malezya’nın da bulunduğu 34 Müslüman devletin katılımıyla kurulmasına karar verilen İslam Ordu Gücü’ne İran dâhil edilmedi. Riyad merkezli oluşturulan İslam Ordu Gücü’ne İslam devletleri arasında Şii bloku olarak bilinen İran, Irak ve Suriye’nin dâhil edilmemesi dikkat çekici. Arap devletlerinden Irak ve Suriye’nin başka Cezayir ve Umman’da ‘Birleşik İslam Ordusu’nda yok. Orta Asya ve Avrupa’da bulunan Müslüman devletlerden de şimdilik bir katılım mevcut değil. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Bakü’nün terörizme karşı İslam koalisyonuna katılımı değerlendireceğini duyurdu. Kremlin Sarayı Basın Sözcüsü Dimitri Peskov, “Suudi Arabistan önderliğinde kurulacak terör karşıtı askeri koalisyonu ile ilgili durumu analiz edebilmek için zamana ihtiyaç duyduklarını fakat aşırılıkçılıkla mücadele için Birleşik İslam Ordusu’nun olumlu bir durum olduğunu” vurgulasa da, sözcüden daha farklı düşünen Ruslar var. Rusya Plehanov Ekonomi Üniversitesi’nden siyaset bilimci Aleksandr Perenciyev, Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan Teröre Karşı İslam İttifakı’nın, terörle etkili bir biçimde mücadele edemeyeceği, zira koalisyonun gerçek amacının bu olmadığı görüşünde. Perenciyev, “Suudi Arabistan öncülüğündeki terör karşıtı ittifakın, Rusya’ya Suriye’de IŞİD’le olan mücadelesinde yardım etmek yerine, Riyad’ın bölgedeki liderlik rolünü yeniden onaylamak ve diğer koalisyonlarla etkili biçimde rekabet etmek için kurulduğunu” düşünüyor. Perenciyev; Birleşik İslam Ordusu’nun Suriye’de devreye girmesiyle diğer koalisyon güçleriyle taktik ve çıkar çekişmesi yaşanabileceğine ve Birleşik İslam Ordusu ile Müslüman olmayan Hıristiyan devletlerin katılımıyla oluşturulan koalisyon güçlerinin çatışma ihtimaline dikkat çekiyor. Birleşik İslam Ordusu’nun kuruluşu yeni olmasına rağmen hazırlıkların uzun süredir devam ettiği ve ordunun bel kemiğini oluşturan Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın askeri alanda işbirliğinin Yemen ve Suriye gibi sorunlu bölgelerde gerçekleştiği zaten malûm. Birkaç gün önce Iraklı bir yetkili Musul’un Başika bölgesinde bulunan Türk askeri birliğinin içinde Suudi askerlerin olduğu iddiasında bulunmuştu. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Twitter: @oc32oc39 [email protected] Bunu beğen:Beğen Yükleniyor...