Ömür Çelikdönmez Katolikliğin merkezi Vatikan’da, bu göreve getirilmiş ilk Latin Amerika kökenli 266’ncı Papa Francis’in 1976-1983 yılları arasında Arjantin’de hüküm süren faşist cuntaya destek verdiği iddiaları gündeme bomba gibi düşmüştü. Asıl adı Jorge Mario Bergoglio olan Papa Francis, cunta döneminde Latin Amerika’nın en güçlü tarikatı Cizvitler’in başında bulunuyordu. Francis’e yöneltilen suçlamaların başında, darbe döneminde gecekondu mahallelerinde misyonerlik faaliyeti yürüten iki papazın cunta yönetimi tarafından gözaltına alınmasına ve işkenceye maruz kalmalarına sessiz kalması geliyor. Şimdi bu Papanın başında bulunduğu Vatikan, dünya Müslümanlarının hilafet taleplerine çağı geçmiş, başarısızlığa mahkûm bir teşebbüs gözüyle bakıyor. Vatikan’ın Irak ve Ürdün temsilcisi Başpiskopos Giorgio Lingua, Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) lideri Ebu Bekir El Bağdadi’nin kendisini halife ilan edip, Roma’ya kadar dayanarak şeriat devleti kurmak istemesine ilişkin, “Artık Ortaçağ’da değiliz ve insanlar bunun farkında. Hilafet fikri başarısız olacak” yorumunu yapabiliyor. Lingua Hıristiyanlar olarak, Irak’taki hâlihazırdaki çatışma ortamından dolayı yarı özgür ve adeta hapis hayatı yaşadıklarından söz ediyor. En önemlisi de, “şimdiye kadar IŞİD’in Hıristiyanlara karşı bir öfke göstergesinde bulunmadığını” anlatan Hıristiyan din adamı, “IŞİD üyeleri, sadece kendilerine karşı olanlara dokundu. Eğer Hıristiyanlara karşı bir planları olursa, söz konusu topraklarda artık bize yer olmayabilir” görüşünde. IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi’nin Halifeliğini ilan etmesine, “Hilafet fikri başarısız olacak” yorumunu getiren Başpiskopos Giorgio Lingua, İtalyan asıllı ve 23 Mart 1960 doğumlu. Papa Benedict XVI tarafından, 4 Eylül 2010’da Vatikan’ın Irak ve Ürdün temsilcisi atandı. 4 Eylül 2010 tarihinde Irak ve Ürdün’e Apostolik papalık elçisi olarak atanmadan önce Sırbistan’da papalık elçiliğin de danışman olarak çalışıyordu. Fransızca, İspanyolca ve İngilizce biliyor. Canon Hukuk doktorasını tamamladıktan sonra, 1992’de Papalık diplomatik hizmetine girdi. Vatikan’ın geleceği parlak diplomatları arasında gösteriliyor. Görev yaptığı yerler arasında, Fildişi Sahili, Amerika Birleşik Devletleri, İtalya ve Sırbistan bulunuyor. Başpiskopos Giorgio Lingua’nın görev yaptığı birim daha önceleri Apostolik Mezopotamya Delegasyonu şeklinde tanımlanıyordu. Bu papalık biriminin görev alanına Kürdistan ve Küçük Ermenistan dâhildi. 1937’de Irak’ın Apostolik Delegasyonu olarak yeniden adlandırıldı. Irak’ın Apostolik Delegasyonu 1966’da Irak Apostolik papalık elçiliği statüsüne çıkarıldı. Irakta ilk bilinen ve Vatikan kayıtlarında ismi geçen Apostolik Delege: Bishop Henri-Marie Amanton daha sonra Başpiskopos payesini ilde etmiş ve Irakta 1857-03.27 1865 tarihleri arasında bulunmuştu. Başpiskopos Giorgio Lingua, sıradan birisi değil. Iraklı Şiilerin taklit mercii Ayetullah Sistani ile zaman zaman bir araya geliyor. Dünya dinleri uzmanı. Papalığın Ortadoğu’da en güvendiği isimlerden. Irak’ta iç savaşa giden süreçte, merkezi hükümetle çatışan grupların silahsızlandırılması çalışmalarında yer almış. Ürdün’de, Prens El Hassan Bin Tallal himayesinde “Din ve Şiddet” konulu toplantıların organizesinden sorumlu Vatikan görevlisi. Ocak 1964’te Amman Havaalanında uçaktan ilk kez bir Roma Piskopusu inmiş ve Ürdün topraklarına ayak basmıştı. Vatikan’ın Irak ve Ürdün temsilcisi Başpiskopos Giorgio Lingua’nın olağanüstü gayretleri ile bu tarihten tam elli yıl sonra, Papa Francis Kral, Abdullah İbn-i Hüseyin’in davetiyle Ürdün ziyaretini gerçekleştirir. Vatikan’ın Irak ve Ürdün temsilcisi Başpiskopos Giorgio Lingua’nın, 4 Eylül 2010’da Vatikan’ın Irak ve Ürdün temsilcisi statüsünde atandığı törende yaptığı konuşma dikkat çekici. ABD kuvvetlerinin çekilmesiyle Şiiler, Sünniler ve Kürtler arasında çatışma yaşanacağı ve ülkedeki Hıristiyan ahalinin zarar göreceği öngörüsünde bulunabiliyor. 2011 Ocak ayında, Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi nezdindeki bir dizi temasları sırasında, Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani ve Başbakan Berham Salih’le Kuzey Irakta yaşayan Hıristiyanların durumunu görüşüyor. Evet, Dünya Müslümanlarının Hilafet sorunu halen gündemde. 3 bin sterlinlik James Bond saati takan çakma halifelerin başarısız olabileceğini, İtalya’dan kalkıp Irak’a gelen papaz efendi görüyor, Türkiye’den sözde Halifenin davetine icabet eden üniversite tahsilli mürekkep yalamış, saf Müslümanlar göremiyor. Başpiskopos Giorgio Lingua, sadece Müslümanların kafasını kesip ocaklarını söndürenlerin, şimdiye kadar Hıristiyanlara karşı bir öfke göstergesinde bulunmadığını söylüyor, hilafet fikrinin geçersizliğine dikkat çekiyor. Ama buna rağmen “Nasreddin Hoca’nın göle maya çalıp ya tutarsa” dediği fıkrasında olduğu gibi, Hıristiyan âleminin kolektif bilinçaltına sinmiş yüzlerce yıllık korkularının kaynağı Halifelik kurumunun, yeniden işlevsel olabileceği endişesini de taşıyor. Aslında Başpiskopos Giorgio Lingua’ya ilk cevap vermesi gereken Ayetullah Sistani. İmamet ile Halifeliğin aynı olduğunu, terbiyesizlik yapmamasını, haddi aşmaması gerektiğini o söylemeli. Bununla birlikte Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Prof Dr Mehmet Görmez’in de, Monsenyöre “durun bir dakika, Müslümanların dini tefekkürü ve hayatlarıyla ilgili konuda laf söylemek size düşmez, biz papalık seçimine, nasıl olmasına karışmıyoruz, sizde karışmayın” demesi gerekmez mi? Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr Mehmet Görmez’in laf çakacağı bir isimde daha var. Çakma Halife’ye “otur ülen oturduğun yerde, Halifelik kim sen kim, Halifeliğin birinci şartı Müslüman kafası kesmek değil, Allahtan hakkıyla korkmak ve onu hakkıyla sevmektir” demesini bekliyoruz. Zaten Halifelik mevcut. TBMM’nin bir kararına bakar. Eğer Türkiye Halifelik kurumunu yeniden ihdas ederse, çok şey yapmasına gerek yok, Balkan Müslümanlarından Kafkas Müslümanlarına, Afrika’nın kara derili ama nur yüzlü mazlum Müslümanlarından Orta Asya steplerinin sarı benizli çekik gözlü Müslümanlarına kadar yüz milyonlarca Mümin, Türkiyeli Halifeye biat etmek için bir saniye dahi tereddüt etmeyecektir. Aslında iyi de oluyor çakma halifenin çıkması. Konjonktürü hazırlıyor. Başpiskopos Giorgio Lingua’nın korkusunun gerçek nedeni de bu bence. Twitter:@oc320c39 [email protected] Bunu beğen:Beğen Yükleniyor...