Ömür Çelikdönmez Suudi Arabistan İstihbarat Servisi Başkanı Prens Bender Bin Sultan Bin Abdülaziz’in, sözde kendi isteği üzerine Kral Abdullah’ın emriyle görevinden neden alındığını, “Sünni kuşak çözüldü Suudi istihbaratçı istifa etti” başlıklı yazımda sizlerle paylaşmıştım. Fars Haber Ajansı (http://turkish.farsnews.com)17 Nisan 2014 tarihli servisinde makalemi aboneleri ile paylaştı. Bender’in görevinden ayrılması, Müslüman Kardeşlerin terör örgütleri listesine dahil edilmesi, Katar ile anlaşmazlıkların ortaya çıkması, ABD ile ilişkilerin soğuması ve bütün bu gelişmelerin çok kısa bir süre içinde meydana gelmesi Riyad’ın izlediği politikaları kökten gözden geçirmeye karar verdiğine işaret ediyor olabilir. Prens Bender Bin Sultan Bin Abdülaziz’in görevden alınmasıyla boşalan Suudi Arabistan İstihbarat Servisi Başkanlığına yardımcısı Yusuf el-İdrisi getirildi. Yusuf el-İdrisi, 5 Ekim 2012’de Bender bin Sultan’ın yardımcılığına atanmış, 15 Haziran 2013’te de Korgeneralliğe terfi ettirildi. Atalarının Mısırlı olduğu belirtilen İdrisi’nin büyük babası Yusuf bin Muhammed el-Harşa’ da Suudi yönetiminin kurucusu Kral Abdulaziz’e hizmet vermiş bir isim. Prens Bender Bin Sultan Bin Abdülaziz’in bu görevden alınmasının gerçek nedeninin kamuoyundan gizlendiği ve asıl nedeninin Bağdat yönetimine karşı Suudi istihbaratının hazırladığı, planladığı ve finans ettiği bir askeri darbenin başarısızlıkla sonuçlanmasından kaynaklandığı iddia ediliyor. Bağdat’ta Türkiye’nin istihbarat desteği ile önlenen darbe girişimi aslında aylar öncesinden ben geliyorum diyordu. Darbenin önderi Saddam’ın Cumhuriyet Muhafızları komutanlarından Ra’ad Majid Raşid el-Hamdani çoktan Amerikalı ve Avrupalı gazetecilerin tanıdığı bir isim olmuştu. Örneğin Mark Pery 5 Şubat 2014’te www.foreignpolicy.com’da yayımladığı “Yeniden uyanan Irak” başlıklı makalesinde Saddam’ın Cumhuriyet Muhafızları komutanlarından Ra’ad Majid Raşid el-Hamdani’nin Anbar şehrindeki faaliyetlerinden ve El Kaide ile ilişkilerinden söz ediyordu. Bu makale yayımladıktan birkaç ay sonra Hamdani Bağdat yönetimine karşı darbe girişimine ön ayak olmaktan tutuklandı. Konuyla ilgili gelişmeler, Nehreyn haber ajansı tarafından duyuruldu. Nehreyn haber ajansının bildirdiğine göre “Irak istihbarat teşkilatı başkan yardımcısı Kasım Ata 16 Mart 2014’te Bağdat’ta yaptığı açıklamada, güvenlik güçleri’nin darbe planlayıcısı olarak Feras el-Hamdani adında bir kişiyi tutukladıklarını açıkladı. Ata; Feras Hamdani’nin Irak eski ordu mensuplarından bir grubun liderliğini yaptığı, söz konusu kişinin Bağdat el-Hazrai bölgesini ele geçirmeye yönelik darbe planı yaptığını itiraf ettiğini belirtti. Komşu ve dost ülkeler ve halkın yardımı ile çok gizli yürütülen operasyonda darbe girişiminin etkisizleştirildiğini belirten Ata, aralarında Hamdani’nin de bulunduğu darbecilerin tümünün tutuklandığını ve yakında yargı önüne çıkacağını da sözlerine ekledi.” Nehreyn haber ajansının Irak istihbarat teşkilatı başkan yardımcısı Kasım Ata’ya dayanarak ismini Feras el-Hamdani olarak bildirdiği eski ordu mensubu kimdi? Asıl adı tam olarak Ra’ad Majid Raşid el-Hamdani olan darbeci eski asker, aslında ırak kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. Bağdat doğumlu Sünni bir Müslüman. 1967 yılında Bağdat’ta bulunan Irak Askeri Kolejinden mezun oldu. Golan tepelerini İsrail ordusuna karşı savunan 71. Tugayda üst teğmen rütbesiyle savaştı. İran-Irak savaşında Irak ordusunda zırhlı birliklerde keşif birliklerinde görev aldı. Savaştaki başarısından dolayı 1982’de Saddam’ın Cumhuriyet Muhafızları ordusuna atandı. Askeri strateji ve savaş taktikleri konusunda uzmanlığıyla tanındı. Cumhuriyet Muhafızları ordusunun taktik eğitimine önem verdi. Amerika’yla olan son savaşında Saddam Hüseyin, oğulları Uday ve Kusayı onun yanında savaşa gönderdi. Savaş sırasında Saddam la görüş ayrılığı yaşadı. Hamdani, Amerikan ordusunun savaş gücünü ve taktiğini çok iyi bilen sayılı uzmanlardandı ve Amerikan Ordusunun Kerbela bölgesinden giriş yapacağını öngördü ve eğer gerekli önlemler alınmazsa 48 saat içinde Bağdat’a ulaşabileceklerini Saddam’a söyledi. Dediği gibi de oldu. Bağdat’ın düşmesinin ardından ülkesini terk etti. Savaş suçluları arasında görüldüğünden özellikle Şii milisler tarafından her yerde aranıyor, yakaladığında öldürüleceği söyleniyordu. Amman’da saklandı. Irak Baas Partisinin toparlanması için faaliyetlerde bulundu. Bir diğer faaliyet alanı, eski ordu mensuplarının özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalardı. El Hamdani’nin ilk darbe girişimi Aralık 2008’de yaşandı. Aralık 2008’de Irak’ta 35 yetkili, darbe amaçlı komplo planları yapmak suçundan tutuklandı. New York Times gazetesi, İçişleri Bakanlığında tutuklanan yetkililerin bazılarının darbe planları yapmakla suçlandığını duyurdu. Iraklı bir yetkili, tutuklular arasındaki bakanlıktan 25 yetkilinin, Baas partisini yeniden kurma girişiminde bulunduğunu söyledi. Ancak aralarında Hamdani yoktu. Ekim 2011’de başka bir darbe girişiminde bulundu ancak bu girişimi de başarısızlıkla sonuçlandı. Ekim 2011’Iraklı güvenlik yetkilileri, kapatılan Baas partisine mensup, devrik Saddam dönemi ordusundan kalma Subaylardan 240 kişinin Amerikalı askerlerin Irak’tan ayrılmalarının ardından Irak’ta darbe yapmaya hazırlandıkları gerekçesiyle hükümet tarafından gözaltına alındıklarını açıkladılar. Irak İçişleri Bakanlığı’nın İstihbarat-Araştırma İşleriyle İlgili Temsilcisi Tümgeneral Hüseyin Kemal, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, kapatılan Baas partisi mensuplarından bir grubun, darbe girişimleri için hazırlık yapmakta olduğunu, Amerikalı askerlerin Irak’tan ayrılmalarının ardından darbe planını uygulamak istediklerini, “Söz konusu Baasçıların Bağdat, Necef, Nasıriye, Vasit, Neynava, Dayali, Kerkük ve El Anbar eyaletlerinde özel bir biçimde örgütlenip faaliyetlerini sürdürmekteydiler” bilgisini vermişti. El Hamdani, tüm bu başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimlerinden asla yılmadı. Fırsat buldukça yeni bir darbe örgütledi. Suudi Arabistan istihbarat teşkilatının desteğini aldı. El Kaide savaşçılarının başına geçti. Irak ve Şam İslam Devleti örgütünün ırak sınırlarını geçerek Felluce ve Anbar şehirlerini ele geçirmelerini planladı. Evet, El Hamdani ve adamları Türkiye’nin merkezi Bağdat yönetimini bilgilendirmesiyle darbe yapmadan yakalandı. Ancak darbecilerin yakalanmasını protesto amaçlı eylemler de önlenemedi. Irak’ın başkenti Bağdat’ın kuzey batısında petrol boru hattına düzenlenen sabotaj nedeniyle çıkan siyah duman Tikrit kentini yaşanmaz hale getirdi. Devrik lider Saddam Hüseyi’nin memleketi olan Tikrit’te geçen boru hattına teröristlerce saldırı düzenlendi. Saldırıda büyük hasar gören boru hattında yangın çıktı. İtfaiye ekiplerinin söndürme çalışmalarına rağmen, boru hattından çıkan kara dumanlar bölgede yaşamı olumsuz etkiledi. Şehirde siyah duman nedeniyle göz gözü görmezken, yetkililer şehir su şebekesinin olası bir zehirlemeye karşı suyunu kesti. Bazı iddialara göre, Suudi istihbaratının yönlendirmesiyle Suriye kırsalına gelen Avrupalı savaşçıların büyük kısmı El Nusra ya da Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) gibi El Kaide bağlantılı örgütlere katılıyor ve Körfez İşbirliği Örgütü üyesi bazı ülkelerin subaylarının komutası altında Irak sınırını geçerek Irak ordusuna karşı savaşıyordu. İran, Rusya ve Türkiye gizli servislerinin ortak operasyonu ile Körfez İşbirliği Örgütü üyesi bazı ülkelerin subaylarının Şam kırsalında Suriye ordusu tarafından ele geçirilmesinin darbe girişiminin önlenmesi ile ilgili olabileceği bildiriliyor. Birkaç gün önce Washington, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin “bağımsız Kürt devletinin kuruluşu yakın” açıklamasını bahane ederek paldır küldür, “Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması” çağrısında bulundu. Siyasi gözlemciler Washington’un bu açıklamasını, Suudi Arabistan’a üstü örtülü “-Irak’a burnunu sokma boyunu aşan işlere karışma” mesajı şeklinde yorumluyor. Ben şunu anladım, Suudi Arabistan İstihbarat Servisi Başkanı Prens Bender Bin Sultan Bin Abdülaziz’in başını Türkiye yemiş. Biliyorsunuz eski Türk adetlerine göre yemekte en değerli misafire eti yenilen hayvanın başı ikram edilirmiş. Orta Asya’da halen öyle olduğu söyleniyor. Mısırlı şehitlerin intikamı başka türlü nasıl alınırdı? Twitter:@oc320c39 [email protected] Bunu beğen:Beğen Yükleniyor...