Ömür Çelikdönmez
Petrol savaşlarının gölgesinde Irak-Türkiye ilişkilerini yeniden okuyorum. Gördüğüm o ki tarih tekerrür ediyor ama bu sefer Türkiye’nin lehine. İttihatçı Cahit Bey’in Gülbenkyanla işbirliğinin sonunda elimizde çıkan Musul ve Kerkük, yeniden Misak-ı Milli sınırlarımıza dâhil olabilir. Irak’ın toprak bütünlüğünü paramparça eden IŞİD, Lozan Antlaşması sonrasında Osmanlı hanedanından alınan, mana ve mefhum olarak TBMM’nin ya da Cumhuriyetin şahsı manevisinde mündemiç olduğu bir kanunla sabit olan Hilafeti yeniden güncelledi.
Bugün Ak Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı açıklanacak. Adayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğuna dair kimsenin şüphesi yok. İngiliz Times gazetesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın olası cumhurbaşkanlığı adaylığı ile tabanını genişletmeyi ve parti içindeki rakiplerini marjinalize etmek istediğini yazıyor. Ama yazmadıkları bir şey var. Aslında Türkiye Cumhurbaşkanı değil devlet başkanını seçiyor. Geleceğin halifesini seçiyor. Merak etmeyin aklım başımda, rüya falan görmüyorum, yazdıklarım da bilinçaltı sayıklamalarım değil. Allah’ın işine bakın ki bir zamanlar Halifeliğin kaldırılması için Türkiye’ye baskı yapanlar, IŞİD sonrası Türkiye’ye ne olur halifeliği ihya edin diyecekler.
Hadi kimsenin iki dudağının ucuna kadar gelip te söyleyemediğini ben ifade edeyim. Bölgedeki gelişmelere bakıldığında Türkiye’nin iki seçeneği var. Birinci seçenek kuvvetler ayrılığı ve laiklik ilkesi göz önünde bulundurularak eski hamam eski tas usulü devam edilmesi. İkinci tercih ise TBMM’nin ya da Cumhuriyetin şahsı manevisinde mündemiç olan Hilafet makamının, IŞİD’e kaptırılmaması için Cumhurbaşkanlığına seçilenin aynı anda Halifelik şartlarını da ikame etmesi.
Konjukturel bir durumla karşı karşıyayız. Kutsal Emanetlerin Türkiye’de olması çok önemli. IŞİD’in bayrağında yer alan Hz Peygamber’in mührü de İstanbul’da kesintisiz Kur’an tilavet edilen Topkapı Sarayında Kutsal Emanetler dairesinde muhafaza ediliyor. Son Halife’nin Türk olması, günümüz halifesinin de Türkiye’den olabileceğini ortaya koyuyor.
Hilafetin Kureşliliği meselesini ısıtıp yeniden ortadan atanlar İngiliz ajanı oryantalist ilahiyatçılar değil mi? Prof. Dr. Mehmet Said Hatipoğlu’nun ‘İslam’da İlk Siyasi Kavmiyetçilik’ olarak nitelediği bu akım günümüzde Suudilerin ekmeğine yağ sürecektir. Suudilerinde kimin ekmeğine yağ sürdüğü zaten biliniyor.
Şerif Hüseyin’in hem Vahdettin’i hem de Abdülmecid Efendiyi Arabistan’a davet ederek ve binlerce altın vad ederek Halifelik makamını kendisine bırakmaları konusundaki tekliflerini geri çeviren her iki ismin ne kadar isabetli karar verdikleri bugün daha iyi anlaşılıyor. İngiliz destekli Mısır’da toplanmak istenen Hilafet Kongrelerine en büyük tepkiyi Türkiye Cumhuriyeti devletinin gösterdiğini unutmamak lazım.
Avrupa ve İngiltere basınında IŞİD’in (Irak Şam İslam Devleti) halifeliği ilanı önemli yer tutuyor. Guardian’ın Orta Doğu editörü Ian Black, halifelik ilanının dini anlamda değil politik anlamda bir açıklama olarak görüleceğini söylüyor. Independent’ın Bağdat’ta bulunan Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn, halifeliğin ilanıyla birlikte Irak’ta IŞİD’le hareket eden Sünni grupların işlerinin zorlaştığı görüşünde.
Cockburn’e göre bu grupların, halifeliği ilan eden, Allah ve tarihin kendi yanında olduğunu söyleyen IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi’den kurtulmaları çok zor ve tehlikeli olacak. Daily Telegraph’ın görüş sayfasında Shasank Joshi imzasıyla yayınlanan analizde ise El Bağdadi’nin devletini ilan etmiş olsa da ilan ettiği devletin düşmanlar tarafından sarıldığını ve işinin çok güç olduğunu yazıyor.
Hilafet açıklaması IŞİD’in sözcüsü Ebu Muhammed El Adnani tarafından yapıldı. Örgütün hilafet devleti kurduğu, Ebu Bekir El Bağdadi’nin halife ilan edildiği belirtildi. Açıklamada, “tüm Müslümanları hilafet devletine biat etmeye çağırıyoruz” denildi. Bu çağrının ardından Lübnan’daki Özgür Baalbek Sünniler Tugayı örgütü, Irak Şam İslam Devleti lideri Ebubekir el-Bağdadi’ye biat ettiğini duyurdu. Ancak Irak’ta IŞİD’in hilafet devleti kurduğunu açıklamasına tepkiler de gelmeyi sürdürüyor. Değişik ülkelerde yaşayan bazı İslam âlimlerinin IŞİD’in ilan ettiği hilafet devletini reddettiklerini açıklaması, IŞİD’in beklediği desteği bulmayacağı şeklinde de yorumlanabilir.
Aslında IŞİD Irak coğrafyasında zor olanı başarıyor. Maliki hükümetine İran başta olmak üzere Amerika ve Rusya’dan yapılan silah ve mühimmat desteğine rağmen Irak ordusunun Tikrit’te başarı sağlayamaması, IŞİD’in stratejik gücünü ortaya koyuyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Irak’a silahların daha önce imzalanan sözleşmelere göre sağlandığını açıkladı. Bilindiği gibi Rusya’dan gelen uçaklar, IŞİD’in mevzilerini bombalamıştı. Amerika’da boş durmuyor. Pentagon Basın Sözcüsü Tuğamiral John Kirby’nin yaptığı açıklamaya göre, geçen hafta sonu 200 Amerikan askeri Irak’a ulaştı, 100 kişi ise yakın bir zamanda Bağdat’a ulaşacak. Ne yapabileceklerini hep birlikte göreceğiz…
Almanya’da temaslarda bulunan Lieberman, Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman, “Öyle görünüyor ki bağımsız bir Kürt devleti engellenemeyecek. Şimdi yapmamız gereken Ortadoğu’da ılımlı güçlerin koalisyonunu kurmak olmalıdır” dedi. Ben bu sözlerden neyi anladım biliyor musunuz? Eğer Türkiye Halifelik makamının yeniden ihdas ederse ilk tanıyan ve memnuniyetini ilan eden İsrail olacaktır.
Bir başka önemli gelişme de Suudilerin ülkesinde. İran’a karşı ‘Sünni Kuşak’ projesini ortaya atan Arabistan’da bir ilk yaşandı ve Arabistan kralı bu ülke tarihinde ilk kez bu ülke Şiilerinden birini bakan olarak atadı. Arabistan’da yayınlanan el-Arab gazetesi, Suud kralı Abdullah’ın, parlamento işlerinde devlet bakanı Suud el-Mohtemi’yi azlederk, Arabistan Şiilerinden Muhammed bin Faysal Ebu Sag’ı atadığını yazdı.
Arabistan’ın güneyinde yer alan Necran bölgesi Şiilerinden ve asker kökenli olan Muhammed bin Faysal Ebu Sag, Arabistan Ulusal muhafız bakanlığında Tümgeneral rütbesine kadar yükselmiş ve daha önce bu ülke parlamentosunda güvenlik komisyonu başkanlığında bulunmuştu. İngiliz aklı diye ben buna derim işte. Yoksa meflûç kralın bunları akledebileceğini sanmıyorum. Şimdi de Sünni başkaldırma hareketlerine karşı Şii Kuşak projesini devreye sokuyorlar. Ya bunların çok parası var harcayacak yer arıyorlar ya da kusura bakmasınlar ama salak bunlar!
Twitter:@oc320c39
[email protected]
Bunu beğen:Beğen Yükleniyor...