İllizyonu uzunbacaklılar iyi beceriyor doğrusu. Baksanıza Irakta ortalık yıkılıyor onlar meydanlarda yok. Sanırsınız bölgede esamisi okunmuyor. Suudi Arabistan’ın meflûç kralının arkasına gizlenip Ortadoğu’ya çeki düzen vermekte mahirler. Mısırdaki darbe kimin eseri sanıyorsunuz? Kahire havaalanına iniş yapan meflûç kral uçaktan dahi çıkmadan darbeci Sisi’yi alnından öperek kutladı, yanında getirdiği petrodolarları eli kanlı darbecinin koynuna sıkıştırdı gitti. Onlarda adet böyle. Bölgeyi kaynatırlar deveyi oynatırlar…
Irak’taki olaylar Suudi Arabistan’ı korkutuyor. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Saud Al Faisal Bin Abdulaziz Al Saud, Irak’taki olayların tüm Orta Doğu bölgesi için öngörülemez sonuçlar doğuracak büyük iç savaşa yol açabileceğini açıkladı. Geç bile kaldı. Çünkü iç savaş başlayalı aylar oldu beyefendinin yeni haberi oluyor. Suudi Arabistan’ın bölgede izlediği siyasi rotanın önemli değişime uğradığını kesin. Krallık, Müslüman Kardeşleri terör örgütleri listesine dâhil etti bununla yetinmedi yurtdışında (Suriye) savaşan vatandaşlarını ülkelerine dönmeye çağırdı.
Hatta Kralın kendisi bir adım daha giderek şahsen siyasi İslam’a karşı çıktığını davul zurnayla ilan etti. Daha ne yapsın demeye fırsat bırakmadan, Amerika başkanlarına yakınlığı ile tanınan Suud istihbaratının başındaki Prens Bender Bin Sultan Bin Abdülaziz’i görevinden azletti. Suudi Arabistan’da bütün bu yaşananların, şimdiye kadar Suudi Arabistan’ın baş müttefiki sayılan ABD’nin politikasına aykırı olduğu kabak gibi ortada. Evet, Suudiler makas değiştirdi denilebilir. Rota belli Britanya Kraliçesinin eteği. Amerikalıların İran’la konsept değişikliğine gitme nedeni şimdi daha iyi anlaşılıyor umarım. Amerika nezdinde Suudilerin yerini İran alıyor.
Suudiler, sadece Irak’ta değil, komşu Bahreyn, Suriye, Yemen’de de gerginliğin huruç ederek kendi ülkelerine sıçramasından dolayısıyla kendi ülkelerindeki göreceli istikrarın sürdürebilir olmasından endişe ediyor. Korkunun ecele faydası yok. Biliyorlar ki ‘men dakka dukka’. İlerleyen günlerde bu ülkelerdeki çatışmalar kendilerini bin bir gece masallarında sanan Suudi Arabistan’a da sıçrayabilir. Devenin yem torbasından çöl fırtınasının büyüğü o zaman çıkar işte! Suudi yetkililer yıllardır işbirliği yaptıkları ABD’nin durum değişince müttefiklerini kolay kolay kurban ettiğini çok iyi biliyorlar. Alın size tamm bir Hollywood yapımı senaryo. Amerikalı sevgilisinden ayrılan Suudi yetkililere teselli vermeye kim gitti dersiniz? Tabiî ki Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov gitti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Suudi Arabistan’a iki günlük ziyareti ve o ziyaret çerçevesinde Krallığın yönetimi ile yapılan görüşmeleri birçok gözlemcinin dikkatini çekti. Düğün değil bayram değil Sergey Lavrov Suudileri neden öptü acaba?
Gelelim, ‘IŞİD mevzilerinin İngiliz uçakları tarafından vurulmasına. Birkaç gündür harici ve dahili basında, Rus ve Rum yerel basınlarından çıkan haberler kaynak gösterilerek, IŞİD militanlarının Türkiye’nin yanı sıra Kıbrıs ve Azerbaycan’da yakın gelecekte üsler kurmayı hedeflediklerine dair yorumlara yer veriliyor. Akdeniz bölgesini kapsayan bir alanda şeriat devleti kurmayı amaçlayan IŞİD’in Türkiye ve Kıbrıs’ı da hedeflediği ülkeler listesine aldığı daha önce de öne sürülmüştü. Irak Şam İslam Devleti örgütünün kısaltmasında yer alan “Levant” bölgesinde Hatay da yer alıyor.
Diğer bölgeler ise, Filistin, Ürdün, Lübnan, Suriye ve Sina Yarımadası. Türkiye Azerbaycan neyse de bu IŞİD nasıl olacakta Kıbrıs’ta üs kurabilecek? Orada hangi tabana hitap edecek? Makarios’un Ortodokslarına mı Rauf Denktaş’ın Müslümanlarına mı? İngilizlerin durumdan vazife çıkarabilmesi için IŞİD’in Kıbrıs’ta üs kuracağı tezviratını ortaya attığını düşünmek gerekiyor. Yoksa Kıbrıs’taki üslerinden kalkan uçaklarının, Uluslararası hava sahasını, hatta Türkiye, Suriye ve ırak hava sahasını kullanarak veya ihlal ederek IŞİD mevzilerini bombalamasını hangi gerekçeyle izah edebilir?
Dolduruşa gelmemek için Genelkurmay Başkanlığının ve Hava Kuvvetlerinin internet sitelerinden hava sahası ihlallerini araştırdım. Lakin konu ile ilgili kayıtlara rastlayamadım. Ya intikal eden hava sahası ihlali yok veya uluslararası krize yol açmasın diye sansürlenmiş. Fakat ben soru işareti uyandıran bir haberi de sizlerle paylaşayım. Hava Kuvvetleri Komutanlığının,09.06.2014 tarihli duyurusuna göre; Anadolu Kartalı-2014/2 Eğitimi; Türkiye’nin ev sahipliğinde, İngiltere, İspanya, Katar, Ürdün, Türkiye ve NATO unsurlarının iştiraki ile 09-20 Haziran 2014 tarihleri arasında 3’üncü Ana Jet Üs Komutanlığında (Konya) icra edilmiştir.
Eğitime; Ürdün’e ait üç adet F-16, Katar’a ait dört adet Mirage 2000-5, İspanya’ya ait altı adet F-18 ve altı adet EF-2000, İngiltere’ye ait altı adet EF-2000, Türk Hava Kuvvetlerine ait 11 adet F-4E 2020, 40 adet F-16, bir adet KC-135R Tanker, bir adet EW-7T Milli Havadan Erken İhbar ve Kontrol Uçağı, bir adet CN-235 ve bir adet C-160 ile NATO’ya ait NAEW uçağı katılmıştır. Bu tatbikat sona ereli çokta olmamış. Mevzilerin bombalanması ise birkaç gün öncesine ait. Ancak Konya’da icra edilen bir başka tatbikat daha var. Uluslararası IŞIK 2014-1 Tatbikatı; 23-27 Haziran 2014 tarihleri arasında, Türk Kara Kuvvetleri, Türk Hava Kuvvetleri, Genelkurmay Özel Kuvvetler ve Jandarma Genel Komutanlıkları ile Amerika Birleşik Devletleri, İspanya ve Macaristan Silahlı Kuvvetleri unsurlarının katılımıyla 3’üncü Ana Jet Üs Komutanlığında (Konya) icra ediliyor. Bu tatbikata katılan ülkeler arasında İngiltere yer almıyor.
IŞİD mevzilerini Amerikan uçaklarının vurduğuna dair haberler Amerikalı yetkililer tarafından ısrarla ret ediliyor. Al Arabiya News’in haberine göre, hava saldırısının Suriye tarafından gerçekleştirildiğine dair bilgilerin de olduğu ifade ediliyor. Suriye rejimine bağlı savaş uçaklarının, Irak’ın sınır ilçesi Kaim’e düzenlediği bombardımanda 20 kişinin öldüğü, 25 kişinin yaralandığı bildirilmişti. Aşiret kaynaklarından alınan bilgiye göre, Anbar ilinin batısındaki Kaim’de halk pazarına ve çok sayıda ailenin yaşadığı bir yerleşim birimine hava saldırısını, Suriye savaş uçakları düzenledi. Irak ve Suriye ordusundan saldırıya ilişkin henüz resmi açıklama yapılmaması dikkat çekici. Eğer bombardıman Suriye’nin işi olsa ‘anlı şanlı sınır koruyucuları teröristlerin canına okudu’ türünden yorumlarla resmi haber ajansı Sana tarafından çoktan servis edilirdi.
Irak resmi televizyonu El-Irakiye, ABD ordusuna ait insansız hava araçlarının Irak ve Suriye arasındaki Kaim sınır kapısı yakınlarındaki IŞİD unsurlarına hava saldırısı düzenlediğini iddia etti. Katar merkezli El Cezire televizyonu da, Irak devlet televizyonunu kaynak göstererek, ABD insansız hava araçlarının IŞİD’e hava saldırısı düzenlediğini duyurdu. Kremlin’e yakın yayın yapan “Russia Today” de, kime ait olduğu bilinmeyen savaş uçaklarının Irak’ın kuzeyinde bazı mevzileri bombaladığını belirtti. Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon ise, iddiaları yalanladı.
Rus kaynaklarının kime ait olduğu bilinmeyen uçaklar ifadesi, İngilizleri potansiyel suçlu kılıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İngiltere başbakanı ile telefon konuşmasının ardından, İngiliz kabinesinden Başbakan Yardımcısı Duncan Smith’in, ABD’nin Irak’a hava saldırılarına karar vermesi durumunda Kıbrıs’taki İngiliz üslerini kullanabileceğini söylediği İngiliz basınında yer almıştı. İngiliz Metro gazetesi, Kabine Bakanı Iain Duncan Smith’in “Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)’e karşı müdahale etmeye karar verirlerse ABD’ye her türlü yardımı veririz” dediğini ve Kıbrıs’taki üslerini kullanma hakkını İngiltere’nin vereceğini söylediğini yazdı. Demek İngilizlerin tuzu kuru değil.
Eğer İngiltere Suudilerle el ele vererek IŞİD organizasyonu yapıyorsa adı geçen örgütün mevzilerini neden bombalasın? Çünkü tüm batılı ülkelerin en büyük korkusu, Suriye cihadına katılan Avrupalı mücahitlerin geri döndüklerinde kendi ülkelerine karşı silahlı eyleme kalkışmaları. İngiltere Parlamentosu Birmengam Temsilcisinin, bu ülke Dışişleri Bakanının 400 İngiliz’in IŞİD’e üye olduklarına dair iddiasını reddedip gerçek sayının 1500 olduğunu açıklaması hakikaten kafaları karıştırıyor. İngiliz “İndependent” gazetesi bu habere ek olarak yayımladığı bir diğer haberde, İngiltere Dışişleri Bakanı Willaim Huge’in daha önce, IŞİD üyesi İngiliz sayısını 400 olarak ilan ettiğini hatırlattı. İngiliz Dış Güvenlik Örgütü (MI-6) Başkanı Richard Bert de birkaç gün önce IŞİD üyesi 300 İngiliz’in yurda döndüklerini açıklamıştı.
Evet, Avrupa ülkelerinden Suriye’ye cihada giden Müslüman görünümlü bazı ajanlar IŞİD ve diğer örgütleri terk ediyor. Sebebine gelince, bu örgütlerde ecnebi mücahitlere karşı casus avının başlaması. Casus suçlamasına muhatap olmak istemeyenler bir yolunu bulup örgütlerden ayrılıyor. Bu badireyi atlatamayalar ya infaz ediliyor ya da örgütün hapishanelerinde işkence görüyor. Örgütlerden ayrılmalarının bir diğer nedeni de batılı ülkelere ait savaş uçaklarının IŞİD mevzilerine karşı yoğun hava hareketine girişeceklerine dair haberler. Bu haberler ne kadar doğru zamanla öğrenilecek. Ancak Kıbrıs’taki üslerinden kalkan Büyük Britanya Krallığına ait uçakların, Suriye hava sahasını ihlalle ırak hava sahasına girerek, IŞİD mevzilerini bombaladıkları yabana atılacak bir iddia değil! Benden söylemesi…
Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc320c39
[email protected]
Bunu beğen:Beğen Yükleniyor...