Ömür Çelikdönmez
Önce IŞİD ortaya çıktı, Irak’ta dengeleri alt üst etti. Irak fiili olarak parçalandığında yas tutmak Britanya krallığına düştü. Nasıl düşmesin? Irak’ın kuruluşunu gerçekleştiren Sykes-Picot Anlaşması, 1916 yılında Fransız ve İngilizler arasında imzalandı. Bu anlaşma özellikle Ortadoğu’nun bugünkü haline gelmesine sebep olması açısından önemliydi. Şimdi tarihin çöplüğünde yerini alıyor. Bölgede sular mecrasına akıyor, mecrasında akıyor.
Dengeler sadece Irak’ta değil, bölgede değişiyor, dünyada değişiyor. Geçtiğimiz aylarda Suudi Arabistan istihbarat patronu Prens Bender Bin Sultan, görevinden azledilmişti. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un Askeri İstihbarat Dairesi Başkanı Korgeneral Mike Flynn ve yardımcısı David Shedd, halen yürütmekte oldukları görevlerini bu yılın sonuna kadar bırakıyor. Almanya’da ABD istihbaratına çalışan casuslar deşifre.
Kırılmalar salt istihbarat birimlerinde yaşanmıyor. Siyasette payını düşeni alıyor. Son olarak İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, kabine değişikliği nedeniyle Dışişleri Bakanlığı görevini bıraktığını açıklaması sıradan bir olay değil. Mevcut hükümetin dış politik tercihlerinde çuvallamasının doğal bir sonucu. Times gazetesi de aynı görüşte. Times gazetesinde Dışişleri Bakanı William Hague’ın, son yıllarda Arap ülkelerinde yaşanan büyük ayaklanmalar süresince İngiltere’nin dış politikasını yönettiği, İngiltere’nin Libya ve Suriye politikalarının, bu ülkelerdeki son duruma bakınca çok da başarılı olmadığı yorumu yapılıyor.
Hague’dan boşalacak göreve Savunma Bakanı Philip Hammond’ın getirilmesi, uzunbacaklıların önümüzdeki günlerde askeri operasyon hazırlığında olduğunu gösteriyor. Hedef belli Ortadoğu. Nokta atış yapılacak ülke Irak. Başbakan David Cameron’ın yaptığı değişiklerle daha çok kadının yer aldığı ve daha genç bir kabine hedeflediğini yazıyor. William Hague, 1997-2001 yıllarında dönemin muhalefet partisi olan Muhafazakarların genel başkanlığını yapmıştı. Hague’in 26 yıldır sürdürdüğü milletvekilliği görevi ise 2015’teki genel seçimle sona erecek. Hague’in yanı sıra Muhafazakar Partili Kabine Bakanı Ken Clarke da görevinden ayrıldı.
“Son 10 yılın içinde dünyanın en güçlü kadın başbakanı” sıfatıyla dünya basınına konu olan Alman Başbakanı Angela Merkel’inde siyasete veda edeceği gündemde. Alman basını, 2005’ten bu yana başbakanlık görevini yürüten Angela Merkel’in yakın zamanda kendi isteğiyle görevinden ayrılabileceğini öne sürüyor. Uzun yıllardır Avrupa siyasetinde önemli bir konumda olan Merkel’in, yakın gelecekte BM Genel Sekreterliği ya da AB Konseyi Başkanlığı gibi görevleri üstlenebileceği yorumu yapılıyor.
Irak’ın önde gelen büyük alimi Ayetullah Sistani’nin temsilcisi Şeyh Kerbelai, medyadan Irak’ı parçalama komplosunu ifşa etmesini istemesi oldukça önemli. Şeyh Kerbelai Irak medyasından, Irak milleti ile savaşların gerçek mahiyetini ve Irak’ı parçalama komplosunu ifşa etmesini istiyor. Şeyh Kerbelai, Irak medyası ülke genelinde devam eden çatışmaların bazı medya organlarının telkin etmeye çalıştığı gibi Şii Sünni savaşı olmadığını göstermesi gerektiğini kaydetmesi, ezber bozan bir ifade.
Şeyh Kerbelai, Irak’ta yaşananların Sünni-Şii savaşı olmadığına vurgu yapması, Iraklı Şiirlerin İran’ın Irak Şiilerine yönelik tasallutundan rahatsız olduklarını gösteriyor. Ayrıca Irak’ın parçalanmasından İran’ın çokta rahatsız olmadığı ortada. Sünni Kürtlerin ve Sünni Arapların arasında sıkışmış Şii bir küçük Irak, İran için daha kullanışlı. Mezhebi dayanışmayı kullanarak Iraklı Şiilerin küçük devletini ilhak etmek, İran için hiçte zor olmayacaktır. Ancak küçük bir ayrıntı İran’ı derinden derine düşündürüyor sanırım. İran Şiilerinin büyük kısmı Fars, Irak Şiilerinin büyük bir kısmı ise Arap asıllı.
Irak’ta siyasi krizin derinleştiği, IŞİD’in yol açtığı kaosun büyüdüğü bir dönemde, Irak’ın Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani Ankara’yı ziyaret etmesi büyük anlam taşıyor. Barzani’nin bu ziyareti, Irak’ta IŞİD’in geniş bir alanı denetime aldığı, Erbil ile Bağdat arasındaki iplerin kopma noktasına geldiği, bağımsızlık referandumunun gündemde olduğu bir döneme denk geldi. Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül’le görüşen Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin bağımsızlık referandumu için destek istedi. Erdoğan’dan Barzani’ye; Bağımsız Kürdistan için acele etmeyin mesajı verildiği öğrenildi.
Irak Şam İslam Devleti’nin, Tuzhurmatu bölgesinde Musul petrolünü Kürt işadamlarına varilini 25 dolardan sattığı bildirildi. Kürtpress’in Irak ‘Oil Report’ adlı siteye dayanarak verdiği habere göre, IŞİD örgütü Musul ham petrolünü tankerle Kerkük yakınlarındaki Tuzhurmatu bölgesine taşırken orada Kürt işadamlarına varilini 25 dolardan sattığı bildiriliyor. Öte yandan İngiltere basınından The Telgraf gazetesinin haberinde, IŞİD’in sattığı söz konusu petrolün daha sonra Türkiye’ye intikal ettirildiği ve böylece Kürt işadamlarının bu ticaretten çok büyük paralar kazandıkları ve bu çerçevede IŞİD terör örgütünün de günlük 1 milyon dolar gelir sağladığı bilgisi yer aldı.
Kim ne derse desin Kuzey Irak’ta ortaya çıkan Kürt devleti, emperyalistlerin planı değil, Allah’ın takdiri ve Türkiye’nin de sayesinde hayat buluyor. Kürdistan Ortadoğu’da dengeleri değiştirdiği için, istihbarat patronları, bakanlar şapır şapır dökülüyor, görevden alınıyor ya da istifa etmek zorunda kalıyor. Gazanız mübarek olsun!
Twitter:@oc32oc39
[email protected]
Bunu beğen:Beğen Yükleniyor...