II. Abdülhamit’in dış politikasının denge siyasetine dayandığı bilinir. Hatta hariciye ile ilgili bir karar alması icap ettiğinde Britanya Krallığının Büyükelçisini çağırdığı, onunla konuyu istişare ettiği ve daha sonra İngiliz büyükelçinin söylediklerinin tam tersi karar aldığı söylenir. Günümüzde de Türk Dışişlerinin bu siyasetten zırnık kadar sapmadığı görülüyor. Tam bir denge politikası. Bir bakıyorsunuz Suriye’de Türkiye ile ABD aynı safta, karşılarında İran var Rusya var. Bir bakıyorsunuz Kırım konusunda Türkiye ile Rusya aynı safta, karşılarında ABD var Avrupa Birliği var.
Rusya’ya göre Washington’un jeopolitik başarısızlıkları aldı başını gidiyor. Son on yıldır Amerika’nın izlediği dış politika rotasının temelinde farklı ülkelerin iç işlerine doğrudan karışma stratejisi bulunuyor. Bu politikadan en çok zarar gören Arap dünyasının ülkeleri. Ancak, bütün kaba jeopolitik hataları ve açıktan açık kanunsuz eylemlerine rağmen, Washington eskisi gibi kendini “dünyanın hâkimi” sanıp bundan sonra da kıta ve devletlere gündemlerini dikte etmek niyetinde.
Amerika’nın iddialı “buldozer” dış politikası aslında hiç etkili değil. Yakından bakılırsa, Washington’un son zamanlarda gerçekleştirdiği birçok jeopolitik proje, Türkçe deyimle suya düştü. ABD’nin Ortadoğu ülkeleri ile ilişkileri bizzat kendi resmi kayıtlarından takip edildiğinde kimin eli kimin cebinde daha net anlaşılıyor. Ortadoğu denkleminde çözüm, fersah fersah uzak. Karışık ve çözümsüz olaylar için kullanılan “Arap saçı” deyimi tam da bu bölge için kurgulanmış gibi. Ne bir fazla ne bir eksik.
Voice of America kaynaklı bilgiler ışığında, ABD’nin Ortadoğu ülkeleri ile ilişkilerine ülkeler bazında göz atalım.
ABD-İran: İranlı öğrencilerin 1980 yılında Tahran’daki Amerikan Büyükelçiliği’ni ele geçirerek 52 Amerikalıyı rehin almasının ardından Washington bu ülkeyle diplomatik ilişkilerini kesti. O dönemden bu yana Tahran ve Washington arasındaki ilişkiler arabulucular tarafından yürütülüyor. Amerika nükleer programından vazgeçmeyen İran aleyhinde çıkarılan Birleşmiş Milletler yaptırımlarını hem hazırladı, hem de destek verdi. Bazı uzmanlar, İran’ın yeni cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin göreceli ılımlı söylemlerinin, Amerika ve İran arasında doğrudan nükleer görüşmelerin başlamasına imkân sağlayabileceğini düşünüyor. Ancak Tahran hükümeti Suriye’deki Esat rejimine, Washington ise Esat karşıtı isyancılara destek veriyor.
ABD-İsrail: İsrail Amerika’nın Ortadoğu’daki en yakın müttefiki. İki devlet ekonomik, askeri ve istihbarat açısından yakın ilişkilere sahip. İsrail aynı zamanda Amerika’dan en büyük dış yardımı alan ülke.
ABD-Mısır: Mısır son 30 yıldır Amerika’nın Ortadoğu’daki güçlü müttefiklerinden biri oldu. Amerika Mısır’a, büyük çoğunluğu askeri olmak üzere, yılda 1 milyar dolar yardım yapıyor. Ancak Temmuz ayında seçimle göreve gelen Müslüman Kardeşler hükümetinin darbeyle indirilmesi iki devlet arasındaki ilişkileri soğuttu. Washington Müslüman Kardeşler yanlılarının gösterilerinin kanlı biçimde bastırılmasını kınadı ve Mısır’la her yıl yaptığı ortak askeri tatbikatı iptal etti. Ancak Washington Mısır’daki askeri müdahaleyi resmen ‘darbe’ diye adlandırmıyor. Amerikan yasaları darbeyle göreve gelen yönetimlere yardım yapılmasını yasaklıyor.
ABD-Türkiye: Başkan Barack Obama, bir zamanlar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘en yakın dostlarından biri’ diye tanımlamıştı. İki NATO müttefiki bölgede ortak dış politika ve ekonomik çıkarlara sahip. İki devlet de Suriye’de Esat rejimine karşı çarpışan isyancılara destek veriyor. Ancak ilişkiler Mısır’daki gelişmeler yüzünden zorlu bir sınavdan geçiyor. Amerikan yönetimi, siyasi İslam kökenli Başbakan Erdoğan’ın, Mısır’da Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi’nin devrilmesiyle sonuçlanan askeri darbeden İsrail’i sorumlu tutan açıklamalarını kınadığını bildirdi.
ABD-Suudi Arabistan: İki yakın müttefik, Washington’un son Mısır politikası ve Ortadoğu’da demokrasi inşa etme çabaları yüzünden bir süredir sıkıntı yaşıyor. Suudi Arabistan, Mısır’da 2011’deki ayaklanmada Beyaz Saray’ın devrik Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’i çabucak gözden çıkarmasını beklemiyordu. Krallık ayrıca, Washington’un Mısır’daki yeni askeri yönetime soğuk davranmasını “cahilliğe” bağlıyor. İki taraf da Suriye’de ‘rejim değişikliği’ konusunda aynı görüşte.
ABD-Katar: Amerika ve Katar güçlü ekonomik ve askeri ilişkilere sahip. Amerika’nın Merkez Kuvvetleri Komutanlığı bu ülkede üslenmiş durumda. Katar zengin petrol kaynaklarına güvenerek bir süredir Hamas ve Müslüman Kardeşler’e yardım gönderiyor. Bu durumsa Washington’da rahatsızlık yaratıyor.
ABD-Suriye: Beşar Esat rejiminin çekilmesi çağrısı yapan Amerika, kimyasal silah kullanması durumunda Suriye’ye askeri müdahale tehdidinde bulundu. En son Rusya’yla, Suriye’nin kimyasal silahlarını uluslararası denetime devretmesi ve imha etmesi konusunda anlaşan Amerika, askeri seçeneği hala masada tutuyor. Washington’u rahatsız eden iki unsursa Beşar Esat’ın iki buçuk yılı geçen iç savaşta, Arap Baharı olayları yaşanan diğer ülkelerin aksine ayakta kalabilmesi ve Esat rejimine karşı mücadele veren isyancılar arasında radikal İslamcıların hızlı yükselişi oldu.
ABD-Rusya: İlişkileri “resetlemesine” ve yeni bir stratejik silah indirimi anlaşması imzalamasına rağmen, Amerika’nın Rusya’yla ilişkileri ilk kez bu denli iniş yaşadı. İran, Suriye, insan hakları ve son olarak, Moskova’nın Washington’un ulusal güvenlik sırlarını deşifre eden Edward Snowden’a geçici sığınma hakkı vermesi ikili ilişkilerde gerginliğin artmasına yol açtı.(1)
ABD-Irak: Amerika’nın Irak’ı işgal ederek Saddam Hüseyin’i devirmesinden on yıl sonra Bağdat ve Washington arasındaki yakın güvenlik ve ekonomik bağlar devam ediyor. Ancak rakip ittifak arayışları, ilişkiyi karmaşık hale getiriyor. Şiiler’in önderliğindeki Irak hükümeti artan bir şekilde Tahran’ın nüfuz alanına giriyor. Bağdat aynı zamanda Suriye’ye dış askeri müdahaleye karşı çıkıyor.
ABD-Hamas: Amerika Hamas’ı terör örgütü olarak görüyor ve Filistin Yönetimi’yle İsrail arasındaki barış görüşmelerine dahil etmiyor. Hamas lideri Halit Meşal, Amerika’nın yeniden başlattığı barış sürecinin başarısızlığa uğrayacağını savunuyor.
Twitter:@oc320c39
[email protected]
Bunu beğen:Beğen Yükleniyor...