Ömür Çelikdönmez
İsrail ordusunun Gazeye yönelik etnik kıyımının sürerken, ABD
Dışişleri Bakanlığı da, İsrail’e “hava-hava” AIM-9X-2
Sidewinder tipi füze, yedek parça ve donanım, ayrıca lojistik
destek olarak öngörülen ve gerçekleştirilmesi muhtemel
toplam 544 milyon dolarlık satışı onayladı. Almanya’nın da
Amerika’dan geri kalan bir yanı yok! Amerika İsrail’e füze satar
da Almanya geri durur mu? Alman Haber Ajansı (DPA)
haberine göre, Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Sigmar
Gabriel’in ilgili meclis komisyonuna gönderdiği bilgi notunda,
İsrail’e bir denizaltı ile Kolombiya’ya iki denizaltının modernizesi için parça ve Mısır’a helikopter yedek parçası
satışına izin verildiği ifade edildi.
Füzeler sadece İsrail’e satılmıyor. PKK’nın da silah envanteri arasında füze türü silahların
bulunduğu tahminler arasında. 2 Aralık 2010 tarihli BBC bülteninde yer alan, Wikileaks’in
sızdırdığı yeni belgeler arasında Rusya’yla en çarpıcı olanlarında, Rusya istihbaratının
Türkiye’nin istikrarını bozmak için organize suç örgütlerini kullanarak PKK’ya silah sattığı
iddia ediliyor, İnternet sitesi WikiLeaks’te yayımlanan Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri
Bakanlığı’na ait son belgeler arasında Rusya’nın PKK’yı desteklediği iddialarının
bulunduğu bildiriliyordu.
Bu tür haberler belki de suç bastırmaya yönelik perdeleme amaçlı olabilir. Nitekim
12.07.2007 tarihli Almanya’nın Sesi radyosunun internet sitesinde yer alan, Türkiye’nin
Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy’un, PKK’nın elinde olduğu belirlenen Amerikan
kökenli silahlarla ilgili açıklaması dikkat çekiciydi. Yetkili bir ismin elinde istihbarat
raporları, bilgi, belge doküman olmadan, iki ülke arasında diplomatik soruna yol
açabilecek açıklama yapması söz konusu olamayacağından, bu açıklamanın doğruluk
payı olduğuna inanmak gerekecek.
PKK’nın Türkiye’de ABD üslerine yönelik füze saldırısında bulunabileceği de nereden
çıktı? Haklısınız. PKK şimdiye kadar Amerikalılara yönelik hiçbir terör eyleminde
bulunmamıştı. Bilakis Türkiye’de bazı kaynaklar ısrarla PKK’nın Amerikan istihbarat
örgütleri tarafından beslendiğini, palazlandırıldığını ileri sürmüyor muydu? Hatta birkaç
gün önce Diyarbakır’da ABD Adana Konsolosunun BDP’li belediye ile organize ettiği iftar
çadırı, bazı sivil toplum örgütlerinin eylemleri sırasında yakılıp yıkıldığında en sert tepki
BDP/HDP cephesinden gelmemiş miydi?
DBP Diyarbakır (Amed) İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, Ramazan ayının tüm Ortadoğu’ya
barış ve özgürlük getirmesini isteyerek, “Birileri dün bu meydanda yoksul insanlarımıza
dağıtılan yemekleri tekbirler getirerek yaktı, yere attı, çiğnedi. Yapanları geçmişlerinden
biliyoruz. Bu yapılanların Müslümanlıkla dinle hiçbir alakası yok. Bu çirkin saldırıyı
kınıyoruz. Halkımız bu saldırının hesabını soracaktır” dememiş miydi? Nasıl oluyor da dış
bağlantılarında hassas profil çizen PKK, bölgedeki ABD üslerine yönelik saldırı
hazırlığında olabilir? Bunu irdelemek gerekir.
PKK’nın Amerika’yı hedef alabilecek eylemlerinin arka planında, Kuzey Irak Bölgesel Kürt
Yönetimi ve Suriye devlet başkanını aramak gerekir. Suriye Devlet Başkanı Beşar El Esad,
seçimlerin ardından törenle görevine başlarken yaptığı konuşmada Suriye’deki silahlı
grupları destekleyen Batılı ve Arap ülkelerin bu desteğin bedelini çok ağır ödeyeceğini
savundu. Türkiye’yi bu tasnife sokmaması ilginç değil mi?
Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi de bağımsızlık açıklamalarına, Amerikalı yetkililerin
verdiği tepkiden rahatsız oldukları açıkça ifade ettiler. Bir zamanlar aralarından su
sızmayan Amerikalılara kol saati göstermeyi ihmal etmeden hem de. PKK’nın Irak’taki en
Dikkat etmezseniz 10 gün içinde ölebilirsiniz
büyük üssü, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin denetimi altındaki topraklarda Kandil
de. Aynı şekilde Suriye’de Rojava’da binlerce silahlı savaşçısı bulunuyor.
PKK küresel ölçekli örgüt olmanın hazırlığını yapıyor. Bu nedenle ses getirecek eylemler
peşinde. Lübnan Hizbullah’ı veya Gazze’nin Hamas’ından daha güçlü, daha örgütlü bir
küresel yapı peşinde. Bu amaçla Latin Amerikalı ABD karşıtı gerilla örgütleriyle dirsek
temasında bulunduğu gibi, Afrika’nın göbeğinde batılı emperyalistlere karşı savaşan
Tuereglerle de işbirliği içinde. Suriye’de ve Irak’ta savaşıyor. İnsan kaynaklarında sıkıntı
yaşamıyor.
Gerilla savaşında deneyimli. Finans sorunu yok. Özellikle Avrupa ülkelerinde çalışan
Kürtlerin bağışları önemli gelir kaynakları arasında. Uyuşturucu ticaretinde pay sahibi
olduğu söyleniyor. Söylemlerinde konjüktürü yakalayan özgüvene sahip. Bu nedenle
diyorum ki önümüzdeki günlerde, Irak ve Suriye’de bulunan PKK kampları dünyanın dört
bir yanından gelen, farklı ırk, din, ulus ve kültürlere mensup devrimcilerle dolup taşacak,
emperyalizme direnişin yeni adresi olabilecektir.
Eğer doğru ise PKK, Rus menşeli SA-8 füzelerini Türkiye’ye soktu. İlk olarak Tunceli Ali
Boğazı mevkiinde tespit edilen füzelerin, Cudi ve Gabar dağlarında da konuşlandırılmış
olabileceği ihtimali bulunuyor. PKK’nın elinde ayrıca Rus yapımı ikinci nesil yarı otomatik
lazer güdümlü tanksavar ‘Cornet’ füzesi mevcut. Bu füzelerin tanklarla birlikte aynı
zamanda her türlü helikopteri vurmak amacıyla kullanılabiliyor.
İstihbarat çevrelerine göre PKK, bu silahlarla vuruş gücünü oldukça geliştirdi. Örgütün
eline geçen füze sistemleri daha büyük eylemler yapabilmesine imkân sağlayacak. Zira bu
füze sistemleri tank ve helikopter haricinde alçak irtifadaki savaş uçaklarını bile
düşürebiliyor. Bu füze bataryalarının varlığı örgütün büyük bir eylem hazırlığı içinde
olduğu şeklinde değerlendiriliyor. İsrail istihbaratına yakınlığı ile bilinen Debka internet
sitesi, 18 Ağustos 2012 tarihinde gündemi sarsacak bir iddia ortaya atmış, Suriye Devlet
Başkanı Esad’ın Ankara’ya, Türkiye’nin silah yardımını kesmemesi halinde sınırdaki
PKK’lılara, Rus yapımı SA-8 uçaksavar füzelerinden vereceğini ileri sürmüştü. Anlaşılan
Suriyeli diktatör sözünü tutmuş, füzeleri örgüte ulaştırmış.
İstihbarat kaynaklarına göre Amerikalılar aslında böyle bir saldırı bekliyor. Kendilerince
gerekli önlemleri almışlar. Ancak onların yanıldığı, bu tip saldırıların IŞİD türü örgütler
tarafından düzenlenebileceği saplantısı. 18 Ağustos 2012’den itibaren Ürdün ve
Türkiye’deki üslerde konuşlanan Amerikan özel birliklerinin kimyasal/biyolojik silah
tehdidine karşı hazırlık yaptığı bilgisi kamuoyunun malumu. PKK bir çılgınlık yapar mı?
Daha önceki çılgınlıklarına bakılırsa yapabileceğine dair ipuçları had safhada. Benden
söylemesi…
twitter:@oc32oc39
[email protected]
Bunu beğen:Beğen Yükleniyor...