PKK’nın derin aklı, küresel güç odaklarının bölgeye yönelik niyetlerini aylar öncesinden okumasını
biliyor. Bölgedeki anahtar örgüt pozisyonu almaları için, bu okumalar gerekli de. IŞİD’in Ezidilere
yönelik operasyonuna PKK önderliğinin talimatıyla karşı koyan silahlı güçler, bu çıkışları ile PKK’nın
kaderini değiştirdi. Çok değil daha birkaç hafta evvel, IŞİD saldırısından önce Şengal’e giden
HPG’liler, on binlerce Ezidi’yi katliamdan kurtardı.
PKK lideri Abullah Öcalan’ın Şengal bölgesi düşmeden önce Şengal’in savunması üzerine yaptığı
çağrı üzerine Şengal’e giden küçük bir HPG birliği Şengal’de yaşanan IŞİD saldırılarından sonra on
binlerce Êzidî Kürt’ün hayatta kalmasını sağladı. PKK’nın bu başarısı Avrupa kamuoyunda
yankılandı. Hatta PKK’nın terör listesinden çıkarılmasını teklif edenler olduğu gibi, Almanya’nın
Peşgermeyle birlikte PKK’ ya da silah ve mühimmat yardımı yapması gerektiğini ileri süren siyasiler
oldu.
Amerika’nın Sesi radyosuna İstanbul’dan açıklama yapan Dorian Jones; Suriye ve Irak’ta binlerce
PKK’lının IŞİD’e karşı savaşa katıldığını ve uluslararası kamuoyunun İslamcı örgütle mücadelesinin
vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini söylüyor. Çünkü diyor; “Sincar’a yerleşen PKK’lılar
Yezidiler’i korudu ve IŞİD’in ilerlemesini engelledi.” Daha da ileri giderek ilginç bir belirlemede
bulunuyor; “PKK hava desteği olmadan IŞİD’i yenebilen az gruptan biri ve örgütün mezhep
çatışmalarının arttığı bir bölgede laik bir alternatif olarak ortaya çıktığını düşünenler var.” Haksız da
değil bu tespitlerinde.
PKK lideri Abullah Öcalan’ın Şengal bölgesi düşmeden önce Şengal’in savunması üzerine yaptığı
çağrı üzerine, Türkiye sınırından yüzlerce genç PYD’ye katılmak için sınırları geçmişti. Şimdi
bunlardan IŞİD ile çarpışmalarda ölenlerin cesetleri Türkiye’ye getiriliyor. PKK’nın alt örgütlerinden
YPG savaşçıları İsa Abukan (Rojavan Devrim) ile Şakir Arslan (Fırat Ergin) , Şengal Dağı ile Rojava
arasındaki bölgede IŞİD güçleri ile savaşırken ölenlerden.
IŞİD ile savaşırken ölen PKK’lılar için Van’da yaklaşık on bin kişinin katıldığı cenaze töreni
düzenlenmesi dikkat çekici. PKK, IŞİD’in eline geçirdiği Kürt yerleşim bölgelerini kurtarmak büyük
gayret içinde. Son olarak, Maxmur bölgesinde PKK ve peşmerge tarafından IŞİD’e karşı düzenlenen
operasyonlarda, Hewler’de 40 km kadar mesafedeki Maxmur’un Baqirtê (Bakırte) kasabasına bağlı
dört köy kurtarıldı.
Anlaşılan bölgeye batılı güçlerin askeri müdahalesi, birazda PKK ve bağlı örgütlerin IŞİD karşıtlığı
üzerinden götürülecek. Açıkça ifade edeyim, PKK ve PYD’nin, batılı güçlerin lejyonu olabileceğine
ihtimal vermiyorum. Benden Sam Amcaya söylemesi, buralarda bir atasözümüz var, “Dimyata pirince
giderken evdeki bulgurdan olmak” diye…
Lakin PKK batılı ülkeler için sempatik gelebilecek eylemlerine Türkiye’de okullara saldırarak devam
ediyor. Bu Türkiye kamuoyu için hiçte sempatik değil. Türkiye Kürt İşçi Partisi PKK’nin gençlik kolu
üyeleri, Diyarbakır’ın Lice ve Silvan bölgelerinde el yapımı bombalarla 8 okula saldırıyor. Bu
saldırılarda okulların büyük oranda zarar gördüğü söyleniyor. Bölgede jandarma ekipleri, olay çıkaran
PKK’lıları yakalamak için operasyon başlatmış. Milli Eğitim Bakanlığının okullarda Kürt dilinde
eğitime izin vermediği için PKK mensuplarının okullara saldırdığı ileri sürülüyor. Ancak bölge halkının çoğunluğu; “Kürdistan baştan başa yollarla, hastanelerle, okullarla,
ibadethanelerle, kültür yapılarıyla, kurumlarıyla donatılmalıdır. YDG-H veya başka isimler altında
hukuka aykırı bir şekilde yol kesmek, okullara veya başka alanlara molotof atmak, dağa adam
kaldırmak, haraç almak, haraç vermeyenin iş yerini veya araçlarını yakmak rahatsız edicidir. Bunu
yapan bir PKK terör listesinden çıkamaz, medeni dünyadaki yerini alamaz, Kürdistan halkının meşru
temsilcisi olamaz.” kanaatinde.
Ömür Çelikdönmez/
Twitter:@oc320c39
[email protected]
Bunu beğen:Beğen Yükleniyor...