Dün Türkiye soluğunu tuttu ve 1 Kasımda yapılacak milletvekili seçiminde partilerin aday göstereceği isimleri merak etti. Listeler açıklandığında hemen her parti tabanında bu ne? sesleri yükseldi. Genel merkezlerin liste tercihleri parti tabanlarında pek hoş karşılanmadı denilebilir. Listelere bakıldığında en radikal değişikliğin Ak Parti listesinde yapıldığı ortada. AK Parti, 7 Haziran’daki 550 adaydan 312’sini yeniden aday gösterdi. Bu da listelerde yüzde 40’a yakın değişiklik anlamına geliyor. Parti tabanının kadın adaylara tepkisini gözlemleyen genel merkez, 7 Haziran seçiminde 99 olan kadın aday sayısını bu seçimde 69 kadın adaya düşürdü. İstanbul’da bazı gayri Müslüm adayları listelerde daha geri sıraya koydu. Partinin kurucu genel başkanı ve doğal lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın Ak Parti listesine son şekli vermesinden öte, hemen her aday hakkında kurmaylarıyla uzun müzakereler yaptığı söyleniyor. Ancak listenin genel havasına bakıldığında Ak Parti önderliğinin bitpazarına nur yağmasını canı gönülden arzuladığı anlaşılıyor. Çünkü 13 yıldır ülke yönetimindeki iktidar partisinde yeniden eski yönetici kadrosundan isimlere yer verildi. Durum o ki; “eskiye rağbet olsaydı bitpazarına nur yağardı” sözünün test edileceği bir seçim yaşayacağız. Ak Parti büyük ölçekte 7 Haziran seçimlerinde çizilen karizmasını ve kaybettiği seçmenleri kazanmak istiyor. Ana Muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan Parti Meclisinin şekillendirdiği 1 Kasım Milletvekili listesi, bazı isimler için hayal kırıklığı olsa da genelde büyük tepki görmedi. Bunun nedeninin CHP’de 7 Haziran Genel Seçimleri listesini yüzde 85 oranında şekillendiren önseçim sonuçlarına saygı gösterilmesi olduğu söylenebilir. Ön seçim sonuçlarına göre listeye giren isimler yerlerini korurken kontenjan adaylar açısından değişiklikler gözlerden kaçmadı. 7 Haziran Genel Seçimlerinde milletvekili seçilen 131 ismin 128’i yerlerini korudu. Parti 7 Haziran’da yaklaşık yüzde 25 oy alarak 131 milletvekili çıkarmıştı. Bu sayı 2011’de 135’ti. CHP, listelerinde yer alan yeni isimlerle 7 Haziran seçimlerine göre önemli oy artışı hedefliyor. HDP’ ye gelince; 7 Haziran Genel Seçimleri’ndeki listenin büyük oranda korunduğu görülüyor. Liste dışı kalan isim 7 Haziran’da milletvekili seçilen EMEP’li Levent Tüzel. Levent Tüzel HDP’nin 1 Kasım seçimleri milletvekili aday listesinde yer almadı. Levent Tüzel, geçici hükümet için bakanlık teklif götürülen ancak diğer HDP’lilerin aksine bu teklifi kabul etmeyince kamuoyunda şaşkınlıkla karşılanan bir isimdi. Doğal olarak parti politikasına ters düştüğü için HDP adayları arasında yer almadı. Levent Tüzel bakanlık teklifini reddettiği için HDP tarafından yeniden aday gösterilmediğini belirterek, “Bir ölçüde HDP’nin tercihidir. Bakanlığı kabul etmeyişimizden kaynaklı onların tutumudur. Bu tutum eleştirilecek bir tutumdur” dedi. HDP’nin Batman listesinde yaptığı değişiklik HÜDA PAR’ın seçime girmemesine bağlanıyor. Bölgedeki yaygın kanaat HÜDA PAR seçmeninin, 1 Kasım seçiminde büyük oranda Ak Parti’yi destekleyeceği şeklinde. Bu gelişmeyi göz önünde bulunduran HDP yönetimi, HÜDA PAR’ın seçimlere girmeme kararı üzerine Batman’da listesinde değişiklik yaptı. HDP, 7 Haziran’da birinci sıradan aday gösterdiği Ezidi kökenli Ali Atalan’ı dördüncü sıraya alınırken, birinci sıraya üçüncü sırada bulunan Ayşe Acar Başaran getirdi. İnsan Hakları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Raci Bilici ise 2. sıradan aday gösterildi. 3. sıraya ise Saadet Becerikli yerleştirildi. HDP’de 7 Haziran Genel Seçimlerinde Ankara 1. Bölge 1. sıradan aday gösterilen ve seçilen Sırrı Süreyya Önder’in 1 Kasım’da yine aynı bölge ve sıradan aday gösterdi. Gezi Parkı protestoları sırasında hayatını kaybeden Alevi kökenli Ethem Sarısülük’ün ağabeyi Mustafa Sarısülük ise Ankara 2. Bölge 1. sıradan aday gösterildi. Sarısülük ismi HDP’nin Alevi ve marjinal sol gruplarla olan işbirliğinin devam ettiğinin göstergesi. Ancak Sarısülük ismi 2. Bölgedeki Şafi mezhebinden olan Kürt seçmene sıcak gelmiyor. MHP’de seçime doğru eski İçişleri Bakanı ve eski TBMM Başkan Vekili Meral Akşener’in aday gösterilmemesi büyük sürprizdi. Her ne kadar bu karar parti tabanında şok etkisi yapsa da Parti bürokrasisini bilenler için bu beklenen bir durumdu. TBMM başkanlık seçiminde Akşener isminin ortaya atılmasından sonra genel başkan Bahçelinin yaptığı açıklamalar, Akşener’e yönelik böyle bir siyasi tasarrufun yapılacağının işareti sayılmıştı. 1 Kasım 2015’te yapılacak erken genel seçim için listesini ilk açıklayan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) oldu. MHP, 7 Haziran’da yapılan genel seçimlerde yüzde 16’lık oy oranını yakaladı ve 80 milletvekili çıkardı. Ancak buna rağmen listelerinde köklü bir değişiklik yapmadı. Tuğrul Türkeş ve Akşener’den sonra MHP tabanının nasıl tepki vereceği merak konusu. “Onlar konuşur Ak Parti yapar” söylemi, bu seçimde belirleyici slogan olmaktan uzak. Çünkü 7 Haziran seçimleri sonrasında tırmanma eğilimi gösteren terör olaylarında hayatını kaybeden güvenlik güçlerinin sayısı hiçte az değil. Maalesef terör kaynaklı can kaybının seçimlere kadar devam etmesi durumunda halkın Ak Parti’yi sorumlu tutması gündemde. Şehit sayısında Orta Anadolu’nun başı çekmesi dikkatlerden kaçmıyor. Türkiye’nin buğday ambarı olarak bilinen Orta Anadolu, Ak Parti’nin de oy deposuydu. Uzmanlar bu tablonun değişebileceğini söylüyor. Hatta Konya’nın Şehit kayıpları nedeniyle Ak Parti’ye mesafe koymaya başlaması, genel başkan Ahmet Davutoğlu’nun dikkatinden kaçmadı ve Konyalı seçmeni partide tutmak için adaylığını Konya’dan gösterdi. “Konyalı Başbakan” imajı, Konyalı seçmenin diğer siyasi partilere yönelmesinin önünü kesmekte ne kadar etkili olabilecek hep birlikte göreceğiz. Ekonomik kriz Türkiye’de çok fazla hissedilmiyor çünkü körfez ülkelerinden sıcak para girişi, piyasaları rahatlatıyor. Bu nedenle Ak Parti’nin ekonomik verilerle eleştirilmesi seçmen üzerinde etkili olamayacağından Ak Parti’ye yönelik en büyük eleştiri bombardımanı terör üzerinden gerçekleştirilecek. Çözüm sürecini başlatan ve süreç sırasında güvenlik güçlerini operasyonlardan uzak tutan siyasi irade seçim boyunca sorgulanacak. Özellikle Güneydoğu Anadolu’da Diyarbakır ve Cizre başta olmak üzere bölgede yaşanan olaylar, sokağa çıkma yasakları bölge halkının sandığa gitme gerekçelerinden. Bu seçimde imam hatip okullarının açılması, başörtü yasağının kaldırılması, hastane koridorlarındaki kuyruklar, müteahhitleri zengin eden duble yollar veya TOKİ konutları değil, terör kurbanı şehitler konuşulacak. Süreçten sorumlu olanların hiçbir şey olmamış gibi teröre hayır mitinglerine koşturmalarını bakalım halk nasıl değerlendirecek? Son söz şu, kabul edilsin veya edilmesin; Türkiye’nin genelinde şehit cenazelerinin sıralandığı musalla taşları 1 Kasım seçimlerinde seçim sandığı olacak. Twitter:@ oc32oc39 [email protected] Bunu beğen:Beğen Yükleniyor...