ABD'nin Suriye rejiminin kontrolündeki Şayrat havaalanına düzenlediği hava saldırısı, dünya kamuoyunda olduğu gibi, Türkiye' de de büyük bir merak uyandırdı, başka beklentilerde oluşturdu. Oysa açık istihbarat tekniği olarak nitelenen basın taraması yöntemi ve dikkatli okumayla, Suriye İdlip' de gerçekleştirilen ve onlarca masum insanın ölümüyle sonuçlanan kimyasal saldırı meselesinde gaza getirilmek istendiğimizi düşünüyorum.
Bu saldırı sonrasında ABD nin başlattığı füze bombardımanı, iddiaların arkasında CIA propagandası olabileceğini gündeme taşıdı.
Neden mi?
Çünkü Körfez Harbi sırasında da, Saddam rejimi için aynı iddialar ortaya atılmış, savaş bittikten sonra, bu Kimyasal silahların bulunamadığı açıklanmıştı.
Şimdi aynı iddialar Esad rejimine yönelik yeni saldırıların ortamını oluşturmakta kullanılıyor.
Bir an için tüm bunların mizansen yani senaryo olabileceğini düşünün. İşte o nedenle Kimyasal silahı Esad rejimi kullanmadı. ABD füze saldırısının koftiden olduğunu düşündüren bir başka etken, Suriye hava sahasını, ahtapot gibi sarıp sarmalayan, Rus hava korunma füze sistemi. Rusya Suriye de konuşlandırdığı hava savunma sistemini, ABD saldırısı gerçekleşmeden az önce devre dışı bıraktı, Sistemin açığıda, şakası da yok!
ABD füzelerinin bu radar ve savunma sisteminden sızması, mümkün gözükmüyor. İşte tamda bu nokta da, ABD ile Rusya arasında saldırı öncesi, bilgi alışverişi yapıldığı anlaşılıyor. Hatta Suriye rejiminin de haberdar edilmesi söz konusu. Sonrası malûm; Rusya Suriye de konuşlandırdığı hava savunma sistemini, ABD saldırısı gerçekleşmeden az önce devre dışı bıraktı.
Şimdi soru şu; Obama'ın vurmadığı Suriye'yi Trump neden vurdu? Çünkü Trump'ın Amerika da yerleşik sistemle başı belada. Kendisini başkanlığa taşıyan partisinde kendisine karşı bir blok oluşmuş durumda. Trump'a nefes aldırmıyorlar. Gerek Demokratların gerekse AB'nin kendi yönetimine karşı direnisini kırabilmek için istemeyerek ve önceki beyanlarının tersine, Suriye'yi bombalattı. Bu perspektiften bakıldığında, fırlatılan füzelerin imaja dönük bir hamle olduğu görülebilir.
Trump öğrenilmiş çaresizlik sendromunu, şahinleşerek aşmaya çalışıyor. İstemediği halde en yakın çalışma arkadaşlarının kellesini, altın tepside düşmanlarına sunuyor.Kendisini kabul ettirebilmesi için kısa sürede başarı veya zafer kazanması gerekiyordu, bu oldu. Uzmanlar saldırının danışıklı dövüş olduğunda ısrarlı. Amerikalılar Ruslar aracılığıyla vuracağız diye önceden haber veriyorlar. Vurdukları hava üssü, uçakların kolaylıkla kapalı mekanlarda saklanabilecekleri bir üs özelliğinde. Zaten fırlatılan füzelerin çoğu hedefe isabet etmeden çöle düşüyor. büyük tahribatın olduğu bir üsten, aradan 24 saat bile geçmeden uçaklar havalanabilir mi? Evet bu mucize gerçekleşiyor! Suriye ordusuna ait hava unsurları, ABD saldırısının hedef aldığı Şayrat Hava Üssü'nden havalanarak Humus'ta silahlı isyancıları vurabildi. Uçakların, saldırının üzerinden 24 saat geçmeden aynı üsten havalanabilmesi dikkat çekti. Dikkat çeken başka gelişmelerde var. Irak siyasetinin etkili isimlerinden Şii lider Sadr'dan, ABD'nin Suriye'ye hava saldırısı konusunda çarpıcı bir açıklama geldi. Sadr, 'Suriye halkının kendi kaderini ele alması' için hem dış güçlere çekilme, hem de Esad'a istifa etme çağrısı yaptı. Sadr, İranla mesafeli bir lider.
Sonuç şu efendim; amaç başka, hedef başka, atlar tepişir otlar ezilir. Bu yeni dünya düzeni, ata et ite ot yedirmede çok usta!