TBMM'nin Açılışının 100. Yıldönümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’dan Ankara’ya Gelecek mi?
Ahde vefa önemli. Tarih şuuru önemli. Her şeyden önemlisi Türklük bilinci.
Şair/mütefekkir İsmet Özel boşuna demiyor, "Kafirle çatışmayı göze alan Müslümana Türk denir. Müslüman olmayan Türk olmaz.
Osmanlı ortadan kalktı ama Türk hâlâ var. Ben üstünüm, çünkü Türk'üm"
İşte yüzyıl önce Kafirle çatışmayı göze alan Türkler, 23 Nisan 1920'de Ankara’da toplandı ve küresel emperyalizme meydan okudular.
Hilafet makamı TBMM'nin Açılışı
18 Mart 1920'de İngiliz işgal kuvvetleri Meclis-i Mebusan'daki Heyeti Temsiliye milletvekillerini tutukladı ve sürgüne gönderdi.
Bu tutuklamalardan sonra 18 Mart 1920'de Meclis-i Mebusan kapandı.
Mustafa Kemal Paşa, bunun üzerine Heyet-i Temsiliye'yi temsilen, meclisi Ankara'da toplanmaya çağırdı ve 21 Nisan 1920'de yayınladığı bir bildiri ile meclisin 23 Nisan 1920'de toplanacağını duyurdu.
İşgal Kuvvetlerinin barikatını aşan vatanseverler, Ankara’da buluştular.
23 Nisan 1920 Cuma günü, Hacıbayram Camisi'nde cuma namazı kılındı, aşrı şerifler okundu.
Kurbanlar kesildikten sonra Sancak-ı Şerif önde olmak üzere, tekbir ve dualarla ilk TBMM binasına gelindi.
Ankara Ulus'taki, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan bina, bu amaçla hazırlanmış ve salonunun duvarına da "Ve emruhum şûrâ beynehum-Müslümanların işleri, aralarında istişareyle yürütülür" âyetinin yazıldığı levha asılmıştı.
Cumhuriyete giden yolda büyük adımlar atılmasını sağlayan Türkiye Büyük Millet Meclisinin 99 yıl önce 23 Nisan'da açılması, Türkiye Cumhuriyetinin kurtuluş mücadelesinin en önemli safhalarından birisi oldu.
O günden bugüne milli iradenin ve İslam Ümmetinin kutlu merkezi oldu. Osmanlı Devletinin son zamanlarında Araplar, Osmanlı Hilafetini İslam dünyasında kötülemek için İngiliz müsteşriklerinin yol göstermesiyle ‘Hilafetin Kureyşliliği’ meselesinin gündeme taşımışlardı.
Cumhuriyetin kurucu kadroları; İngiliz kuklası bir organa dönüşmemesi için Hilafeti ilga ettiler. TBMM zabıtlarına göre Hilafet makamı, TBMM’nin ya da Cumhuriyetin şahsı manevisinde mündemiç oldu.
Zaten Halife, İslami ıstılah ve teamüllere göre belirlenmiyordu. Hilafet saltanata dönüşmüştü ve dini açıdan bir anlam ifade etmekten çok uzaktı. Dolayısıyla kaldırılan Hilafet görünümlü saltanattı.
İlk kez 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Başkent Ankara’da Şaşaalı Kutlanmayacak
Daha önce dediğim gibi, bu koronavirüs gerçekten kafir. Küfr, kefr, küfûr, küfrân" kavramlarının sözlükte “örtmek, gizlemek; nankörlük etmek” gibi mânaları var.
O nedenle küfrü benimseyene “fıtrî yeteneğini köreltip örten” anlamında ‘kâfir’ denilir. Koronavirüs yani Covit-19 çok şeyin üstünü örttü.
Bu anlamda; koronavirüs kafirdir, yaptığı da küfürdür. Ne yeni kurulan partiler, ne çiçeği burnunda parti liderleri, ne ekonomik kriz, ne İdlip ne de FETÖ milletin umurunda!
Hepsi koronavirüs sayesinde unutuldu gitti. Herkes can derdine düştü!
Sadece bunlar mı? Bu Koronavirüs salgını Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş dinamiklerini dahi gündemden siliyor.
Düşünsenize 23 Nisan 2020, küresel emperyalizme başkaldıran Türklerin, ulu keneşinin dumanı tütmeye başlayalı tam bir asır geçti, yüzyıl oldu.
Ebediyete akıp giden her sene, bu büyük milletin Milli İrade ve Hakimiyet bayramını, daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlaması gerekmez mi?
23 Nisan törenleri ertelendi Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarına gün doğdu
Bu yıl Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarına gün doğdu. Her fırsatta sığındıkları cehalet ve adavet mağarasından melun başlarını çıkarıp hakaret etmeyi marifet sayıyorlar.
Daha birkaç hafta önce kamuoyu eski Yeni Asyacı Nurcu “Yavuz Bahadıroğlu” takma isimli Niyazi Birinci'nin Atatürk düşmanlığına tanıklık etmemiş miydi?
Hüseyin Çelik'in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde MEB Müsteşarlığı görevinde bulunan Prof. Dr. Necat Birinci'nin ağabeyi Yavuz Bahadıroğlu, TRT 1’de yayınlanmaya başlayan “Ya İstiklal Ya Ölüm” dizisini “Diriliş” ve “Abdülhamit” gibi Osmanlı Devleti’ni anlatan dizilere karşı “Kemalistlerin rövanşı” olarak nitelendirmişti.
Bahadıroğlu, “TRT 1’de yayınlanan ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ isimli dizi Diriliş, Kuruluş ve Abdülhâmid gibi Osmanlı’yı sevdiren dizilere karşı Kemalistlerin rövanşıdır.
Atatürk’ü övme dizisidir. TRT’ye kimler tarafından dayatıldı bilmiyorum, ama hesabı iktidardan sorulur” ifadelerini kullanmıştı.
Birileri Ulusal Egemenliği çizdi Çocuk Bayramını öne çıkardı
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, bu sene 100. yılı kutlanacak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'yla ilgili açıklamasında; yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle etkinliklerin ertelendiğini belirtti.
Ayrıca vatandaşlara, 23 Nisan'da saat 21:00'da balkonlarda İstiklal Marşı okuma çağrısı yaptı.*
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), açılışının 100. yılı ile Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla 23 Nisan Perşembe günü, özel gündemle toplanacak.
Türkiye Büyük Millet Meclisi avlusundaki Atatürk Anıtı'na çelenk konulmasıyla başlayacak ilk törende, ilk olarak saygı duruşunda bulunulacak ve İstiklal Marşı okunacak.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop başkanlığındaki devlet erkanı, daha sonra Anıtkabir'i ziyaret edecek.
Birinci Büyük Millet Meclisi'nde de anma töreni gerçekleştirilecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, özel gündemle saat 14.00'te toplanacak.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop günün anlam ve önemine ilişkin TBMM Genel Kurulu'na hitap edecek.
TBMM Genel Kurulunda, TBMM'de grubu bulunan ve temsil edilen siyasi partiler adına konuşmalar yapılacak.
Toplantıda, özel gündem konusu olan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dışında başka konu görüşülmeyecek.
Cumhurbaşkanlığı sitesinde 23 Nisan Kutlama propramına dair bilgi yok
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, TBMM'nin kuruluşunun yüzüncü yıldönümü. Kutlama programlarının ev sahipliğini TBMM Başkanlığının uhdesinde.
Bununla birlikte Cumhurbaşkanları da TBMM öncülüğünde hazırlanan programlara katılır, her yıl TBMM'de düzenlenen 23 Nisan özel oturumlarına ve resepsiyona iştirak eder.
Bu gelenek şimdiye kadar aksatılmadı. Her Cumhurbaşkanı buna uydu, teamül hep yaşatıldı.
Cumhurbaşkanlığı sitesini taradım. Geçmiş yıllarda gerçekleştirilen programların haberleri mevcut.
Ancak bu yıl yani 23 Nisan 2020 yani Türk milletinin iradesinin tecelli ettiği TBMM'nin açılışının yüzüncü yıl dönümü olmasına rağmen, herhangi bir açıklama veya program metni maalesef yok.
20 Nisan 2020 Pazartesi günü saat 00:30'a kadar Cumhurbaşkanlığı sitesinde Perşembe günü kutlanacak TBMM'nin açılışının yüzüncü yılı kutlamalarına ilişkin herhangi bir bilgiye rastlayamadım.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 23 Nisan 2020 Perşembe günü Ankara’da olmalı
Daha önce gündeme getirmiştim. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süredir Ankara dışında. Neredeyse bir aydır İstanbul’da. Ankara’ya bir türlü gelmiyor.
Ancak bu konu hiç bir gazetecinin, tv ekranlarının kadrolu yorumcularının ya dikkatlerinden kaçtı ya da birileri bu konuda bunların ağzını mühürledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Katar Emiri tarafından hediye edilen ve değeri 500 milyon dolar civarında olduğu söylenen uçak da İstanbul Havaalanı’nda göreve hazır bekletiliyor.
Erdoğan şimdilik bilmediğimiz etkenlerden dolayı Türkiye'yi, başkent Ankara dururken, İstanbul’dan yönetmeyi tercih ediyor.
Televizyon ekranlarına yansıyan görüntülere bakıldığında Sözcü İbrahim Kalın ile İletişim Başkanı Fahrettin Altun hep yanında. Tam bir “SETA” dayanışması.
Herhalde başkent Ankara, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a emanet.
“Ru be ru - yüz yüze" yapılan son Bakanlar Kurulu’nda askeri vesayet tartışmasının yaşandığı, kabineden bazı bakanların Olağanüstü Hal uygulaması için ısrar ettiği falan gündeme gelmişti.
Bu tür bir uygulamaya sıcak bakmayan Erdoğan, sonraki günlerde sağlık, güvenlik veya kırgınlık kızgınlık her ne sebeptense Ankara’dan ayrıldı ve bir aydır İstanbul’da.
Demem o ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ister koronavirüs ister başka sebeplerden dolayı Ankara ile arasına koyduğu mesafeyi sıfıra indirsin.
TBMM'nin açılışının 100. Yıldönümünde dosta düşmana karşı Ankara'daki törenlere katılsın. Benimkisi temenni.
Eğer Erdoğan 23 Nisanda Ankarada TBMM özel oturumuna iştirak ederse sonraki günlerde nice kötür taşlar yerinden oynar, hep birlikte görürüz.