Anasayfa
  • Özel Haberler
  • Şanlıurfa
    KaraköprüEyyübiyeHaliliye Şanlıurfa Büyükşehir BelediyesiBirecikHalfetiBozovaHilvanSiverekAkçakaleHarranCeylanpınarViranşehirSuruç
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Türkiye
  • Ölüm Haberleri Mağazin Teknoloji Video Galeri
  • Ara
SON DAKİKA:
13:40
Urfa'da tek taraflı kaza! 2 yaralı
12:26
Urfa sınırında teröristler etkisiz hale getirildi
12:04
İl Sağlık Müdürlüğü: Hastaların yarısı randevusuna gelmiyor
10:50
Haliliye’deki parklarda peyzaj çalışması
10:48
Şanlıurfaspor'da yeni sezon hazırlıkları sürüyor!
10:38
İstifa eden Hamcan: Geri dönme talebim yok
10:24
Urfalı çakmak ustası mesleğini yarım asırdır sürdürüyor
09:48
Şehit asker için Şanlıurfa’da tören düzenlendi
09:46
Urfa'da sınır karakoluna hain saldırıda şehit sayısı 2'ye yükseldi
08:42
Ticaret Bakanlığı'ndan '6+6' açıklaması!
08:12
Öğrenci affı için başvurular başladı
00:40
Urfa Eğitim-Sen'den eğitimcilere: Tek ses olmaya çağırıyoruz
00:00
Saadet Partisi Şanlıurfa'da ilçe başkanını değiştirdi!
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Şeyhmus Çakırtaş
  3. Gökyüzü hep onların…
09 Ocak 2022 - 22:10

Gökyüzü hep onların…

09 Ocak 2022 - 22:10
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Gökyüzü hep onların…
Şeyhmus Çakırtaş
3.Göz
Gökyüzü hep onların…

İnsanın düzenli bir işi olmayınca gece boyunca uyuyamıyor. Tam tersi günün ilk ışıklarıyla uyanıp, kendini dışarı atmak istiyor. Yani işsizlik garip bir duygu. İnsanda huzur bırakmıyor. Gece düşman oluyor, duvarlar üstüne üstüne geliyor insanın. Işık biraz umut oluyor sanırım. Kendini dışarıya atmanın nedeni ışık olmalı ya da başka karmakarışık nedenler!..

Kaygılar,

özlemler,

hayaller…

Belki  bir iş…

Yeni bir umut…

Güne karışıyorum artık.

Yabancısıyım bu kentin. Bildiğim ama hiçbir zaman yerlisi olmadığım şehri anlamaya çalışıyorum. Bu kent benim geçmişim değil, geçmişim başka kentlerde parça parça kaldı. Ben düşünce hükümlüsü, yani bir vaka i adliyeyim. Serbestim ama aynı zamanda tutsak birisiyim. Hem varım, hem yokum, prangalardayım.

Alıştım, zararı yok diyorum artık. Var olmak da bir anlam ifade ediyor evrende. “Var olmanın dayanılmaz ağırlığı”* altında böylelikle belki şair olurum, yazarım Ahmed Arif gibi, yani “bir yürek işçisi”** olurum ben de.

Ne de olsa hükümsüz bütün belgelerim. Vasıfsız birisiyim artık. Ne okuduğum okullar ne de yıllarca yaptığım resmi işler…Hiç birisinin hükmü yok.

Her şey KHK ile iptal.

Hüküm boynumda yazılı sanki, alın yazısı gibi. Sokaktan geçenler dönüp bakıyor, boynumdaki yazılara. Bir sessizlik, bir sessizlik… Sadece bakıyorlar tepkisiz.

Hepsi o…

 

Sokaklarda turlamak, buraları tanımaya çalışmak, sanırım beni mutlu ediyor. Belki de yapacak başka bir iş olmadığından, bu durum beni rahatlatıyor. Ne de olsa insan içine karışıyor, konuşuyor, değişik düşüncelerle tanışıyorum. Benim için iyi olan bu.

Sabah saatlerinde yeni yüzler, değişik kültürler ve toplumsal farklılıklar daha bir belirgin oluyor. Herkes daha yalın, daha bir doğal ve abartısız…

Mesela bu saatlerde kimse makyajlı değil. Yüzler geceden kalma, uykusuz ve yorgun. İnsanlar genellikle suskun oluyor, zorunlu olmadıkça kimse konuşmuyor.

Bir telaş, bir yetişme, yetiştirme kaygısı var herkeste. Bir benim gibi işsizler rahat. Yetişeceği bir gemi, kaçıracak bir otobüs ve gecikecek bir randevuları yok. Bütün zaman işsizlerin. Rahatım, rahatız yani bu nedenle. Toplu ulaşım araçları tıklım tıklım , arı gibi işliyor her şey. İşçiler servislerde uyukluyor, simitçi yorgun argın bağırıyor.

“Simitçiiii”

İzliyorum hayatı, ağır adımlarla. Zaman yavaşlamış, her şey kendi mecrasında. İş güç, kâr olmayınca izlemek düşüyor payıma.

Gün yeni başlıyor, doğu ile batının sentezlendiği ama her zaman doğu olan kentlerde. Kağıt topluyor genç delikanlılar, üniversite diplomalılar. Başlarında şapka, kollarında Che Guevara dövmesi. Fısıltıyla “Sokak isyandır!” diyor birisi.

Sayıları her gün biraz daha artıyor. Mafya söylentileri dolanıyor çöp bidonlarının etrafında. Deniliyor ki; “Artık adamı olan kağıt toplayacak, öyle beleş çöp bidonlarını karıştırmak yok…”

Yasak, çöp toplamak da yasak.

Duvar yazıları yalnızlıklardan, ihanetten bahsediyor, kırık kalplerden ve isyandan.

Nasıl bir isyan, işte o tam bir muamma.

Bir de mülteciler var, mülteci gibi yaşayanlar. Mülteci bir yaşamın tam ortasında, her sokak başında. Yerleşik olup olmadıkları pek anlaşılmıyor. Tıpkı ben gibi. Sanki diken üstünde yaşıyorlar, gözleri geçmişlerinde, bedenleri burada, bilinmezlik içinde bulabilirlerse piyasaya ucuz iş gücü oluyorlar. Çoğunun karın tokluğuna çalıştıklarını biliyorum. Bu telaş belki de ondan. Elde ki ekmeği bulamamak da var. Bu nedenle bana bakıp, bakıp uzaklaşıyor kalabalıklar.

Yoksullar yüzüme tokat gibi iniyor durmadan. Kadraja onlar giriyor hep. Mutlu azınlık aralarda saklanmış sanki ya da bilmediğim semtlerde korunaklı saraylarında varlıklarını sürdürüyorlar.

Ben gördüklerimi yazıyorum, görmediklerimi es geçiyorum. Ben gibi olanların yaşamları tam anlamıyla bir dram. Varlıkla yokluk arasında gidip geliyorlar. O ince çizgi, insanı yoran, çıldırtan ince çizgi.

Mülteciyiz hepimiz belki de. Bir yerden gelmeye de gerek yok. İnsan huzurlu değilse ve insanca bir hayat sürdüremiyorsa mülteci bile değildir aslında. Yaşamsal işlerde irademiz, düşüncemiz görmezlikten gelinir, her şey uzak, yakın başkentlerin dehlizlerindeki görüşmelere bağlı. Ne zaman, ne olacağı bilinmiyor. Yani bilinmezlik sularında yüzen bir geminin yolcuları arasındayız hepimiz. Felçli bir beden gibi kaskatı bir hayatın kıyısında, umuda kürek çekiliyor. Kaygı kokuyor kocaman su kütlesi. Kaygı sadece onlara has değil. Kendilerini ev sahibi görenler de kaygılı. İç içe geçmiş bir kaygıyı yaşıyor bütün sokaklar, meydanlar ve semtler.

Mülteci gibi yaşayanlar, mülteciler, mülteci sayılmayanlar, misafirler, hiçbir şeye itiraz etmeyenler, edemeyenler, işsizler, dolayısıyla  ne iş bulsa yapmak zorunda olanlar. Çoğunlukla bodrum katlarında, köhne apartman dairelerinde çok sayıda nüfus bir arada yaşıyorlar. Kamplar, sokaklar, meydanlar ise kalabalık ve fazlasıyla karışık.

İç içe geçmiş apartmanlar, sırt sırta çoğalan yoksul evler, dar ve dolambaçlı sokaklar değişik kültür ve dünyaları barındırsa da yaşamlar bir yerde kesişiyor.

Bu sokaklarda her kesimden insanla karşılaşmak mümkün. Kentin sağır edici homurtusunda servisler, toplu ulaşım araçları, motor gürültüleri delirmişçesine hareket ediyor. Otobüsler tıklım tıklım, ölüm teğet geçiyor an be an. Kayıtlı, kayıtsız işçiler işe yetişme telaşında. Keza servis şoförleri işçilerden daha bir telaşlı. Zamanında yetişemezlerse, geciken her saniye kaybedilen para ve iş akitlerinin iptali anlamına geliyor.

Yaşamın en ağır saatlerinde, herkes uyku mahmurluğunda ama yaşam her zamanki gibi baş döndürücü hızında.

Bu kentte/kentlerde yaşam öylesine iç içe ki insan nereye baksa duvar, nereye dönse beton…

Evler biraz zindan gibi. Dar, havasız ve ışıksız. Sokak nefeslenecek tek yer, çoluk çocuk sokakta nefesleniyor. En çok da kadınlar kapı önünde, sokak aralarında oturuyor, komşularla yaşamı paylaşıyor. Az olanı bölüşüyor, tencereleri birleştiriyor. Tıpkı evler gibi, sırt sırta, birbirlerinden güç alıyor.

Kent hali yani. Her şey iç içe yaşanıyor, acının kıyısında filizlenen sevinçler gibi. Her şeye rağmen, yaşanmışlıklara, yaşanacaklara rağmen insanlar gülüyor, gülebiliyor, hatta aşık olmuş gibi davranıyor ve fermansız sevişiyor.

Böylesine bir tezatlık yani. Yoksulluğun mengenesinde ama inadına bir direncin kıyısında yaşıyor insanlar.

Hayalleri dikenli tellere takılsa da gökyüzü hep onların.


ŞEYHMUS ÇAKIRTAS

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Güneş'ten bir parça düştü, Urfa üzerine - 10 Ağustos 2022
  • Zamana direnen mekan: Gümrük Hanı - 03 Haziran 2022
  • Bir köprü hikayesi - 26 Mayıs 2022
  • Bir vekil profili Ömer Faruk Gergerlioğlu… - 19 Mayıs 2022
  • Damıtılmış zamanın ruhu… - 29 Nisan 2022
  • Destansı bir aşkın anatomisi - 23 Nisan 2022
  • Baharsız kentin serencamı - 11 Nisan 2022
  • Buğdayın hikayesi, insanın hikayesidir. - 09 Nisan 2022
  • Topraktan doğan uygarlık: Harran - 07 Şubat 2022
  • Yitik bir ömrün perdesinde kırmızı - 27 Temmuz 2021
  • Analitik Düşünme ve Çözüm Süreci… - 25 Temmuz 2021
  • Yaban Zambaki ve Karacadağ - 25 Nisan 2021
  • Manzarayê Umumiye: Sokak - 23 Mart 2021
  • Medlerin Kayıp Kenti ve Yozgat Sürgünü - 10 Mart 2021
  • Afiş Koleksiyonu ve Demokrasi - 02 Mart 2021
  • Ağaçsız bir dağ - 14 Şubat 2021
  • Gazyağı Şişesi - 12 Şubat 2021
  • Eşitsizliğin pandemik hali - 11 Şubat 2021
  • Gizemli bir yer altı kenti: Derinkuyu - 20 Ocak 2021
  • Zumrüt-u Anka Kuşu ve Feqiyê Teyran… - 17 Aralık 2020
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
Köşe Yazarları
Meksika uyuşturucu kartelleri ile Türk mafyasının organik bağı
Ömür Çelikdönmez
Meksika uyuşturucu kartelleri ile Türk mafyasının organik bağı
Bir yıl önce bir yıl sonra Afganistan
Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu
Bir yıl önce bir yıl sonra Afganistan
Erkan Mumcu naz mı yapıyor, nabız mı yokluyor?
Müslüm Aktürk
Erkan Mumcu naz mı yapıyor, nabız mı yokluyor?
Mustafa Polat
Mustafa Polat
KERBELA, HAK İLE BATILIN AYAN BEYAN ORTAYA ÇIKTIĞI VE GALİP GELDİĞİ YERDİR
Güneş'ten bir parça düştü, Urfa üzerine
Şeyhmus Çakırtaş
Güneş'ten bir parça düştü, Urfa üzerine
Ölümcül Şehvet
Abdullah CENGİZ
Ölümcül Şehvet
Gizem
Kanuni Gülcan Cengiz
Gizem
Ali Karani
Ali Karani
Makyavelist bakış açısının devlet ve millet üzerindeki farklı sonuçlarını okumak
Herkes kâr peşinde bizde güvenlik...
Sıtkı Aloğlu
Herkes kâr peşinde bizde güvenlik...
JI BO ÇI TU DILÊ   MIN DIDIZÎ
Mehmet Aydoğdu
JI BO ÇI TU DILÊ   MIN DIDIZÎ
Seyyid Halis Gün kimdir ?
Mustafa Çiçekli
Seyyid Halis Gün kimdir ?
TÜRKİYEDE YAPILAN DARBELERİN TEK AMACI STATÜKOYU KORUMAKTIR
Dr. Adnan Güllüoğlu
TÜRKİYEDE YAPILAN DARBELERİN TEK AMACI STATÜKOYU KORUMAKTIR
BİRECİK'TE SOLAN RENKLER; MITRIPLAR
Misafir Yazar
BİRECİK'TE SOLAN RENKLER; MITRIPLAR
İsmail Çölkesen
İsmail Çölkesen
Adam gibi adam Adam gibi siyaset!
İnsanlığın Hasret Kaldığı Barış olsun
BENDEN SÖYLEMESİ
İnsanlığın Hasret Kaldığı Barış olsun
Benim özgüvenim eksik !
Uzm. Dr. Gülbaran Meral
Benim özgüvenim eksik !
SEÇİM KANUNLKARI ve SİYASİ PARTİLER KANUNU DEĞİŞİKLİĞİ ÜZERİNE
Av. Murat Toprak
SEÇİM KANUNLKARI ve SİYASİ PARTİLER KANUNU DEĞİŞİKLİĞİ ÜZERİNE
BU HEPİMİZİN AYIBI
SEDAT KIRAN
BU HEPİMİZİN AYIBI
Lanet olsun içimdeki insan sevgisine
Salih Murat Darıcı
Lanet olsun içimdeki insan sevgisine
6/7 EYLÜL OLAYLARI
Cemal Babaoğlu
6/7 EYLÜL OLAYLARI
DÜN AK DEDİKLERİNE BUGÜN KARA
Yaşar Duru
DÜN AK DEDİKLERİNE BUGÜN KARA
ENHANCER PROJESİ
Sinan Çakmaklı
ENHANCER PROJESİ
YAVUZ HIRSIZ !…
M.Mithat İdemen
YAVUZ HIRSIZ !…
Kürtler ve Yargı
Turan Sarıtemur
Kürtler ve Yargı
Kıl dönmesi-Pilonidal Sinüs Nedir?
Op. Dr. Hakan MERAL
Kıl dönmesi-Pilonidal Sinüs Nedir?
Çok Okunan Haberler
Urfa'da yaşanan cinayetle ilgili yeni gelişme!
Urfa'da yaşanan cinayetle ilgili yeni gelişme!
Şanlıurfa'da araç tarandı! 1 ölü
Şanlıurfa'da araç tarandı! 1 ölü
Urfa'da Suriyeli çocuklar pavyonda çalıştırılıyor iddiası!
Urfa'da Suriyeli çocuklar pavyonda çalıştırılıyor iddiası!
Ana Sayfa
Özel Haberler
Şanlıurfa
Dünya
Eğitim
Ekonomi
Sağlık
Siyaset
Spor
Türkiye
Ölüm Haberleri
Mağazin
Teknoloji
Video Galeri
Foto Galeri
Video Galeri
Köşe Yazarları
Biyografiler
Vefatlar
Yerel Haberler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Karikatürler
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Akçakale
  • Birecik
  • Bozova
  • Ceylanpınar
  • Eyyübiye
  • Halfeti
  • Haliliye
  • Harran
  • Hilvan
  • Karaköprü
  • Şanlıurfa
  • Siverek
  • Suruç
  • Viranşehir
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Yerel Haberler
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Karikatürler
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Sitene Ekle
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim

Şanlıurfa Haber | Şanlıurfa Nöbetçi Eczaneler | Şanlıurfa Hava Durumu | Şanlıurfa Namaz Vakitleri | Şanlıurfaspor | Siverek | Viranşehir | Suruç |