GEÇMİŞ TARİHİ İNCELEYEREK BU GÜN DEĞERLENDİRİLİRSE ANCAK GELECEĞE UMUT İLE BAKABİLİRİZ.
Tarihi gerçeklere ulaşmak ve ders almak için eğemenlerin yazdırdığı tek taraflı tarih örnek alınamaz.Niyet "iyide olsa" doğru sunuçlara varılaz.
Baştan beri yapılan bir hata ile yazıma başlamak istiyorum. Siyasi literatürde Marksizm, Faşizm, Liberalizm gibi kavramlar olmasına rağmen Kemalizm diye bir kavram yok. Türkiye'de "Oligarşik Azınlık" yönetim biçimine konan addır Kemalizm.Önemli olan bir diğer konuda
"7 düvel ile savaşan" Osmanlıydı. Kurtuluş savaşında birtek Yunanistan ile savaşıldı.
Yıllardır CHP'nin AKP iktidarına karşı kullandığı argümanda Kemalizm'dir.
Ancak bu gün AKP'de önce Mustafa Kemal diyerek sahiplenme ile başlasada bu gün Kemalizm'i en az CHP kadar savunuyor. Kısaca Kenan Evren gibi darbe dönemi yöneticileri dahil, hangi iktidar başta olusa olsun yönetimde sıkıntıya düştüğünde sığınılacak bir liman olmuştur Kemalizm.
Düşündürücü olan HDP adına Eş Genel Başkan Mithat Sancar'ın 23.Nisan 1920'de kurulan 1.dönemTBMM için yaptığı kutlama konuşmanın metni ve içeriği.
Sancar Osmanlı'nın yerine "Sosyalizm ile arasında aşılmaz duvar yoktur" diyen Doğan Avcıoğlu ve günümüzdeki temsilcisi Yalçın Küçük gibi "solcu" aydınların daha ilerici saydığı Kemalizmi koyarak ilginç biçimde 1.TBMM'ni ve kurulduğu tarihi değerlendiriyor.
Bilindiği gibi 1876'da yabancı, dış güçlerin müdahale tehlikesine karşı zorlama ilede olsa farklı etnik ve inanç grublarının nüfusuna göre yönetime katılımını sağlamak ve federal bir yönetim için Meclisi Mebusan 130 millet vekili ile (80'i müslüman,30 tanede gayri müslim) oluşturulmuştu. O gün mecliste kendi kimliği ile yer alan Kürd, Arab, Ermeni, Yahudi ve Pontus'lular ve kayda değer etnik grupların temsilcileri vardı..
O günde,yeni kurulan 1.Meclis gibi millet vekilleri demokratik bir seçimle,halkın oyu ile değil atamalar ile belirlenmişti.Yine Meclisi Mebusanda olduğu gibi 1.Mecliste dış güçlere ve o dönem hak taleb eden güçlü iç muhalefete karşı farklı etnik grubların temsilcilerine yer veriliyor. Ancak o tarihte ülkede Ermeni, Pontus ve Yahudi'lerin varlığı yok olmuştu. Sancar bu konulara nedense değinme gereği duymuyor.
Temmuz-1924'te imzalanan Lozan sonrası ayaklarını daha sağlam basan kurucuların, aynı tarihte tekçi anlayış ile oluşturdukları Anayasaya ne demeli? Meslektaşı, 24 Anayasası'nı hazırlayan ve yaşadığı dönemde Adalet Bakanlığıda yapan Prof. Mahmut Esat Bozkurt'un "Türk bu ülkenin yegane efendisidir,yegane sahibidir. Saf Türk olmayanların bu memlekette tek hakkı :köle olma hakkı. Dost ve düşman hatta dağlar bu hakikatı böyle bilsinler." der. Bu ve benzeri söylemlerinin Mithat Sancar'ın bilmemesi mümkünmü?
Atatürk "Kürd sorununun ağırlığının farkındaydı"ve" Çözmeye çalıştı"diyor,doğru. Evet hemde çok çalıştı. O günden bu güne neler yapıldı? Sorun çözüldümü yoksa hala ülkedeki temel sorunmu? Sancar bu konuyada değinmedi.
HDP'de başta Demirtaş olmak üzere iz bırakan birkaç eş başkanın adı akıllarda kaldı. Çoğu adı ile birlikte unutuldu. Mithat Sancar'da bu konuşmasından ötürü hep hatırlanıp akıllarda kalacaktır.
A.Güllüoğlu 26. Nisan. 2020