Haziran seçimlerine kadar barış süreci denen silahların sustuğu,tarihinde ilk defa ülkenin temel meselesi olan Kürt sorunu bağımsızlık dahil, otonom yada federatif yapılanmanın neler getireceğini alenen tartışıldığı ortamın tüm yurtsever halkı nasıl etkilediğini Haziran seçim sonuçlarının başarısında görüldü. Seçim sonrası süreçten kimlerin rahatsız olduğunu, süreci bozmak için o dönemde dahi hazırlıklar yapıldığı bilinen bir gerçek. Taşınan tonlarca bomba malzemesi, yapılan silah ve yiyecek stokları,göz göre göre kazılan hendekler. Bu garip duruma devleti tanıyanlar "neden müdahale etmiyor, bunda bir iş var" dediklerinde ciddiye dahi alınmadılar. Yapılan hazırlıklar "Öz yönetim direnişi" için dendi. Oysa o dönemin başbakanı Davutoğlu yapılanlardan "2013 yılında beri haberdarız,karşı hazırlığımızı yapmıştık"demişti ve tartışmaya nokta koydu. Yani bile bile lades yapıldı,yada "Tavşana kaç,Tazıya tut " dendi. Sonuçta amaçlanan "öz yönetim" ve "Türkiyenin demokratikleşmesi" çabalarına yaramadığı gibi binlerce kayıp, yok olan yerleşimler, toplu göç, yitirilen öz güven ve tüm ülkede yaşanan toplumsal travma. Kirli savaşa darbe girişimi eklenince ilan edilen OHAL ile var olan ifade özgürlüğü, belediyeler gibi kazanımlarda elden gitti. Halk adına, halka rağmen yapılan eylemlerde bedelini halka ödettiriliyorsa ÖZ ELEŞTİRİSİ verilmelidir."Devletin bu kadar zalim olduğunu bilmiyorduk"demek eksikliktir,ÖZELEŞTİRİ değildir.Halkın güveni ÖZELEŞTİRİ ile sağlanır.Bunun başkada yolu yoktur. Yurtsever taban düşünmeye dahi zaman bulamadan sansasyonel eylemlerle gündem değiştirilip yapılan hatalar kapatılmaya çalışılıyor."Ben yaptım oldu" sekter anlayış düzene karşı olması gereken yurtsever demokratik güçbirliğinin önündeki en büyük engeli oluşturuyor. Bittimi hayır,şimdi yapılanda yine halk adına halkı hiçe sayan mantığın tekrarı.Olayların faturasını sadece AKP ye (saraya ) çıkarıp AKP in bölgedeki yöneticilerine,(yapılış biçimi bile tartışmalı) infaz eylemleri ile devam ediyor.Bu KARŞI MİSİLLEMEYE ye davetiye çıkarmaktan başka bir İşe yaramaz. Tüm bunları bedeli canla ödenen hataların tekrarı olmasın diye tartışmalıyız.12 Eylül öncesi yapılan bildik hatalar konuşulmadığı için tekrarlanıyor.Yarın yine çok geç olacak,konuşmamıza dahi izin verilmeyecek.
11.10.2016
Dr. Adnan Güllüoğlu