AFGANİSTAN'DA NELER OLUYOR?
Afganistan'da olan biteni anlamak için emperyalistleri suçlamadan önce Jakobenci yönetim anlayışını bilmeliyiz.
Çünkü Afganistan'da değişen iktidarlara rağmen değişmeyen tek şey jakobenci yönetim anlayışı oldu.
İster Sosyalist,ister siyasi islamdan yana,yada batı yanlısı değişen her iktidarların Afganistan'da uygulamak istediği jakobenci yönetim anlayışı başarısızlığın ana nedenidir.
Bir çok ülkenin kuruluşunda yer alan Jakobenci anlayış1789 yılında Fransız devrimi sonrası ortaya çıktı.Jakobenci anlayış baskıya dayalı bir dikta yönetim anlayışıdır.
Sağ yada solda düşünen yöneticilerin toplumu kendi istedikleri gibi yeniden şekillendirmek amacıyla,yukarıdan aşağıya zora dayalı yönetim anlayışının pratikte uygulanılmasıdır.
Bu yönü ile jakobenci anlayışı sağcıların ve solcuların da kullandığı yönetim anlayışıdır, ideoloji değildir.
Yöneticilerin zora dayalı bu anlayışları ve uygulamalarına karşı oluşan toplumsal tepkiler bazen kısa,bazende uzun bir süre geçtikten sonra da olsa mutlaka,ama mutlaka ortaya çıkıyor.
Bu güne nasıl gelindi,daha iyi anlayabilmek için Afganistan yakın tarihine kısaca bakmak gerekiyor.
Afganistan'da sol darbe ile iktidara gelen yöneticilerin daveti üzerine dönemin süper gücü SSCB tarafından 9 yıl işgal edildi.SSCB'nin dağılmasına sonra Taliban yönetimi ülkeyi ele geçirdi.
Taliban yönetimi öncelikli olarak kadınlara uyguladığı çağ dışı yasaklarla 11 Eylül saldırısına kadar devam etti.
Bu saldırı bahanesi ile yine bu günün süper gücü ABD Afganistan'a işkal etti ve bu işkal 20 yıl sürdü.
Bu günde "Bin Ladin'i yok ettim,burada işim bitti"diyerek Afgan halkını talibanın insafına bırakarak Afganistan'ı terk ediyor.
Verilen askeri ve ekonomik desteklere rağmen işbirlikçi yerel yöneticilerin jakobenci anlayışı Taliban karşısında yenildi.İşin ilginç yanı Afganistan'da bir döneme damgasını vuran SSCB destekli kominist yöneticilerin ve ABD destekli batı yanlısı yöneticilerin başarısız olmalarının nedeni jakobenci anlayış ile topluma bakışları ve değiştirme isteğidir.
Baskı ile yapıldığı içinde iki farklı ideolojiyi savunan yöneticiler başarıya ulaşamadı.İşin ilginç yanı dünün mağduru Taliban yönetimi ele geçirince kendilerine göre yorumladıkları islamı ve kendilerinin koyduğu kuralları yukarıdan aşağıya Afgan halkına zorla uygulamak istiyor.
Önceki yöneticiler gibi hareket ettiği için Taliban yönetimininde diğerleri gibi başarıya ulaşma şansı yok.
Türkiye gibi Afganistan'da tarihten gelen,bu güne kadar değiştirilemeyen farklı etnik ve inanç gruplarını içinde barındırıyor.
Aynı benzerlikle sık sık darbeleri yaşandığı bir ülke.
Yine Türkiye'de olduğu gibi batılılaşma süreci kıyafet yasağı gibi alt yapısı oluşturulmadan radikal yöntemlerle halka uygulandı.
Bu nedenle Afganistan'ın bu gün geldiği noktadan herkesin gerçeklerin ışığında değerlendirme yaparak alması gereken önemli dersler var.
Türkiye'de bu gün iktidarı savunan dünün mağdurları Afganistan'daki gelişmeleri siyasi islamın zaferi olarak değerlendiriyor.
İktidara muhalefet edenler ise 50 yıldır iktidar yüzünü neden görmediklerini sorgulamak yerine hala"Afganistan'ın Atatürk'ü yok"diye kendilerini avutup tek parti dönemine özlem duyuyorlar.
Türkiye'de birlikte yaşam için eşitlikten yana olmak yerine bu iki jakobenci anlayış iktidar olmak uğruna kendinden olmayanı düşman görüp ötekileştirmekten başka yapılan bir şey,üretilen bir siyaset yok.Herkes liderinin peşinde,lider ne derse amin diyor.
Toplumların ilerlemesinde liderlerin rolü büyüktür.
Ancak jakobenci anlayışa sahip liderin zora dayalı anlayışı ile yeni bir toplumsal düzenin yaratılamıyacağının anlaşılması gerekiyor..
Artık etnik ve inancı farklı olanlara uygulanan baskı ve asimilasyon politikalarınında başarı şansı olmadığı görülmelidir.
Çağdaş dünya ile bütünleşmek isteniyorsa farklı olanı zorla kendine benzetmek, benzemeyeni yok etmek anlayışı ile değil,inançta ve etnik yapılar arasındaki farklı uygulamaları kaldırıp eşitliği savunmak ile ancak mümkü olabilir.
22.8.2021
Dr.Adnan Güllüoğlu