SİYASET VE SAMİMİYET
Türkiyede bir araya gelmeyen iki kavram.Kurulan ittifaklar bile üyelerden de gizlenerek kapalı kapılar ardında kuruluyor.Partiler ilkesiz,aykırı ittifaklar kurduğu için bunu bahane ederek ayrılanlar,yeni parti kuranlar giderek çoğalıyor.Ülkede ihtiyaç duyulan yeni bir söylemi,yeni bir bakış açısını üretip ortaya koyan yok.Yapılan incir çekirdeğini doldurmayan eleştiriler.
İktidar ve anamuhalefet ise eski parlamenter sistem ve yeni başkanlık sistemini (yaşayarak öğrenilen bilinenleri) tartışmayı ekrar edip duruyorlar.
Siyasi partilerin söylemleri samimi ve yaptıkları ile uyum içinde olmalıdır.İster Türk sorunu densin,ister Kürd sorunu densin ülkeyi içerde ve dış politikada,ekonomiyi,insan hakları ve demokrasiye kadar hayatın her alanını derinden etkileyen en önemli soruna ve çözümüne dair tekbir söylemleri yok.Sadece Fırat'tan yana geldiklerinde gayrı samimi olarak sözde kalsada değinmek akıllarına gelir ve öte yakayı dönünce unuturlar.
Seçim öncesi iktidarın ve anamuhalefetin gelecek için önerdiği iki sistemide anafikrini oluşturan "Kürd'lerin ulusal talepleri nasıl tasfiye edilir" düşüncesi üzerine kuruludur. Oluşturdukları ittifaklara bakılırsa bu niyet kolayca görülür.Seçimi kazanıp(AKP+MHP yada CHP+İYİ Parti) iktidara hangisi gelirse gelsin ortağı ile bu sorunu nasıl çözecek?
Kürd'ler ulusal talepler için bu güne kadar birlik olamadılar.
Oylarını kullanırken de (kendiliğinden oluşan son seçimdeki spontan birlik hariç)bu güne kadar da ortak tavır alamadıkları için talepleri iktidar ve anamuhalefet tarafından ciddiye alınıp gündeme getirilmiyor.İktidar ve anamuhalefet sadece eski sistem şöyleydi,yeni sistem böyle diyerek eleştirilerini karşılıklı sıralanıp kamuoyu bölünerek oyalıyorlar.Önerilen bu iki sistem yaşanarak denenmiş ve ülke koşullarına uygun olmadığ için sorunlara çözüm getirememiştir.
Eşitlik ve demokrasi esas alınmadığı gibi iki sistemde de ulusal taleplerinin yerine Kürd'leri böl ve yönet anlayışı hakimdir.
Peki neden hala tartışılıyor?
Çünkü bu tartışmayı gündemde tutarak alternatif olabilicak,soruna çözüm getirebilecek,barıştan yana umutları çoğaltacak denetlenebilir başkanlık ve yerinden yönetim sistemlerinin tartışılmasının önü kesilmek isteniyor.
Peki Kürd'ler bu durumda ne yapmalı?
İlk önce önerilen bu iki sistem arasında bölünmeye engel olmak için sağı ve solu ile asgari müştereklerde birliği aralarında sağlamalılar.
Oluşturulacak bu birliğin oy gücü Belediye Başkanlığı seçimlerinde olduğu gibi yapılacak olan her seçiminde sonucunu belirleyecektir.
Ne AKP nede CHP bu güce kayıtsız kalamazlar.Ulusal ve demokrasi taleplerini, samimiyet yetmediği için yazıya dökerek,kamuoyunun önünde ikisinden biri ile ilkeli ittifak kurarak yeni bir barış sürecinin önünü açabilirler.
Dr. ADNAN GÜLLÜOĞLU
31.01.2021