Dünya açısından, Türkiye’nin bulunmuş olduğu konum, kültür zenginliği, tarihi değeri ve coğrafi konumundan dolayı ne kadar değerli ve önemli bir yere sahip ise, Türkiye açısından Şanlıurfa’da kültür zenginliği, tarihi dokusu,coğrafi konumu itibariyle aynı değere sahip olan bir yerdir.
Şanlıurfa; İpekyolu ticaretinin yapıldığı ve kullanıldığı yollara sahip, ilk Üniversitenin inşaa edildiği,dinlerin beşiği ve insanlığın dünyaya açıldığı ilk yerleşim yerlerindendir.
Dünya'da bu coğrafyadan insanlar yayılmaya başlamıştır.
Şanlıurfa’nın tarihini, kültür zenginliğini, mimari ve tarihi dokusunu, Fırat’ını Dicle’yi ve tarımın başladığı ilk nokta oluşunu ve değerlerini anlatmaya çalışsak bunu anlatmak için, ne mürekkep nede kalem yeter. Urfa’nın sevdasını, sevgisini yüreklere nakış nakış işlemeye çalışsak buna güç dayanmaz. Bu sevgiyi bir dağa indirsek dağ Urfa’nın sevdasından parçalanıp toz haline gelir. Urfa’yı ve urfalıları tanımak isteyen varsa, şairlerine, bestekarlarına, sesleri yanık sanatçılarına, mimari dokusuna, yemeklerinin lezzetine baksın. Bu sadece anlamaya çalışmak için bir yoldur.
Urfa sevdalısı olan insanların yüreği hep yanıktır.
Urfa halkı olarak, sıcağın yaktığı biz halkız.
Bizim yüreğimizin sıcaklığı Güneşin sıcaklığından daha sıcaktır.
Bizim yüreğimizin sıcaklığı insanı yakmaz sevdamızı ifade eder.
Bizim yüreğimizin sıcaklığı mecnun oluşumuzun kanıtıdır.
Urfa’nın erleri vardır, bir de halkına,davasına, değerlerine gönül vermiş, Urfa beyefendilerimiz var.
Bunlar kurtuluş mücadelesin de on iki adamdırlar.
On iki adamlar ölmedi onlar başka insanlar da şahsiyet bulurlar.
Bunlar davası uğruna, milleti adına, bir çok eziyetli durumdan geçerek yollarına devam ederler. Siyasi baskılara, Ötekileştirme, yıldırma politikalarına rağmen, davaları uğruna her şeyi sineye çekip, İbrahim’i bir duruş sergileyip Urfa halkı için,mazlumun sesi olmak adına kutlu yürüyüşüne devam eden erlerimiz de vardır.
Bunlar düşmanlarına, düşmanlıkla cevap vermeye çalışan kimseler değil, aksine onların içinde ki putları kırmaya çalışan kimselerdir.
Bu şahsiyetler tanıdık bilindik isimler, değerli Zeynel Abidin BEYAZGÜL ve Niyazi YANMAZ bu şahsiyetler son zamanlar da çok baskı gördü. Şahsi menfaat uğruna bu değerlere dil uzatmaya, el uzatmaya yeltenenler oldu.
Bu insanlar davaları uğruna, Urfa’ya olan sevdaları uğruna, mazlumun sesi olmak adına dik durup yollarına devam ettiler.
Taktir edilseler dahi kimseye aldırış etmeden azimle çalışan kimselerdir.
Urfa sevdalısı olduğunu iddia eden makam, mevki için urfa halkının gözüne şirin görünmek adına şekilden şekile girip, Urfa sevdasına sahip olduğunu sanan insanlar var.
Kurduğunuz tuzaklara kendiniz düşecek, sizi ne makamınız nede mevkiniz kurtaracaktır.
Kısa vadede kazanan, uzun vadede kayıp edenlerden olursunuz.
Sizler Urfa sevdasına sahip, yüreğinde kor ateşle dolaşan insanlar gibi olamayacaksınız.
Şekil itibariye güneşin yakmasından nasiplenebilir, ama yüreğinde Urfa sevdası taşıyan insanlara erişemezsiniz.
Urfa sevdalısı olmak sonradan kazanılan bir değer değildir.
Soydan gelen ve Allah’ın bir Lütfüdür.
Sizin yaptığınız yanlışlar size kâr getirmeyecek, zillet getirir.
Urfalılar, Urfa’ya gönül vermiş kimseleri ve mazlumuna sahip çıkan bir Milletir.