Değerli dostlarım ve değerli arkadaşlarım gününüz mutlu ve huzurlu olsun.
Şanlıurfa eski millet vekili olan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk ÇELİK’i çok ağır bir şekilde eleştirdiğim doğrudur. Bunu yaparken kendi şahsım için her hangi bir beklentim olmamıştır.
Ne bir ihale ne bir rant nede bir makam mevki beklentim olmuştur. Hepiniz az çok beni tanır bilirsiniz bugünlere gelişim kendi çabam, gayretim neticesinde olmuştur.
Bir yerlere gelmek için ne dostumu sattım nede kimseye yalakalık yapmışımdır. Kendi bildiğim doğruları savunup bu doğruların doğuracağı bütün engelleri aşmak adına bütün benliğimle mücadele etmişimdir.
Bende herkes gibi Şanlıurfa’nın öz evlatlarının kendi memleketlerine daha iyi hizmet edeceği kanısındaydım biz kimsenin boyunduruğu anlatında olmayı kabul etmeyen aynı zamanda tahammülü olmayan insanlarız.
Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi bizi biz gibi anlayan hisseden duyan insanların yönetebileceğim defalarca dişe getirdim. Bunun için de elimden gelenini yaptım bu işi ne bir parti ne çıkar nede bir beklenti içerisinde olduğumdan dolayı yapmadım.
Şanlıurfa’nın öz evladı olarak gördüğüm değerli bulduğum herkesin gönlünde yer eden bir milletvekilimizin Bakan olarak urfamıza hizmet etmesi için onun faydasının şahıslar üzerine değil urfamızın geneli için yapacağını düşündüm.
Urfamızın tarım şehri olması hasebiyle çiftçilerimize gereken ilgi ve alakayı gösterir diye hep umut ettim.
Şehrimiz aynı zamanda hayvancılık faaliyetlerinin de yapıldığı bir bölge bu konudada yardımlarının olacağını bu sorunların tek elden çözüleceği kanısındaydım.
Ne yazık ki değerli Urfa’nın öz evladının yaptığı en büyük yanlış Urfa’nın tamamına olmuştur.
Hesabını önce Allah’a verecektir. Şanlıurfa da tarım ve hayvancılık ile uğraşan toprakla geçim sağlayan herkesin onun üzerinde hakkı vardır.
Topraktan yeşeren yetişen her sebzenin meyvenin tüketicisi olan bütün Şanlıurfalının Hakkınada girmiştir.
Kendi çevresinde bulunan liyakat sahibi olmayan ne kadar insan varise bakanlığa doldurdu.
Bana neden koltuk vermedi kavgası değil çünkü ben bu halka hizmet etme sevdasından çok kendisinde kibir gördüm.
Makam mevki yeme içme hava atma körelmiş duyguları tatmin etme yeri değildir.
Mevki vebal yeridir, yetimin, mazlumun hakkını tek elden hızlı bir şekilde adaletli olacak şekilde yerine getirme çözüm bulma yeridir. Maalesef ki gördüğümüz şey böyle olmadı.
Bunların hepsini bir kenara bırakıp yapmış olduğumuz diretmiş olduğumuz her şeyi bir kenera bırakalım.
Sayın Ahmet Eşref Fakıbaba bu hatalara bu yanlışlarına rağmen Urfa’nın öz evladı olmaktan afaroz mu edildi ki bu gün bu memleketin üvey evladı gibi kendine muamele ediyor.
Neden yapmış olduğu yanlışından kendine ders çıkarıp Urfa’nın bu günlerde ihtiyaç duyduğu birlik beraberlik için elinden gelenini yapmıyor.
Neden Şanlıurfa’nın değerlerinden olan Zeynel Abidin Beyazgülü desteklemek adına hiç bir çalışmada yer almadığını merak ediyorum.
Bir Urfalı sevdalısı olarak ben bazı imkanlara sahip olduğum için bu imkanları sonuna kadar kullanacağım kendi menfaatlerim için değil ana rahmine düşen her Urfalı çocuğun gelecek kaygısını taşıyarak bu imkanları iyi yönde kullanacağım.
Bunun için diyorum ki Şanlıurfa’nın birlik beraberlik ve desteğe ihtiyaç duyduğu bu günlerde herkes hesabını çıkarını kötü yada iyi düşüncelerini bir kenara bırakmalı bir birine sarılmalı.
Sayın Faruk ÇELİK her ne olursa olsun bu memlekette hizmet etti vatandaşımızın derdini yerinde dinledi. Seçimlerde köylünün evine kadar gidip halısında oturup derdini dinledi çözebileceği bir şey olunca hemen halletti yoksa çözeceği yere bilgi verdi.
Şimdi tekrardan bu bölgeye gelip bizlere birlik ve beraberliğin sağlanması adına güzel bir tüzgarı tekrar estirmek adına çalışmasını istiyorum.
Haybeden konuşup kendine kanaat önderi süsü vermene gerek yok tüm Urfa seni tanıyor haysiyet ve karaktersiz olduğunu biliyor sen önce borcunu öde sonra kanaat önderi rolünü oyna Hasan efendi