Ona verilen yaşamın karşılığı neydi, mavi gözlerinin suçlusu olmayı hak ediyor muydu? Gözlerinin güzelliğinin tadını çıkartamadı hiç bir zaman. Kardeşlerinin arasındaki fark edilir güzelliği horlanmaya kadar götürdü onu. Okula başladığında mavi gözlerini gerçekçi bulmayan arkadaşları tarafından ruhsuz, oyuncak bir bebek gibi karşılandı….Evlendiğinde bakışlara ilk saldırı gerçekleşti, gözyaşı kızarıklıkla tanıştırdı maviyi , ufak darbelerle rengine müdahele edildi…Belki de gözlerini sevecek tek varlığı olan çocukları büyüdüklerinde nasıl bir afete dönüşeceklerini görmemek için kaçtılar, yabancılaştılar…Dostlarının da hitabından öteye geçemedi mavi…Aşkları için de boğulmaktan korktukları için derinlere inemedikleri sadece izlemekle yetindikleri bir manzaraydı…Bütün dünya “mavi gözlerinden sen suçlusun” diyordu ona. Ama en acısı kendisinin: “Ordum kalabalıktı, ölüm kalabalık, nereye bağlasam atımı, gök boş” diyen M.Cevdet Anday gibi gök mavisi gözlerinde atını bağlayacak bir yer bulamamasıydı. Mutluluk için her yolu denedi çünkü. Mavi gözlerini de aldı, çıktı kendi içinde yolculuğa. O bir Zühre’ydi aslında… Gece olunca gökyüzüne çekilen, gündüz kadılık yapan melekler Harut ve Marut’un Allah’ın emirlerine rağmen Zühre’nin önünde düştükleri duruma benzer bir çok hadise gelmişti başına…Bir davası için huzuruna çıkıp yardımını istediği Harut’un “Davayı lehine sonuçlandırırım ama birlikte olursak” diyerek yaptığı teklifi tıpkı huzuruna çıktığında aynı şeyleri duyduğu Marut için de kabul etti. İkisine de aynı yerde randevu verdi, meleklerin ikisi de bir müddet yaşadıkları utangaçlığın ardından zina tekliflerini yineledi. Zühre buna karşılık: “Benim putuma secde eder, benimle birlikte şarap içerseniz olur” dedi. Melekler önce reddetmişler, sonra nefislerine yenik düşüp kabul etmişlerdi Zühre’nin teklifini. Melekler putlara tapıp, içki içtikten sonra beraberlik savhasına geçtiklerinde kapıda biri belirdi, Zühre: “O bizi gördü, öldürmezseniz herkese söyler” dediği için Melekler katil de oldu. Tekrar ilişkiye geçecekleri esnada, Zühre: “Gökyüzüne yükselirken ne söylediğinizi bana da öğretirseniz ancak o vakit …”dedi, melekler bunu da kabul etti, ve Zühre bu sihirli sözü söylerken bir anda kaybolup ve gökyüzüne çekildi…Rivayete göre Allah, gökyüzüne çekilen Zühre’nin suretini bir yıldız özüne saklayarak Gezegen/Yıldız yaptı ve işte o Venüs oldu… Mavi gözlü kadına sırf güzelliği ve geçici arzuları için başvuran erkeklerin akıbeti de aynı oluyor tabi… Kendisi de yükseldiği yerden izliyor rezillikleri…ihanetleri…alçalan insan hallerini… Bazen de yer yüzüne inip karışıyor aralarına…Küçük dersler verip dönüyor semaya…10 Nisan tarihinde yeniden aramızda olacağı duyumunu aldım… O gün bütün kadınlar, bir yıldıza dokunabileceklerini unutmasınlar…Erkekleri alt etme gücünü bir kez daha kendilerinde görebilecekler….Zühre’nin vücut bulduğu Cemile’ye doya doya sarılsınlar… İyi doğdun Mavi gözlü dev kadın…İyi ki varsın Venüs’ümüz…