Bundan tam elli yıl önce 1966-1967 ders yılının ikinci döneminde yaşadığım bu anıyı sizlerle paylaşmak istedim.
Urfa Kız Öğretmen okulu' nun üçüncü mezunu olarak ilk görev yerim olan YAKUP KALFA İLKOKULU' NDA göreve başladım.
Evimiz Yusufpaşa Camisi' nin cadde olmayan kapısının karşısındaydı( Beyaz Bey' in evi) Yakubiye' ye gitmek için evden çıkar otobüs durağına giderdim.
Otobüse biner, son durak olan Balıklı Göl'de inerdim.
Her gün balıkları, balık yemi satanları ve yerli yabancı ziyaretçileri görerek keyifli bir yürüyüşten sonra yolları taşlı çamurlu yokuştan çıkar , okuluma giderdim.
Sanki herkes beni gözlüyormuş gibi kıyafetime çok özen gösterirdim.
Kıyafetimi tamamlayan topuklu ayakkabı giymekten de geri kalmıyordum.
Çok yüksek olmasa da yürüdüğüm yollara uygun ayakkabılar değildi.
Birkaç kez düştüm. Karlı bir günde düştüğümde öğrencilerim kolumdan tutup beni kaldırdılar." Ağlama öğretmenim , bir daha bu ayakkabıyı giyme dediler.
O günden beri en fazla 5-6 cm topuk giyerim.
Bu zorunlu gidişin bir de dönüşü olurdu. Yine yürüyerek Balıklı Göl' e gelir otobüse binerdim.
URFA' nın " ayaklı telefonlarına" dikkat etmem gerekiyordu.
İlk durak olduğu için boş koltuklardan birine otururdum.
Yanıma erkek bir yolcu oturmasın diye öğrencilerimin getirdikleri çiçek demetlerini koyardım.
Çiçek yoksa plan defterimi koyardım.
Bayan bir yolcu gelirse çiçeği, kitabı kaldırır oturmalarına izin verirdim.
Bir okul çıkışı okul müdürüm MEHMET GELGEÇ benimle otobüse bindi.
Yanıma oturdu.
Doğal olarak benimle okul hakkında konuşmaya başladı.
Ben Sarayönü'nde indim.
Beş dakika içinde eve ulaştım.
İçeri girer girmez babam sorguya başladı" otobosta yaniya oturan kel kafalı adam kimdir ?"
Çok şaşırdım!
Daha ben eve gelmeden haber gelmiş.
Okul müdürüm desem de babam" Bir daha kim olursa olsun ,yanına erkek oturmasın "dedi.
Babamın bu kuralını hiç aklımdan çıkaramadım.
Babamın otobüsteki oturma kuralını ,bir aile reisinin yaşadığı kültürün etkisi ile engellemesi son derece doğal bir olaydı.
Ama bir örnek var ki aklıma gelince hep gülerim.
Sizlerin de yazının sonunda gülerek yüzünüzdeki ifadenin değişeceğine inanıyorum.
Üst düzeyde eğitimli birinin annesi otobüse binmiş.
Urfa kurallarını bilmeyen bir yabancı bir erkek ,yaşlı kadının yanına oturmuş .
Yaşlı kadın Urfa' da alışılmayın bir durumla karşılaşınca aniden ayağa kalkmış:(Kadının tepkisini aynen aktaracağım)
" KE PEZEVENK ! SİYE SÖZ Mİ VERDİM.
GELDİ YANIMA OTIRDİ.
SAVIŞ GET KARŞIMDAN YOHSAM SİYE Bİ TEPİK VIRRAM"
Adam şaşırmış.
Otobüstekiler olayı yatıştırmışlar.
Doğal ve iyi yürekli insanların doğal davranışları bizlere mutlu anlar yaşatıyorsa onları saygıyla anmamız gerekir
Edibe Aydin(Kahya)
24/08/2017