Teğet:
Ha değdi, ha değmedi hali…
“Değdirme” diyelim… * “Teğet geçti” denilince krizi…
Başına “Hamdolsun” getirirsen kerizi ilgilendiren şey… * Dolar 2 lira olunca, 100 liranız 50 lira oldu…
“Teğet geçtiği” için…
Zaten doğrusu “De get”tir… * 3.5 milyon, belediyenin makarnası, nohudu ile doyuyor…
6 milyon, yardım kömürü ile ısınıyor…
4 milyon işsiz…
Yoksulluk ve açlık sınırının altında 3-5 milyon insan…
Benzin yüzde iki yüz artarak 5 lira…
Simit yüzde 40 artarak 1.40 kuruş oldu…
Ama teğet olunca enflasyon düştü…
İyi mi?… * Çember:
İçinden çıkamadıysan…
O’dur işte… * Paralel:
Ekonomiyi böylece geometriye bağladıktan sonra, geç siyasetin geometrisine:
“Paralel devlet…”
“Derin devletten” kurtulduk derken, “paralel devlet” bu son günleri en iyi anlatan yeni bir kavram…
Yani; cemaat…
Özel mahkemeler, yargıya paralel…
Polis, MİT’e paralel…
Dershaneler, okullara paralel…
Kaymakamlar, valilere paralel…
Pensilvanya, Ankara’ya paralel… * Geldik… * Çap…
Yarısına yarıçap denir…
O yarısı da yoksa…
Ne yapacaksın…
Çapsızsa… * Dörtgen…
Bunca rezillikten sonra anlamadıysan, artık sen bilirsin kardeşim…
Hâlâ dört köşesin…
Ama yamuksun…
Yamuk…
BEKİR COŞKUN