SANDIKTAN DÜŞEN ADAY ADAYLARI
Önümüz seçim. Daha önce olduğu gibi, AK Parti arzusu dolup taşacak.
Aday adayı yoğunluğu isot tadında acı, limon tadında sulu olacak.
Yeni dönemde, Urfa’nın büyük şehir olması ve nüfustaki artış göz ününe alındığında, vekil sayısının
12’den 13-14’lere çıkması bekleniyor. Oysa ki , kulislerde bu beklenti çok da iltifat görmüyor.
AK Partinin, tüzük gereği üç döneme takılanlar ve paralel yapı ile mücadele sebebiyle ciddi yenilenme
sürecini yaşaması kaçınılmazdır.Oluşacak değişim gereği adayların seçiminde farklı yöntemler
kullanması beklenmektedir.
Çözüm süreci, anayasa değişikliği, devlet yapılanmasında yeniden modelleme , AK Parti cenahında
obsesif tercihler yaptıracaktır.
Bu seçimde diğer seçimlerden farklı olarak mülakat sürecinin AK Partide olamayacağı konuşulan
diğer bir konu.Bunu sadece ifade ederek geçmek isterim.
Urfa için daha önce olduğu gibi yoğun aday adayı başvurusu bekleniyor. Bu sayının 400’ü bulacağı ön
görülüyor.
Vekil kontenjanının değişmediğini varsayarak dağılım yapmak gerekirse,
AK Partide, halı hazırda mevcut vekillerden en az beşinin yeniden aday olması bekleniyor.
Yenilerden aday olabileceği konuşulan en az dört isim var.
Kulislerde şimdiden ilk sekiz ifade edilmeye başlandı bile. Siyasette bir saatin çok uzun olduğu göz
ününe alınırsa, yine de her şey değişebilir.
HDP seçime parti olarak katılma kararı alırsa, baraja takılma riski çok yüksek.
Bu durumda, HDP bağımsız olarak katıldığında alacağı en az iki vekil AK Partinin hanesine yazılmış
olacak.
CHP ve MHP yerel seçimlerde olduğu gibi aynı patikayı paylaşabilirler.Kendi gömleklerini çıkarıp sırf
İktidarı devirme adına aynı gömleği giyer ve aynı yöne yürüyebilirler.Bu durumda güçlü bir aday
üzerinde uzlaşabilirlerse bir vekil çıkarma şansları yüksek.
HDP barajı aşarsa, AK Partinin alacağı vekil sayısının sekizi aşması zora girecektir. Aşmaması halinde
ise 11 yada 12 vekil alması sürpriz olmayacaktır.
Urfa’da beklenen aday adayı sayısının 400’ü bulduğu düşünülürse, en çok yerel basın ve lokantacılar
sevinecektir.Başkente katacağı katkıları da unutmamak lazım.Aday adaylığı sürecinin ekonomiye
katkısı saymakla bitmez.
Tabii ki mevzu bu kadar basit değil.
Urfa’da ki çoğulcu katılıma mercek tutacak olursak, iki farklı sonuç çıkarmak mümkün;1.Urfalı memleketine sahip çıkma, farklı bir şeyler yapabilme adına demokratik hakkını kullanıp, ben
de varım diyor olacak. Fikirleriyle değil, sayılarıyla ortaya çıkan bölgesel yapılanmalara bir nevi kafa
tutmuş olacak.
Ancak, seçim sistemi ; insan haklarına, modern siyaset anlayışına uymadığı için, ciddi bir sorun
yaşanmasına neden olmakta. Normalde, bizzat halkın kendisi, ben de varım diyen aday adayları
içinde, ön seçimle adayını belirleyebilmeli.Fakat mümkün olmadığından,kendisine dayatılan aday için
sandığa gitmek zorunda kalacak ve aslında malumun ilamı yaşanmış olacaktır.
2.Bu kadar çok başvurunun olması,gerek aile içinde, gerekse bölge olarak maalesef fikir birliği
oluşturmaktan yoksun olduğunu da göstermektedir.Bir olma,diri olma ve hep birlikte Urfa olma
ruhuna zarar verebilmektedir.
Daha önce ki seçimlerde olduğu gibi,aday adayların seçim sonrası siyaset sahnesinden yok olmasını
istemiyoruz. Madem ki siyaset uzun bir maraton, bende varım diyecek hemşerilerimin her şeye
rağmen seçim sonrası siyaset yapmaktan vazgeçmemelerini, mesele memleket meselesi ise sadece
adaylık sürecinde değil her zaman var olmaları gerektiğini belirtmek isterim.
Şimdiden, seçimlerin hayırlı olmasını diliyorum. Memleketin daha çok istikrara, huzura ve barışa
ihtiyacı var. Umarım yapılacak olan tercihler, vatan ve millet sevdalıları ile güçlü bir meclisin
kurulmasına vesile olur.
emirurluk.