Urfa Avratları
Zavallı urfa avratları, gün mü görmüş, mıraz mı almışıx. Baba evınde pamıx prenses kımın yaşiken, biy ellerımız etlıkıftede, biy ellımız pendırlı helvada, bı leylıçı seniy bı bağ benım gezıp-toziken, êloğlının evının göyınlı natırları oldıx.
Gördığımız gün babamızın evınde kaldı.
Biy yandan gışıderdı, biyandan kaynana-görım. Biy yanda kerbıgıtlıx, biy yanda biy xırxana uşax. Saçımızı sıpırge edıp, êümırımızı çürıdıyıx.
İlk uşağım oğlan oldığı üçın, kayın babamın adını kaldırdıx. Kayın babam torını İbê üçın, koç kurban etmıştı metxelde. Kaynanam anasından kalan biy Reşat taxmıştı. Kaynı avradı kız doğırmıştı dêye, onın yanında benden nasıl fexırlenidı. Elımı savıx sudan sıcax duya vurdırmilardı. Beştene görımımın evın içinde etrafımda dönidı. Gışım “Fatê “ dêyidı, ağzından bin Fatê dökilidı.
Kurban oldığım Allah, benı iki yarpax etmedi. Hevesım kursağımda kaldı. İkincı uşağım Êyno’dan soyra arxa arxıya üç kız daha doğıranançin, kaynanamın üzı yerı sıpırmağa başladı. Tası sehene vurmağa başladı. Ona ne zaman “anê” desem, sankı kozzıl kort deyyemmış kımın aynidı. Çağırırken “kızım” dêyiken, “Fato kıran sıpıre gene nerdesen, boğazım yırtıldı ünlemaxtan, kulağıya kurkışın mı tökılmış, sesi haran kapısından gele” demağa başladı. Soyra, gelın geldığım çardaxtakı evımı êbdestxananın yanında kı küçük dama daşıttı. Uşaxlar biy kırtık hayada çıxıp devşınse, hemen başlidı,
-Xer mı? Xer mı? Zencırden boşalmış kımın. Ne afat enıklersız, yerden gökten parça kopatmışlar anam. Baxtımız kara gıdıp gelıp dayzalarına çıxtılar. Xaxın gelını düzeneden oğlan doğiriy benımkı pırpırım toxımı kımın kız doğırdı. Şansımız gavat anam.
Uşaxlar korxılarından hayada çıxamaz oldılar. Gışım eve geldığı kımın hemen yanına çekıp, mızevırlığa başlardı;
-Oğlım sen zuvax kapısından çıxtığiy kımın, daha köşi bükmezden yorğanı başına çekiy öliyeçin yatiy. Uşağlar ortalığı efın-tefın ediler, durın demextan dılım damağım kuriy. Nenelerı onara kurban olsın, benım korxım kuya düşerler deye. Ama arvdiyın umırında degıl. Ne çeşmiye biy koka su tökiy, ne hayada bir çalı sıpırgesı vuriy. Ne sırfiy seri, ne biy kedeh çay demli. Hebımı keflemax üçın biy tas su istemağa korxıyam oğlım, it kımın parçaliy benı. Karnına buğda ekmegı gırdı ya, babasının evında ekmek aşı imağtan ağzı koxidı…
Anasının doldırmağından benı elıne alır palıskadan her yerımı mosmor ederdı. Kaç kere anam üzımın gözımın morını sordı, “Dama örtı çıxadiken, ayağımda xapxap vardı, merdıvandan düştım” dedım. Anam başını salladı, “He kızım he” dedı. Kaç kere boşanmağa kaxtıx babamın, kardaşlarımın şerefını düşındım. Biy terefte bi xırxana uşax.
Himdı uşaxlar böyıdı, kayınbabam rehmetlı oldı, kaynanama nuzıl endı, ona ben baxıyam. Herıf de eskısı kımın degıl artıx. Dayax atmiy. Çox şükır bı günımıza.
Ya anam işte bêle. Avrat olmax, ev-barx olmax êle kolay mı zanedisen.
Fatê kımın nêçe avratcığazlar üskek daş duvarların arxasında bêle telef olıp getmaxtadır…
Bekir Urfalı