Gücü eline geçirmiş ,zalim ve vicdansızların icraatlarını anlatmak için söylenen bu söz ;aslında çevrelerindeki dalkavukların el çırpması ve icraatları asla eleştirmek şöyle dursun şakşakçılıkları ile de daha vahimleşir…Bu tip insanlar ,yaptıklarının hata ve yanlışlığını asla kabullenmeyecekleri gibi bu yanlışlarını onaylayan dalkavuklar kitlesine de her zaman sahiptirler en azından muktedir oldukları sürece…Ne ceket(!) sallama onlar için bir ders olur ve ne de kamuoyunun beklentileri…Alternatifsizlik içinde bırakılmış kitleler ise suskun bir arayış içine girerler : Eğer bir ders (!) fırsatı doğarsa gereğini (!) yaparlar ama bu fırsatları yoksa sinelerine çekip beklerler ,bir gün güneşin doğacağını umutsuzca.
Kitlelerin çare zannettikleri ve sarıldıkları zatların da onları satmasına şahit olmaları ,bezginliklerini daha da arttırır…Kimileri bu “ben yaptım oldu” diktatörünün yaptıklarını iyimser bir yorumla :”7’lerin yanıltması …v.s…” gibi aslında kendilerinin de inanmadığı bir masalla kapatmaya çalışır.Umutsuzca kah ceket sallayarak ,kimi zamanda “Topçu meydanlarında toplanmak” gibi bir eylemle ,olacağı değiştireceğini zanneder…Çözümü ,diretme-dayatma merkezinde bulmaya çalışma gibi bir yanılgıyla ,başı kesik tavuk misali çırpınır…Ama “ben yaptım oldu” merkezinin, bu eylemlerin umurunda bile olmayacağını bir türlü kabullenmek istemez…Çünkü çözüm olarak beynine “alternatifsizlik” işlenmiştir…
Oysa gerçekten ,halen tamamıyla bitmemiş demokrasilerde bile halen çareler tükenmemiştir.Şahısların ardından mücadeleyi başaracağını zanneden bu kitlelerin şunu kavraması gerekir ki:Aynı sistemin ve zihniyetin parçası olan zatlarla(!) bu iş çözülemez…Bunun yakın örneğini bir önceki dönemde yaşamadık mı?”Trenden inenlerin bir daha binemeyeceği” şeklinde aşağılananların ,”el etek öperek,yalvarıp yakararak,aşağılanarak” aynı trene bindiklerine şahit olmadık mı?AŞAĞLIKLARDAN BİR HAYIR GELMEYECEĞİNİN DERSİ ÇIKARILMADI MI?
Bu tip zalim ve vicdansızlara verilecek en güzel ders :Sistemlerinin parçası olan aşağılıklarla değil ,EN YAKIN RAKİPLERİNİN ETRAFINDA TOPLANMAKLA OLUR…KİŞİLİK VE KİMLİĞİNE DEĞER VEREN NERESİ İSE ORADA BİRLEŞMEKLE OLUR…VEYA TOPYEKÜN BU “İLERİ DEMOKRASİ”YE SIRT DÖNÜP ,SANDIK DESTEKLERİNİN SIFIRLANMASI İLE OLUR…
“Bir kemiğin ardından saatlerce yol giden itlerin bile umursamadığı” bir toplum mu olmak? Ya da “had bildirme”nin gerçek metodunu mu uygulayarak?…Halen anlaşılmadı mı ki :”gezi”eylemlerinin bile tesirsiz .sonuçsuz kaldığı bir “ileri demokrasi ülkesi”nde ancak bu iki metod dışında çözüm önerisi olan varsa beri gelsin…
Kuzgunların leş paylaştığı bir yörede ,can derdine düşmenin bir alemi de yok ;korkunun ecele çare olacağı hayalinin de…
Son fırsat treninin kalkış tarihi :
30 Mart 2014’tür…BAŞKA TREN YOK…
02.12.2013
Saygılarımla…
M.Mithat İdemen