KAZANCI PAZARI
Urfa da her çarşının bir ismi var
her çarşı ismi ile musemma
tıpkı hepimizin
bir ismi ve müsemması olduğu gibi...
Mesela;
Tütüncü pazarı
Kazaz pazar
Ceketci pazar
İsotçu pazara
Kokacı Pazarı
Demirci pazara
Neccar pazar
Kavafhane
Boyahane
Mevlahane
ve daha bir çok çarşı ve yer ismi var sayamadığım...
Burası da;
Kazancı Pazarı
Eski zamanlarda;
kazanların
kuşhanaların
teştlerin
legenlerin
sehenlerin
irili ufaklı ev eşyalarını alınıp satıldığı yer.
Çarşının içersin de
bakır kazanları ve diğer bakır malzemeleri kalaylayan
kalayçıların olduğu çarşının adıdır kazancı pazarı...
Burada kazanlar;
ahenkle çekiçlenir, tokmaklanır, parlatılır.
Böylesi bir ritm etrafında
sabahtan akşama kadar
kulağa aşina bir ses gelir bu çarşıdan/çarşılardan...
Bu çarşıya daha girmeden
tik tak, tik tak sesleri arasında ilerlersiniz;
çarşıyı terk edene kadar bu sesi aralıksız olarak duyarsınız.
tıpkı bir orkestranın uyumu gibi işler yürüyüp gider
bu çarşıda
ve diğer Urfa çarşılarında...
Bakırı bulan insanoğlu,
onu kap -kacağa evirmiş çevirmiş.
pasından zehirlenmesin diye de...
tutup kalayı bulmuş kalayı keşfetmiş.
Antik çağların ünlü tüccarlarının
Bakır ve Kalay tüccarları olduğunu biliyor muydunuz?
Asurlu Bakır ve Kalay tüccarları bir döneme damgasını vurmuşlar.
Bu tüccarlar Anadolu içlerine
Taa Babilden ,
Ninovadan,
Medyenden
Erdebilden,
Kayseri Kültepeye
Kanişe mallarını kervanlarla getirip satarlarrmış, pazarlarmış.
Buradan da farklı emtia malları alıp,
tekrar geldikleri yere geri dönerlermiş.
Tabi Urfa da;
bu güzergahın kadim duraklarından biridir.
Antik Kazane de;
Bakır kazanlarda aş pişer
Nemrudun sarayına;
'Nemrudun kızı
yandırdı bizi
Çarptı sillesini
...'
Türküsü eşliğinde gelir ulaşırmış.
(Bana öyle bakmayın efsane öyle diyor)
Bakır madeni;
uzuun bir döneme adeta damgasını vurmuş o da yetmemiş bir çağa adını vermiş
ve kesintisiz bir kaç bin yıl süresince bu üstünlüğünü sürdürmüş.
sonra da bu üstünlüğünü;
süprüntü petrol türevi olan naylona kaptırmış!
yani %100 naylona yenik düşmüş.
O bakır ki ....
Tepsilerin; güçlü kuvvetli pelivanların elinde bir kağıt gibi yırtılmasına neden olmuş,
insanoğlunun güç ve kuvvetinin de birer göstergesi olmuş.
Günümüz naylonunu kullanan,'Naylon insan' ise
ne yazık ki bu naylonu bile yırtamayacak kadar,
güçten ve takattan düşmüş, sağlık sorunlarıyla boğuşur olmuş!
naylonun icadı ve hayatımıza girmesi sonucu /sonucunda;
O devasa bakır kazanlar,
tepsiler,
leğenler,
siniler birer birer eskici tezgahlarına düşmüş
sonrasında hayatımızdan
sessiz sedasız çekilip gitmiş!
Eğer siz;
bakır bir bakraçtan
buz gibi bir ayran
bakır bir gümgüm de kaynayan
kahveyi içiyorsanız
hala da şanslısınız demektir!
ve Asurlu tüccarlar
hala size minnettardır...!
ARE/Nisan/2018/Urfa