Kuraklığa çok dayanıklı olan kaktüs, ömrünün büyük bölümünü uykuda geçirir.
Tıpkı Her Seçimi bekleyen Başkan Aday Adayları gibi…
Ne zaman yağmur yağar, uyanır, canlanır, hayat bulur.
Her Seçim arifesinde aday adayları da Ankara ve İstanbul’da Çantayı verecek Politikacı arar. Bulan Canlanır.
Bugün Urfa'ya birkaç damla yağmur yağdı, bahçedeki kaktüs çiçek açtı.
Çiçeği kendisi gibi sert, dirençli ve dikenli değil.
Aksine çok nazlı, çok narin ve çok kırılgan.
Koklasan küser, dokunsan düşer.
Dokunmayın Başkanlığa göz kırpan Aday adaylarına…
Ama inanılmaz güzel hayalleri ve projeleri var onların.
Aday adaylarının hayallerinin ömrü sadece bir kaç gün.
Bir kaç günlük bir heyecan.
Kaktüs çiçeklerine pardon aday adaylarına kıymayın.
Bir kaç gün de olsa, dolu dolu yaşasınlar.
Da çıldırtan Cazibeye kapılmasınlar
Evet, ÇILDIRTAN CAZİBE
Çok sevimli görünüyor değil mi?
Maske bu.
O maskenin altında bir vampir var.
Adı büvelek.
İneklerin baş belası.
Yapıştığı hayvan deli dana gibi çıldırır, kaçacak yer arar.
Bazen insanı da gözüne kestirir.
Aman ha.
Dostoyevski'nin Karamazof Kardeşleri'nde İlyuseçka şöyle demişti babasına.
"Babacığım ,mezarımı toprakla örttükten sonra üzerine bir ekmek kabuğu ufala. Serçeler gelir; seslerini duyar, yalnız olmadığıma sevinirim.''
Ufalayın ekmek kabuklarını.
Serçeler konsun yüreğinize.
Hayırlı Pazarlar
Abdullah Cengiz