Asırlar önce bir garip adam yaşardı Bizim Kentte.
Fani
Mistik dünyasında kendisini Başkan sanan bir okültist.
Durgun suda yüzüne bakar, "Senin bir Başkandan neyin eksik Fani. Sen bir Başkansın" derdi sürekli kendi kendine.
Öyle ya.
O günlerde Başkan enflasyonu vardı.
Her şeyin bir Başkanı oluyorsa, Fani niye bir başkan olmasın ki!
Sokağa çıktığında her gördüğüne "ben Başkanım" demeye başladı, bu gazla.
Ama kim inanır?
Kimse inanmadı tabii ki.
Fani günlerce kafa yordu bu işe.
Ne yapmalı, ne etmeli, halkı başkan olduğuna inandırmalıydı.
Düşündü, taşındı, sonunda bu işin yolunu buldu.
Onlarca papağan yakalayıp, hepsini bir kafese koydu önce.
Günlerce, aylarca uğraşıp papağanlara "Fani bir Başkandır" dedirtmeyi başardı.
Artık papağanlar sürekli olarak " Fani bir Başkandır " cümlesini tekrarlıyordu.
Sonra tüm papağanları doğaya salıverdi.
Kentte dolaşan papağanlar her gördükleri insana takılmış plak gibi " Fani bir Başkandır " demeye başladılar.
Olay kısa sürede kulaktan kulağa yayıldı.
Artık Fani bir Başkandı
Halk ona dualar ediyor, kurbanlar kesiyor, yalakalık yapıyordu.
Fani Kentte'de bir ilah gibi dolaşıyor, büyük saygı görüyor, kendisine bağışlanan hediyelerle muhteşem bir hayat sürüyordu.
Ama derler ya, yalanın bacağı kısadır diye.
Bir gün bir İbrahim çıktı ortaya.
Fani’nin oyununu anlamıştı.
O da onlarca papağanı yakalayıp bir kafese koydu önce.
Her birine " Fani bizi bir başkan olduğunu söylemeye zorladı" demeyi öğretti.
Sonra o da saldı papağanları doğaya.
Artık papağanlar her gördüklerine " Fani bizi bir başkan olduğunu söylemeye zorladı" diyordu.
Kentte halkı kısa sürede kandırıldığını anladı ve Fani’nin Başkanlığı bitti.
Öylesine bir söylencedir bu ama bugün için de geçerlidir.
Çevrenizdeki papağanlara kulak verirseniz yanılabilirsiniz.
Sokakta, pazarda, televizyon ekranlarında, sosyal medyalarda, gazetelerde, otobüslerde papağanların süslü, ezber sözlerine sakın kanmayın.
Carlo Collodi'nin yazdığı Pinokyo'nun Maceraları'nı hatırladınız mı?
Söylesene! diye haykırdı iyice öfkelenen Pinokyo.
"Ne gülüp duruyorsun, terbiyesiz papağan?"
Papağan yanıt verdi.
"Her türlü saçmalığa inanıp kendilerinin soyulmasına olanak veren aptallara gülüyorum."
Abdullah Cengiz