Ehl-i Beyt ve Zekat
Ehl-i beyt fertlerinin zekat malını yemeleri, haramdır.
Ehl-i beytten olduğunu iddia eden bir kişi asla zekat almamalıdır.
Adam hem “seyyidim” diyor. Ve hem de halkın zekat, öşür, fıtre ve iskat paralarını alıyor.
Bizim, dinî, millî, içtimaî ve insanî birçok görevlerimiz vardır. Zekat, öşür, fıtır sadakası ve sadaka dinî görevlerimizdir ve ibâdetlerimizdir.
Vergi dairesine verilmesi gereken vergiyi, okul veya emniyet gibi devletin başka bir kuruluşuna hibe veya değişik bir isim altında yatırılırsa nasıl ki vergi ödememiş olursa, müslümanda zekat, öşür, fıtır sadakasını vermesi gereken yerlere değilde başka yerlere ve kişilere verirse o ibâdetini edâ etmemiş sayılır. Zekat, öşür ve fıtır sadakası borçlusu olarak Cenab-ı Allah’ın huzuruna çıkar.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) hazretleri, buyurdu:
مَانِعُ الزَّكَاةِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِي النَّارِ
“Zekâta mâni olan kişi, kıyâmet günü cehennem ateşindedir. ”
Zekâta mani olmak;
1- Zekâtları vermemek,
2- Başkasının zekatını vermesine engel olmak,
3- Zekatları verilmesi gereken yerlerin dışına vermek,
4- Zekat almak kendisine düşmeyen (meselâ şer’an zengin sayılmak veya seyyid ve şeriflerin olan) kişilerin Zekat almaları gibi,
5- Dinen zengin sayılan kişilerin zekat almaları, hem zekat veren kişiye zulümdür. Çünkü o kişi zekatını vermemiş olur. Ve hemde zekata muhtaç olan fakirleri ve ilim talebelerine zulümdür. Çünkü onlara zekat ulaşmamış olur. Ve hemde o şahsın kendisine zulümdür. Çünkü haram almış ve haram yemiş oluyor.
6- Veya zekatları maksatlarının dışında kullanmak ve benzeri yollardır.
Karizmatiği ne olursa olsun, zekat, öşür ve fıtır sadakasını vereceğimiz kişi ve yerleri Kur’ân-ı Kerim ve sünnette uygun olup olmadığını araştırmalı ve onları fıkıh süzgecinden geçirmeliyiz.
Ey ehl-i beytten (seyyid veya şerif) olduğunu iddia ediyorsanız; zekat almayın. Yok eğer zekat alıyor ve seyyid değilseniz; seyyid olmayı iddia etmeyin.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) hazretleri, buyurdu:
لَا يَحِلُّ لَكُمْ أَهْلَ الْبَيْتِ مِنْ الصَّدَقَاتِ شَيْءٌ، إنَّمَا هِيَ غُسَالَةُ أَيْدِي النَّاسِ
-“Ey ehl-i beyt sadakalardan (ve zekat) malından hiçbir şey size helal değildir… Zekat, insanların ellerini yıkama suyudur.” ”
1 Yılmaz Öztüna, Büyük Türkiye Tarihi c.10, s. 184;
2 Yılmaz Öztüna, Büyük Türkiye Tarihi c.10, s. 184;
3 Yılmaz Öztüna, Büyük Türkiye Tarihi c.10, s. 184;
4 Bu konuda geniş bilgi için bakınız: Yılmaz Öztüna, Büyük Türkiye Tarihi c.10, s. 184; Osmanlı Tarih Deyimler ve Terimler Sözlüğü c. 2, s. 647, M.E. B. yayınları, Mehmed Zeki Pakalın; Türkiye Gazetesi, Rehber Ansiklopedisi c. 17, s. 368:
5 Not: Bu şecerenin bir kopyası yanımda mahfûzdur.
6 Başbakanlık Arşivi Belgelerine Göre Osmanlı İmrapatorluğu’nda OYMAK, AŞİRET ve CEMAATLAR, s. 596, Cevdet Türkay, İşâret yayınları, 3. Baskı: 2005-İstanbul,
7 Camius-Sağîr: 1025,
8 İhyâ-u Ulumiddin c. 4, s. 66,
9 Camius’sağîr: 8126,
10 Kenzu’l-Ummâl: 16530,
Selam ve saygılarımla..