Ehli Beyte Dünya Yakışmaz
قَالَتْ عَائِشَةُ رَضِىَ اللهُ عَنْهَا قُلْتُ:
يَا رَسُولَ اللهِ، أَلاَ تَسْتَطْعِمُ رَبَّكَ فَيُطْعِمُكَ، قَالَتْ وَبَكَيْتُ لِمَا رَأَيْتُ بِهِ مِنَ الْجُوعِ، وَشَدِّ الْحَجَرِ عَلَى بَطْنِهِ مِنَ السِّغْبِ. فَقَالَ:
يَا عَائِشَةُ، وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَوْ سَأَلْتُ رَبِّي أَنْ يُجْرِيَ مَعِي جِبَالَ الدُّنْيَا ذَهَبًا َلأَجْرَاهَا حَيْثُ شِئْتُ مِنَ اْلأَرْضِ، وَلَكِنِّى اخْتَرْتُ جُوعَ الدُّنْيَا عَلَى شَعْبِهَا وَفَقْرَ الدُّنْيَا عَلَى غِنَاهَا وَحُزْنَ الدُّنْيَا عَلَى فَرَحِهَا،
يَا عَائِشَةُ اِنَّ الدُّنْيَا لاَ تَنْبَغِي لِمُحَمَّدٍ وَلاَ لِآلِ مُحَمَّدٍ،
Hazret-i Âişe (r.a.) annemiz buyurdular:
-“Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine sen Rabbinden seni yedirmeni (sana bol rızk vermesini) istesen de Rabbin de sana bol rızk verse!” dedim. (Sonra) buyurdular:
-“Efendimiz (s.a.v.) hazretlerini açlıktan bitkin bir halde karnına taş bağlamış bir durumda görünce ağladım. Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:
-“Ey Âişe! Nefsim yed-i kudretinde olan (Allah)a yemin ederim ki, eğer ben Allâhtan istesem, dünyadaki bütün dağları altın yapar ve onları yeryüzünde istediğim tarafa çekerim. Fakat ben, dünyanın açlığını tokluğuna, fakirliğini zenginliğine ve hüzün ve üzüntüsünü de neşesine tercih ettim!
Ey Âişe! Ne Muhammed’e ve ne de onun ehline dünya gerekmez!” buyurdu.