EY İNSAN ! AKLINI BAŞINA AL
Hiç mümkün müdür ki;
Bütün enva'-ı mahlukatı sana müteveccihen muavenet ellerini uzattıran
ve senin hacetlerine "Lebbeyk! dedirten Zât-ı Zülcelal seni bilmesin, tanımasın, görmesin?
Madem seni biliyor, rahmetiyle bildiğini bildiriyor. Sen de onu bil, hürmetle bildiğini bildir.
Ve kat'iyyen anla ki:
Senin gibi zaîf-i mutlak, âciz-i mutlak, fakir-i mutlak, fâni, küçük bir mahluka bu koca kâinatı müsahhar etmek ve onun imdadına göndermek;
elbette hikmet ve inayet ve ilim ve kudreti tazammun eden hakikat-ı rahmettir.
Elbette böyle bir rahmet, senden küllî ve hâlis bir şükür ve ciddî ve safî bir hürmet ister.
Lem'alar