KAFİRLERE BENZEMEKTEN SAKININ 1
Dinimiz; kâfirlere, munafıklara, batıl din ve ideoloji mensuplarına muhalefet etmeyi emretmiş ve onlara benzemeyi kesin bir şekilde haram kılmıştır. Çünkü dış görünüş itibarıyla onlara benzemek, neticede ahlâkî değerlerde, kötü ve çirkin işlerde ve hatta inançta onlara benzemeye sebep olur. Gerçekten giyimde, sözde, davranışta ve işlerdeki benzeşmeler kalplere tesir ederek onlara karşı sevgi ve saygı meydana getirir. Kısacası gayrimüslimlere benzemenin haram olduğunda icma vardır.1
Öte yandan Kur’an-ı Kerim âyet-i kerimelerinin ve risâleti boyunca Hz. Peygamber (SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM) Efendimizin sıkça üzerinde durduğu konulardan birisi de, Müslümanların fert ve toplum olarak belli bir kimlik kazanmaları, kendi şahsiyetlerini korumaları ve kendilerine güven duymaları olmuştur. Çünkü bu, Müslümanların bütünleşmesi, belli bir siyasal organizasyona gidip devlet kurması ve millet olması kadar, kendi inanç ve ibadetlerini, değer ve özelliklerini korumaları açısından da önemlidir. Bu itibarla Kur’an-ı Kerim, Müslümanlara ısrarla birlik ve bütünlük içinde olmalarını, müşrik ve gayri müslimleri dost edinmemelerini, onlarla gayriislâmi bir kültürün etkisi altında kalmayı kaçınılmaz kılacak şekilde sıkı bir ilişkiye girmemelerini emretmektedir.
Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost ve idareci edinmeyin. Zira onlar birbirlerinin dostudurlar, birbirinin tarafını tutarlar. Sizden kim onları dost ve idareci edinirse, o da onlardandır. Şüphesiz ALLAH, zalimler topluluğuna yol göstermez, onları hidayete erdirmez.” MAİDE 51
“Yahudiler de hıristiyanlar da; sen onların dinlerine uymadıkça asla senden razı olmayacaklardır. De ki: ALLAH Teâlâ’nın yolu, doğru yolun tâ kendisidir. Yemin olsun ki, sana ilim geldikten sonra, eğer sen onların arzularına uyacak olursan, senin için ALLAH Teâlâ’dan ne bir dost ve ne de bir yardımcı vardır.” BAKARA 120
Ayet-i kerimelerde ifade edildiği gibi: Başka dinden olanlar, özellikle yahudiler ve hıristiyanlar Müslümanların dostu olmazlar; onlar ancak birbirinin dostu olur, birbirini desteklerler. Zaman zaman Müslümanlara yaklaşmaları, kendi menfaatleri bunu gerektirdiği içindir. Müslümanların bunu unutmamaları ve kendi aralarındaki dostluğu güçlendirmeleri zaruridir. Müslümanların arasına sızan iki yüzlüler, felâket tellâllığı yaparak onları, Mü’minleri bırakıp kâfirlere yöneltmek isterler; iman ehlinin bunlardan da sakınması gerekmektedir.