"Siyasetçi ; Milletin , Kendi Insanin Hizmetinde Olmali"
Siyaset zahiri arzuların, hakikatle yer değiştirilmesiyle olur..
Hedefte memleket ve hizmet aşkı yatmalı...
Siyasetciler sadece kendi şahsını temsil etmezler..
Bulunduğu hareketin misyonunu da temsil ederler...
Yaptığı iyi veya kötü icraatlar sadece şahıslarına mal edilmez, bulunduğu ve temsil ettiği yere de mal edilir..
Burada en önemli sorumluluk, milletin önüne geçecek isimleri belirleyen seçici kurula aittir..
Bu kurul toplumun önüne çıkacak isimleri ahbap çavuş ilişkisiyle değil, Liyakati, ahlakı ve davasının misyonuna uygun olup olmadığını sorgulamak zorundadır...
Seçici kurul toplumun önüne çıkardığı siyasetcinin yaptıgı tüm işlerden manen sorumludur..
Seçilmişseniz, önemli olan makamla isminizin anılması yerine makama değer katanlar listesinde yer almanızdır meziyet...
Makam kapınız halka açık olacak...
Halkın arasına gireceksiniz, halkın sofrasına bağdaş kurup oturacaksıniz.
Her gün siyah camlı makam arabasıyla seyahat ederseniz, balık istifi belediye otobüslerinde yolculuk eden vatandaşın sıkıntısını göremezsiniz..
Kapısı halka açık olmayan, siyah camlı makam arabalarıyla mahalle gezisi yaparak gönüllere giremezsiniz..
Size ulaşmak isteyenleri danışmanlara havale etmekle milletin gönlüne giremezsiniz...
M. Vekilleri, İl Başkanları ve belediye başkanlarından istediği hizmetle birlikte gönüllere girmek..
Birebir vatandaşın kapısına gitmek, vatandaşın gönlüne dokunacak şekilde çalışmak..
Çok havaalanı, köprü, yol yapabilirsiniz ama önemli olan halk ile gönül bağı oluşturmaktır..
Gönüllere giren teşkilat ve belediye başkanları ile yeni Türkiye hedefi tutturulabilir siyaset sahnesinde uzun süre kalabilirsiniz. Ve siz makamı bıraktıktan sonra da isminiz sövgüyle değil, övgüyle anılır..
Müslümanın siyaseti ibadettir Vesselâm...Dua ile..